Şampiy10
Magazin
Gündem

Ali İsmail Korkmaz’ın korkak katilleri

.

ABONE OL
Vatan Haber

1982 yılında, İstanbul Metris Askeri Cezaevi’nde tutuklu kalırken üzerimizde sistemli bir baskı ve işkence politikası uygulanıyordu. Ancak karşımıza subaylar pek çıkmaz, kötü işlerini genellikle erlere gördürürlerdi. Askerlerin çoğu verilen talimatlara göre hareket ederken içlerinden bazıları bir şekilde yaptıklarından hiç de memnun olmadıklarını bize gösterirlerdi. Bir de tabii sayıca az olmakla birlikte, kraldan çok kralcılar vardı. Operasyonlarda en önde onlardı, çok gaddardılar ve fiziki saldırıya ek olarak sözlü tacizden de geri kalmazlardı.

Ve tabii ki en korkakları da onlardı.

Korkak olduklarını kazara göz göze geldiğinizde kolaylıkla anlıyordunuz. Bir de, şahsen başıma geldiği gibi, tahliye olduğunuzda gelip size yaranmaya çalışmalarından.

Bu tür insanlara bir isim vermek gerekirse, mahzurları olmakla birlikte “linççi” demek uygun olabilir. Linççiler, normal hayatlarında güçsüz, özgüvensiz olup, sırtlarını bir güce dayadıklarında, kendileri gibilerden oluşan kalabalıklarla birlikte mazlumlara her türlü zulmü tiksinti verici bir zevkle uygulayan kişilerdir.

Mısır’ın linççileri: Baltacılar

Bu tür insanlara Mısır’da “baltacı” deniyor. Bunlar Mısır “derin devleti” hesabına sivillere saldıran, çoğu sabıkalı, işsiz-güçsüz insanlar. Temmuz ayında Kahire’ye gittiğimizde, bize mihmandarlık yapan gazeteci Metin Turan, Tahrir Meydanı çevresindeki baltacıları gösterip onlardan uzak durmamızı söylemişti. Daha önce şehrin göbeğinde televizyon çekimi yaparken saldırılarına maruz kaldığı için baltacıları iyi tanıyordu.

(Şu an tutuklu bulunan İslamcı lider Saffet Hicazi de bize, “Baltacılarla başetmeyi çok iyi biliyoruz. Ama askere asla cevap vermeyiz. Onlara sadece göğsümüzü açarak karşı dururuz”

(http://www.rusencakir.com/Yol-Ayrimindaki-Misir4-Askeri-rejimin-aradigi-Islamci-lider-Saffet-Hicazi-Erdogan-arabuluculuk-yapabilir/2062 )

demişti. Tam da öyle oldu)

Metin, yaklaşık bir ay sonra darbe karşıtı yaklaşık 500 kişiyle birlikte Fetih Camii’nde mahsur kaldı. Kendisine twitter üzerinden “Sana ne yapabilirler?” diye sorduğumda “Baltacılar girer, saldırır kışkırtır, polis tutuklar” diye mesaj yollamıştı. Nitekim tüm dünya, asker ve polis himayesindeki baltacıların camiden çıkarılan kadın-erkek, çocuk-yaşlı insanlara nasıl saldırdığını canlı yayınlardan ürpertiyle izledi.

Benzer bir ürpertiyi Eskişehir’de üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürülmesinin kayıtlarını

(http://videogaleri.gazetevatan.com/21767_9_Ali-Ismaili-boyle-oldurmusler.html)

izlerken de yaşadık. Gece vakti bir sokakta kıstırdıkları bir delikanlıya acımasızca saldıranlar kadar, elleri ceplerinde bu vahşeti sükunetle seyredenlerden de tiksindik.

Tek kullanımlık zavallılar

Evet linççiler aslında son derece korkaktırlar. İşler bir kere ters gitmeye başlayıp arkalarındaki güç mecburen çekilince gerçek kimlikleriyle, çırılçıplak kalıveririrler. Ali İsmail olayında da böyle oldu. Ailesi, arkadaşları, başta Radikal Gazetesi muhabiri İsmail Saymaz olmak üzere bazı gazeteciler, olayın peşini bırakmayınca, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’nın da dahil olduğu bazı etkili ve yetkili kişilerin ilgisizliği ve örtbas etme gayretlerine rağmen zanlıların bir kısmı yargı karşısına çıkarıldı.

Zanlılar muhakkak devletin yargı aşamasında kendilerine sahip çıkmasını bekliyor, umuyorlardır. Ancak sanmam ki öyle olsun. Öncelikle Ali İsmail’e sahip çıkma konusunda son derece kararlı bir kamuoyu var. İkincisi, kayıtların da gösterdiği gibi insanlıkdışı, inkar edilmesi ve savunulması imkansız bir suç söz konusu. Sonuncu olarak, bu tür insanlar genellikle “tek kullanımlık”tır. Kolaylıkla bir kenara bırakılıp atılırlar. Pişmanlıklarının da kendilerine bir hayrı olmaz.

Beklentim(iz) Ali İsmail Korkmaz davasının, bu türden linççilere ders olacak şekilde ağır bir cezayla sonuçlanması. Takipçisi olacağız.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Hoşçakalın
  2. Yine PKK-Hizbullah çatışması ve yine “yesinler birbirlerini” aymazlığı
  3. (IŞ)İD’in Türkiye’ye ettiği ve edebileceği kötülükler
  4. Kobani ile PKK’yı, PKK ile de (IŞ)İD’i eşitlerseniz
  5. Kürtler Kobani'de kaybederse Türkler kazanmış mı sayılacak?
  6. Hükümet, tezkere, Kobani, Öcalan: Bir dizi tuhaflık
  7. Bir dönüm noktası olarak Kobani: (IŞ)İD ve PKK üzerine notlar
  8. Kobani için diplomasi ihtiyacı
  9. Washington Kürt Konferansı: Tek gündem Kobani direnişiydi
  10. Savaşın Türkiye’ye sıçrama ihtimalleri

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.