Hayatımın dört baharı... Hoş geldin bahar...
Yine bir “bahar” geliyor hayatıma; ömrümün bu dalgalı sularının rüzgarında...
Kalbime, benim hayatıma damgasını vuran “Bahar Şarkılarım” geliyor...
İlk gençlik günlerimin “ilk umutlu bahar”larını anlatan, ilk aşkları yaşamaya çalışırken ruhumu baharın dalga boyuna sokan “bahar şarkım...”
Yeliz söylüyor o günlerde...
Yeliz anlatıyor benim “gençlik Bahar’ımı o günlerde...”
***
“Hoşgeldin bahar lala...
Hoşgeldin dostum lala...
Neşe getirdin lala...
Dünyaya lalala lala...
***
Hoşgeldin bahar lala...
Hoşgeldin dostum lala...
Yeniden doğmuş gibi şimdi bütün dünya...
***
Birden zaman dursa hergün bahar olsa...
Bugün açan güller hiçbir gün solmasa...
Kırılan kalplerin yerini sevgi alsa..
***
Kimse gücenmese, kimse ağlamasa...
Ümitsiz günlerin sonu gelmiş olsa...
Yediden yetmişe herkes mutlu yaşasa...
***
Dünyada.....
***
Hoşgeldin bahar lala...
Hoşgeldin dostum lala...
Neşe getirdin lala...
Dünyaya lalala lala...
***
Hoşgeldin bahar lala...
Hoşgeldin dostum lala...
Yeniden doğmuş gibi şimdi bütün dünya...
***
Yüzyıllar boyunca hergün bahar olsa
Gecesi gündüzü hep aydınlık olsa
Yeryüzü gökyüzü neşemizi paylaşsa,
***
Dağlardaki kuşlar bize örnek olsa,
Kimse darılmasa, kimse ayrılmasa,
Yediden yetmişe herkes mutlu yaşasa;
Dünyada...”
***
Umutluyum o şarkıyla...
Neşe getirdiğini düşünüyorum hayatın bana gençliğime, tazeliğime, insanlığa ve mutluluğa...
Baharla...
*****
“İÇERDEN DIŞARIYA TAŞAN BAHAR...”
Yüreğimden fışkıran duygularla taze bahar, bir süre sonra alabora olacak...
Kesif hayal kırıklıkları, yaşamın dışardaki zındanı, ruhlarımızı ve bizleri esir edecek..
Kısa bir süre sonra Yeliz’in cıvıl cıvıl akan Hoş Geldin Bahar’ından; Ahmet Arif’in maphushane türküsü olan şiirine “Dağlarına Bahar Gelmiş Memleketim”e gidecek sıkışan yüreğim...
Rahmi Saltuk’un tok sesinde kendimi ve baharı bulacağım; yaşayacağım...
***
“Haberin var mı taş duvar?..
Demir kapı, kör pencere...
Yastığım, ranzam, zincirim...
Uğruna ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim
***
Haberin var mı
Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cıgaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...”
***
Artık zindanlardan gelen bahar türküsüyle “yüreğimizi dinlemeye çalıştığımız günler o günler...”
Türkçe Pop’tan; Ahmet Arif’e ve Rahmi Saltuk’a uzanan çizginin zıtlığı, aynı yüreğin üzerinde farklı tınılardan öteye gitmiyor...
Hepsi aynı genç yürekte buluşuyor...
*****
İKİNCİ BAHAR...
Üzerimizden geçen tanklar;
Biten siyasetle dolu günler, aylar, yıllar, saatler...
Yeni bir kurtuluş umudu gibi başlayan gazetecilik...
Kısa zamanda, yurt dışına taşan muhabirlik ve uluslararası gazetecilik...
***
Çocuk yaşta evlilik...
Boşanma...
Yalnızlığın içinde, bir meslek aidiyetiyle; gurbette tek başına...
Yine de “mutlu, mesut ve yeniden başlamaya müsait...”
***
Özdemir Erdoğan o Bahar’larda sesleniyor kalbimin sesi olarak; Ege’nin Öteki Yakası’ndan...
***
“Gamze gamze bir gülüver şimdi...
Beni göğsüne alıver şimdi...
Mevsimi geldi susadım aşka...
Benimle bir bütün oluver şimdi...
***
İkinci bahar yaşıyor ömrüm...
Gel benim yarim oluver şimdi...
Seni gül gibi öpe koklaya...
Gözümden, dilimden, sakınır saklar...
Bugünkü aklımla severim şimdi...
***
İkinci bahar yaşıyor ömrüm...
gel benim yarim oluver şimdi...
Seni gül gibi öpe koklaya...
Gözümden, dilimden, sakınır saklar...
Bugünkü aklımla severim şimdi...
***
Şiirler, şarkılar söyleyerek...
Mehtabı birlikte seyrederek...
Benimle bir rüya kuruver şimdi...
aahhh....
***
İkinci bahar yaşıyor ömrüm...
Gel benim yarim oluver şimdi...
Seni gül gibi öpe koklaya...
Gözümden, dilimden, sakınır saklar...
Bugünkü aklımla severim şimdi...”
*****
“ELBETTE BEN BÖYLE OLDUĞUM İÇİN BAHAR...”
Atina günleri; ikinci bahar özleyişleri bittiğinde; Sonsuz baharlar, sonbaharlar ve kışların arasından geçerken ben...
Arada bir yaz güneşine göz kırparak...
Sayısız hayat tecrübesi...
Bilinmedik görülmedik, nice buzul, zirve, okyanus ve fırtına görüyorum...
***
Hayat ve zaman beni sonsuz tecrübeleriyle eğitiyor...
Hayatın içimden fışkıran gücünü fark etmeye başlıyorum...
İçimin dışıma egemen olmaya karar verdiği günler o günler...
O zaman Candan Erçetin’in; Ayşe Kulin güftesiyle söylediği şarkıyı söyleme zamanıdır...
“Elbette Ben Böyle Olduğum İçin Bahar...”
***
“Sen bana müjde misin, umut musun sevgili...
Kim demiş geçti mevsim ufukta göründü kar...
Bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgilim...
Benim yorgun gönlümde aşkının telaşı var...
***
Bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgili
Benim olgun gönlümde aşkının telaşı var...
Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum?..
Yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar?..
***
Ayrıca bunun seninle ne ilgisi var?..
Tabiki ben böyle olduğum için bahar...
Çünkü sana değdiğinden beri ellerim
Bütün kış dallarında tomurcuklar var
***
Sen bana vaat misin lütuf musun sevgili
Kim ne derse desin al beni sinene sar...
Yaşanmış baharları unut gitsin sevgili...
Benim gönül ülkemde bir tek senin aşkın var...
***
Yaşanmış baharları unut gitsin sevgili
Benim yorgun gönlümde bir tek senin aşkın var...
Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum?..
Yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar?..
***
Ayrıca bunun seninle ne ilgisi var...
Tabiki ben böyle olduğum için bahar...
Çünkü sana değdiğinden beri ellerim
Bütün kış dallarında tomurcuklar var...”