Şampiy10
Magazin
Gündem

‘Şu anda seçim yapılsa’ papağanlığı!

.

ABONE OL
Vatan Haber

‘Şu anda seçim olsa’ başlıklı kaç haber gördük düşünün.. “Belediye seçimleri bugün yapılsa hangi parti ne oy alır” şeklinde anketler de yayımlanıyor. Biraz dikkatle düşünecek olursak “Bugün seçim yapılsa” ne demek? Bugün yapılmıyor, yapılana kadar kim bilir neler değişecek, nasıl ve ne amaçla sorulabilir böyle bir soru.. Üstelik soranların çoğunun “taraflı” olduğu bilinirken bu beyin yıkamalara kim, niye inanır ki?

Belediye seçimleri için “başkan adayları” çok önemlidir ve henüz o da açıklanmadı, buna rağmen “yerel seçim anketlerinin sonuçları” yayınlanıyor. Demek ki birkaç istisna il ve ilçe dışında insanlar belediye seçimlerinde bile “spor takımı tutar gibi” parti tutarak oy veriyor. “Gelişmemiş-bilinçsiz toplum” özelliğimizin aynen sürdüğünü gösterir, gerisini siz düşünün artık.

Maç gibi seçim!

İşte bu nedenle, parti genel başkanları istedikleri her adayı “kazanacağı yere koyarak” milletvekili yapabiliyor. Gerçekten yararlı olacak kişiler yerine bir şekilde sansasyonla adını duyuranlar, bir STK’nın başında 3 yıl kalmış olanlar, onun kardeşi , bunun amcası, arkadaşı rahatça aday yapılabilir, futbol maçı gibi seçim nasılsa, neden olmasın.

Şimdi bu “en büyük meydan sandık” sözüne gelelim, Türkiye’de “halk seçmiş katlanacaksınız, demokrasi bunu gerektirir” demek inandırıcı mı? Hiç değil, neden?

Sandık ‘demokrasi’ değil, çünkü..

1- Türkiye’de milletvekillerini “halk değil, liderler seçtiği” ve o vekiller bu nedenle asla özgür olamadığı için “demokrasi var” denemez de ondan.

2- “Yüzde 10” gibi dünyada görülmemiş bir seçim barajı ile çok sayıda oy çöpe gitmiş oluyor, “milli irade hakkıyla temsil edilmiyor” da ondan.

3- “Medyanın en az yüzde 90’ı, tüm TV kanalları iktidar partisinin elinde veya emrinde” yken, seçimlerden önce millet aylar boyu sadece onların propagandasını dinliyor, diğer partilerin kendilerini anlatacak medyaları yok da ondan.

4- “Devletin, milletin tüm kaynakları, belediyeler ve personelleri” dahil, billboard reklamları dahil sadece iktidar partisine çalışıyor da ondan. Milletin paralarıyla yapılan yollar, köprüler, uygun fiyatlı evler, metrobüsler, trenler, havaalanları sanki iktidar partisi kaynaklarıyla yapılmış gibi sunuluyor da ondan..

5- Milletin paralarıyla, devletin imkanlarıyla alınan makarna, pirinç, kömür vs (ve hatta “evlerin kapılarına gidip Kur’an içinde çeyrek altın verildiğini” söyleyenler bile oldu ) seçim rüşveti gibi dağıtıliyor ve bunlar sanki “iktidarın bütçesinden karşılanıyor” gibi yansıtılıyor da ondan. Ve sonra ekranlardan veryansın; “size makarnacı diyorlar, kömürcü diyorlar”.. Hayır, onlara kümse bir şey demiyor, bu etik dışı yola başvurmaya, oy için “milletin sağ cebinden alıp ona iyilik yapıyor gibi sol cebine vermeye” ve bunun partiler arasında sağladığı eşitsizliğe itiraz ediliyor.

6- Seçim öncelerinde akla gelebilen her çeşit “seçim hilesi” ne baş vurulduğu, bebeklerin-ölülerin bile seçmen yazıldığı, “bir dairede 30 kişi” yaşıyor gösterilerek fazla seçmen yazıldığı, böylece seçmen sayısının normalden milyonlarca fazla göründüğü, milyonlarca fazla oy pusulası basıldığı, parmak boyası kaldırılarak mükerrer oy kullandırıldığı, önemli ama yeterli oy alınamayacak yerlere başka bölgelerden seçmen taşındığı, bilgisayarla oy toplama sisteminde başka bir ülkeden bile hile yapılabileceği biliniyor ve “bunlar yine önlenemeyecek” de ondan.

7- Çok çocuk teşviki yapılarak eğitimsiz kitleler arttırıldıkça “söylenen tüm yalanlara” inananlar, yoksulluk ve baskılarla çaresiz hale gelen, bir çuval erzak için oy verenler artacak da ondan.

8- Seçim yaklaştıkça “din sanki birilerinin tekelinde” imiş gibi çeşitli yalanlarla toplum kutuplaştırılacak, “biz dinin bekçisiyiz” havası yine yaratılarak din siyasete karıştırılacak da ondan.

Yalnızca ‘medya’ yeter!

Bu nedenler ortada dururken “seçimi bekleyin, milli irade bizi seçti, seçim demokrasi demektir” söylemleri fasa fisodur. Ama bu muhalefet partileri “sadece medyadaki eşitsizliğin” bile sonuçta ne kadar etkili olduğunu-olacağını anlamadıkça, bu şartlar altında bir seçimin olamayacağını söylemedikçe, çözüm aramadıkça böyle de gidecektir MAALESEF vesselam!

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Kadınlara yasaklar nereye varıyor!
  2. Dershane konusu pek garip!
  3. Diyanet, kadınlar ve hadisler!
  4. Yeni Bavul ve 28 Şubat!
  5. Devlet ‘mezhep’ soramaz!
  6. Buldan ve katiller!
  7. Kadına şiddette ‘medya’nın suçu!
  8. ‘Geri zekalılar bile anlar’ demiştim!
  9. Devlet Güneydoğu’ya girebiliyor mu?
  10. Haşim Kılıç parti sözcüsü gibi!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.