Hem GAP Eylem Planı hem yerel seçimler için start verdi
.
Başbakan yardımcıları dahil 12 bakan, 50’yi aşkın milletvekili, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu dahil onlarca meslek odası yöneticisi, valiler, yüksek mülki amirler, belediye başkanları, hemen hemen her gazete ve yayın kuruluşundan temsilciler ve vatandaşlar... Tümümüz dün Diyarbakır Ziya Gökalp Spor Salonu’nda tam 100 dakika boyunca Başbakan Erdoğan’ı dinledik. Konuşması bitince, toplantı da, yaygın deyişle “hükümetin büyük Güneydoğu çıkartması” da bitti.
“Nasıl buldun?” diye soran AKP’lileri “geçen seçimlerde İstasyon Meydanı’ndaki miting gibi” diye cevapladım. Yer yer Salı günleri TBMM’de yapılan grup toplantılarını çağrıştırdığını da ekledim. Bunun üzerine “başka ne olabilirdi ki!” diyenler oldu. Onlara da “En azından GAP Eylem Planı’nın gerçek sahibi olan Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, ayrıca bir bölge milletvekili ve bir meslek kuruluşu temsilcisi de konuşabilirdi” dedim. “Güneydoğu’nun makus kaderi”ni kırmayı hedefleyen, “bölge için bir milat” olacağı ilan edilen bir planın, farklı kişilerin katkıda bulunacağı, bir tür forumla kamuoyuna duyurulmasını beklediğimi söylediğimde bir bölge milletvekili, “o tartışmalar aylardır en geniş katılımla yapıldı zaten. Bu plan da onların ışığında hazırlandı” şeklinde bir açıklama yaptı. Herhalde söyledikleri doğrudur. Ancak ilan edildiğinde büyük heyecan yaratan dünkü faaliyetin Erdoğan’la başlayıp Erdoğan’la bitmesini yadırgamayı sürdürüyorum.
Hangi Erdoğan?
Peki Erdoğan 100 dakika boyunca nasıldı, ne anlattı? Bu sorunun cevabını, konuşmasının en son bölümünden hareketle vermeye çalışayım. AKP lideri, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in, “bir başbakan gibi değil bir parti lideri olarak davet ediyor” gerekçesiyle toplantıya gelmemesinden rahatsızlık duyduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Benim iki sıfatım var: Hem AK Parti’nin Genel Başkanıyım, hem de herkesin Başbakanıyım.” Dün Başbakan Erdoğan’ın daha baskın çıkmasını bekliyordum, tam tersi oldu, sık sık AKP lideri Erdoğan’ı dinledik. Yani konuşmasında GAP Eylem Planı’ndan ziyade genel olarak hükümetin icraatı ve Güneydoğu sorunuyla ilgili siyasi değerlendirmeler öne çıktı.
Neden böyle olduğunu kestirebiliriz. Ne zamandır AKP GAP’a yeniden hız vermeyi dillendiriyor, DTP’liler de buna karşılık olarak “sorun sadece ekonomik değil, kültürel, siyasi boyutları gizlenemez” diye itiraz ediyorlar. Anlaşılan Erdoğan dün “Kürt sorununun üstünü ekonomik paket söylemiyle örtüyor” demesinler diye siyasi mesajlar vermeye özen gösterdi. Son yıllarda Güneydoğu’da yapmış olduğu konuşmaların çoğunu izleyen, dolayısıyla AKP liderinin Kürt sorunu hakkında istikrarlı ve tutarlı bir çizgi izlediğini bilen biri olarak kendisinde herhangi bir sapma görmedim. Peki bu bölge halkının aklını ve gönlünü kazanmada yeterli mi? Emin değilim. Çünkü Erdoğan Kürt sorununun kalıcı çözümü konusunda somut, makul ve ikna edici öneriler getirmiyor, belki de getiremiyor. Dün de geçmişin bazı reformlarına atıfta bulunmaya ek olarak TRT’nin bir kanalının tamamen bölge dillerine tahsis edileceğini söylemekten başka bir vaatte bulunamadı ki bunu da zaten aylar önce ilan etmişti.
Buraya kadar yazdıklarımdan GAP Eylem Planı’nı küçümsediğim sanılmasın. Tam tersine çok önemsiyorum. Çünkü bölgede görüştüğüm ve değerlendirmelerine güvendiğim çok sayıda kişi, bu sefer, değişik iktidarlar tarafından açılan ve her biri fos çıkan “ekonomik paket”lerden farklı bir olayın söz konusu olduğuna inanıyorlar. Ancak onlar da Başbakan’ın dünkü sunumunun kendilerinde hayal kırıklığı yarattığını belirtiyorlar.
O zaman şu soruyu sorabiliriz? AKP lideri neden elindeki bu denli cazip malzemeyi öne çıkartmak yerine daha önce de sık sık dinlediğimiz türden bir konuşma yaptı? Bu soruyu cevaplarken iki noktanın altını çizmek şart:
1) AKP’lilerin kapatma davasına karşı kullandıkları argümanların başında “Biz gidersek Güneydoğu DTP’ye kalır” uyarısı geliyor. Yani Erdoğan bölgenin en etkili siyasi gücü olduğu iddiasında ısrarlı olmak zorunda.
2) Erdoğan uzun zamandır Diyarbakır ve ek olarak Batman belediyelerini kazanmak istiyor. 22 Temmuz’un hemen ardından bunu alenen ilan etmiş olması DTP’lilerle fazladan gerginlik konusu olmuştu.
Sonuç olarak AKP liderinin dün Diyarbakır’da sadece GAP Eylem Planı’nın değil önümüzdeki yerel seçimlerin de startını verdiğini söyleyebiliriz.