Ölüm yıldönümde; Ankara'da Çiğdem Talu şarkıları dinliyorum
.
Bugün 28 Mayıs 1983’de ölen, Çiğdem Talu’nun ölüm yıldönümü...
Tesadüf diye bir şey yok gerçekte...
Ben de 40. yıl gecesi için Ankara’ya gidiyorum...
***
Ankara yıllarımın; duygusal med cezirlerinin şarkılarının söz yazarıydı Çiğdem Talu...
***
Kolej yıllarımın; gençlik bohemini onun yazdığı şarkı sözleriyle yaşıyorum ben yıllarca...
Ölüm yıldönümünde, 40 yıl önceki mezuniyeti anmaya gidiyorum...
***
Bugün değişik şarkılardan okunan Çiğdem Talu şarkılarından bir demet seçiyorum sizler için...
***
Çiğdem Talu; hep Erol Evgin’in söylediği şarkılarla anılır...
Ancak bugün ben; sadece Erol Evgin’den değil, diğer şarkıcılardan da topladığım Çiğdem Talu şarkılarını derliyorum sizler için...
***
Çiğdem Talu şarkıları konusunda Erol Evgin’le aramdaki gizli bir rekabetten! olsa gerek...
Derlediğim bu şarkıların hepsi Erol Evgin şarkısı değil...
Ama hepsi Ankara şarkılarım benim...
Bugün onları dinlemek istiyorum...
AĞLIYORUM YİNE... NİLÜFER SÖYLÜYOR... (2)
Elimde bir eski resmin,
Karşımda son mektubun var.
Şarkılarda senin ismin,
Etrafımda yabancılar...
Ağlıyorum yine, gündüz gece.
Son bir kere görmedim seni diye,
Çekilip bir köşeye ağlıyorum yine...
Ölüm bile daha kolay
Senden ayrı yaşamaktan.
Bu sokaklar, bu karanlık
Seni bana hatırlatan.
Ağlıyorum yine, gündüz gece.
Son bir kere göremedim seni diye,
Çekilip bir köşeye ağlıyorum yine...
MİNİK KUŞ; FÜSUN ÖNAL SÖYLÜYOR... (3)
Gel minik kuş gel yanıma
Söyle söyle anlat bana
Aşık mısın sen de acaba
Gel minik kuş pencereme
Gel dertleşelim seninle
Bekler misin sen de hep böyle
Ah minik kuş ah bir bilsen
Hiç haber yok sevgilimden
Ancak sen anlarsın halimden...
Kon bakalım daldan dala
Git biraz daha uzağa
Şöyle bir uzan dağlara
Sor bakalım var mı gören
Sevgilimi oralarda
Çok özlemiş dersin onu görünce
Hep seni beklemiş dersin günlerce
Yalnız seni sevmiş de anlat ona
Bul onu getir yeter ki yanıma
Affetmiş de söyle ona
Devrilmez küçük bir taşla
Aşk denen o koskoca kaya
Söyle söyle anlat ona
dünyada sevgimden daha
Anlamlı bir şey yoktu başka
Dönme sakın bulmadıkça
Ondan haber almadıkça
Beklerim ben dünya durdukça
Kon bakalım daldan dala
Git biraz daha uzağa
Şöyle bir uzan doğlara
Sor bakalım var mı gören Sevgilimi oralarda
Çok özlemiş dersin onu görünce
Hep seni beklemiş dersin günlerce
Yalnız seni sevmiş de anlat ona
Bul onu getir yeter ki yanıma
HAYALİMDEKİ ADAM... YELİZ SÖYLÜYOR... (4)
Ne zaman yalnız kalsam
Hayalimdeki adam
Sanki gerçekmiş gibi
Bulur beni
Ne söylesem ne anlatsam
Hayalimdeki adam
Anlar hemen halimi
Dinler beni...
Dur gitme; kim bilir belki de
Sendin hayalimde
Yaşattığım kimse
Dur söyle sen miydin benimle
Dolaşan el ele ufuksuz düşlerde
Bir gülsem bir ağlasam
hayalimdeki adam
Çok yakın bir dost gibi anlar beni
Bir gün gelir rastlarsam
Hayalimdeki adam
Görünce gözlerimi
tanır beni
Dur dinle; belki hep gerçekte
İnanmam bir kere, söylemem kimseye
Dur bekle dön bak gözlerime
İnsan sevinince ağlarmış gizlice...
İŞTE ÖYLE BİR ŞEY... EROL EVGİN SÖYLÜYOR... (5)
Seni düşündüm dün
akşam yine
Sonsuz bir umut doldu içime
Bir de kendimi düşündüm sonra
Bir garip duygu çöktü omzuma
Hani ıssız bir yoldan geçerken
Hani bir korku duyar da insan
Hani bir şarkı söyler içinden
İşte öyle bir şey
Hani eski bir resme bakarken Hani yılları sayar da insan
hani gözleri dolar ya birden
İşte öyle bir şey
Seni düşündüm dün akşam yine
Sonsuz bir huzur doldu kalbime
Bir de kendimi düşündüm sonra
Bir garip duygu çöktü omzuma
Hani yıldızlar yanıp sönerken
Hani bir yıldız kayar ve insan
Hani bir telaş duyar ya birden
İşte öyle bir şey
Hani bir yağmur yağar da bazen
Hani gök gürler ya arkasından
Hani şimşekler çakar peşinden
İşte öyle bir şey...
SEVDAN OLMASA... EROL EVGİN SÖYLÜYOR... (6)
Bende bu cehennem gibi yürek olmasa
Bende deli rüzgar gibi hasret olmasa
Bir de cana can katan o
Sevdan olmasa, sevdan olmasa
Bende bitip tükenmeyen umut olmasa
Ferhatın dağları delen sabrı olmasa
Bir de cana can katan o
Sevdan olmasa, sevdan olmasa
Gönlümde bu dinmek bilmez sızı olmasa
Gözlerimde gözlerinin izi olmasa
Bir de cana can katan o
Sevdan olmasa, sevdan olmasa
Aahh! Bu hayat çekilmez
Aahh bu hayat çekilmez
Sen olmasan canım
Aahh bu çile çekilmez
İÇİMDEKİ FIRTINA... EROL EVGİN SÖYLÜYOR... (7)
Gün ağarırken tek başıma oturmuşsam
Henüz daha gözlerimi bir an bile yummamışsam
Sen yoksan yine ben de yorgun ve yalnızsam
Hele bir de bir de canım hasretine kapılmışsam
Ve gözümde tütüyorsan buram buram
İşte o an bir fırtına kopar
Sanki yer yerinden oynar
Hoyrat bir rüzgar eserken
Sallanan gemi misali
Sallanır durur içimde dünya
Son ışıkları sönüyorsa sokakların
Yeni bir gün giriyorsa penceremden yavaş yavaş
Sen yoksan yine, bense suskun ve bitkinsem
Hele bir de kadehin gölgesine sığınmışsam
Ve yılların hesabını şaşırmışsam
İşte o an bir fırtına kopar
Sanki o an yer yerinden oynar
Kül rengi bir akşam vakti
Kaybolan renkler misali
Kaybolur gider gözümde dünya
İşte o an bir fırtına kopar
Sanki o an yer yerinden oynar
Bir koca çınar dalından
Savrulan yaprak misali
Savrulur gider güzelim dünya
HEP BÖYLE KAL... EROL EVGİN ZUHAL OLCAY SÖYLÜYOR (8)
Herkes bir şey aldı götürdü benden
Kimi umutlarımı
Kimi inançlarımı
Kimi en güzel duygularımı
Sen başkalarına benzeme sakın
Hep böyle kal hep böyle kal
Hep cana yakın
Herkes bir şeyler aldı benden
Kimi bugünlerimi
Kimi yarınlarımı
Kimi en güzel duygularımı
Sen başkalarına benzeme sakın
Hep böyle kal hep böyle kal
Hep cana yakın