Yeter ne esaret, ne de cesaret olsa olsa mazoşistlik olmuş!
.
40 yıl düşünsem yılbaşı gecesi yeni bir dizinin başlayacağı aklıma gelmezdi. Çünkü yılbaşı akşamı herkes kendisini eski yılın, acıların ve umutsuzlukların vedasına ve yeni umutların eğlencesine formatlıyor. O nedenle bir dramın yılbaşı akşamı iş yapması zordu ama alınan büyük bir riskti. Çünkü insanların tam yemeğe oturduğu saatte yeni bir dizi başlatmak çok iyi bir sonuca da dönüşebilirdi. Daha önce hiç denenmediği için hepimiz bu kararı garipsedik ama bir yandan da “Ya tutarsa” dedik. Sonuç; olmadı. Atv’nin büyük umutlarla başlattığı Yeter dizisi Tüm Kişiler’de 3.46 reytingle 18’inci, AB’de 2.17’yle 24’üncü, ABC1’de 3.37’yle 17’nci oldu. Yılbaşı gecesi değil de, haftaya başlasaydı Fox TV’nin Kördüğüm’üyle beraber yarışa katılacaktı. Diziyi izledikten sonra söyleyebilirim ki, şansı yılbaşına göre daha yüksek olabilirmiş.
En emrivaki evlilik teklifi
Yapımcılığını Koliba Film-Ata Türkoğlu’nun, senaristliğini Nalan Merter Savaş ve Vilmer Özçınar’ın, müziklerini Mayki (Murat Başaran), Ender Akay, Sunay Özgür’ün ve yönetmenliğini Tarkan Karlıdağ’ın üstlendiği Yeter dizisi yılbaşı gecesi atv’de başladı. Dizinin başında “Sayın Cemal Şan’a teşekkürler” yazdı. Bu teşekkürle yönetmen Karlıdağ’ın ilk bölüm bitmeden diziden ayrıldığını ve yerine Cemal Şan’ın diziyi devraldığını anlamış olduk. Dizide; Pelin Karahan, Yurdaer Okur, Korel Cezayirli, Wilma Elles, Selen Domaç, Ayşin Yeşim Çapanoğlu, Fatih Koyunoğlu rol alıyor. “Yeter- Esaret mi, Cesaret mi?” yağmurda ıslanan bir kızın yanına gelen ondan yaşça büyük bir adamla başladı. Kızın “Bizim aşkımız masal gibi başladı” sesiyle de klip başladı. Hayatımda izlediğim en aşktan uzak, masalı bir an bile anımsatmayan aşk sahnelerinden sonra evlilik teklifi geldi. 41 yıllık dizi tarihinin en emrivaki evlilik teklifine şahit olduk. Ama kahramanımız Aylin bunu masal gibi bulmuş olacak ki, Yekta’nın boynuna atladı.
Hop 5 yıl daha geçti
Bir anda 2010 yılına geçtik. Karısının boynuna gerdanlık takan Yekta “Hadi çıkalım” dedi. Bu arada 6-7 yaşlarında bir çocukları olduğunu gördük. Aylin’in de karnının burnunda olduğunu... Ondan sonra da zulüm izledik. Hiç çekinmeden hamile karısını aşağılayan, korkutan, çocuğuna psikolojik darbeler vuran bir adam izledik. Yıllarca bu adamın yanında kalan Aylin, bir anda kaçmaya karar verdi. Şansa bakın ki, o anda suyu geldi ve doğurdu. Arkadaşlarıyla birkaç dakikada plan yapıp kız çocuğunun ölü doğduğunu söyleyerek Aylin’in abisine verdiler. Hop bir 5 yıl daha geçti. Zulmünü artıran bir Yekta, sürekli “Özür dilerim” diyen bir Aylin geldi. Sonunda da Yekta’ya kızının yaşadığı söylendi ve birinci bölüm finali oldu.
Aşka inanmadık
Dizinin mayası acayip sağlam... Ekranda izlemeye alışık olmadığımız bir karakter Yekta. Ama öyle kötü anlatılmış ve işlenmiş ki dizi, kendinizi nasıl olur diye dizlerinize vurup yakınırken buluyorsunuz. Öncelikle bu kadar ters köşe bir adam yaratıyorsanız bizi o aşka inandırmanız gerekmez miydi? Aylin’in neden bu adamı terk etmediğini anlamamız için gerçek bir sebebe ihtiyacımız yok mu? Bu adamın mükemmeliyetçilik takıntısı ve zulmüne dair bazı tüyolar vermek gerekmiyor muydu? Aylin bu kadar korktuğu kocasına kızlarının öldüğünü söyleyip yengesine verebiliyorken, o evden kaçamamasının inandırıcılığı yok ettiğinin farkında değil misiniz?
İzleyici “Yeter” der
Bu liste ben de uzar gider. Sayfalar dolusu hata yazarım. Bugün neredeyse tüm kanallar ve yapımcılar bir hata yapıyor. Bir bölümde her şeyi anlatmak derdine düşen ve ana meseleye bir anda gelmeye çalışan dizide hızla bir sürü şey oluyor. Paramparça, Kara Sevda gibi dizilerde bu yöntem işlediği için, tüm diziler bu formüle başvuruyor. Ancak çok önemli bir şeyi kaçırıyorlar. İzleyicinin o diziyi izlemesi ve karakterlerle empati kurabilmesi için önce inanması gerekiyor. Anlatım biçimi her şeyi değiştirir. Aksi takdirde Yeter’deki gibi güzel, istediği zaman abisinin evine gidebilen, onu deli gibi kollayan arkadaşları varken bir psikopata neden dayandığını anlamadığımız Aylin’i sevmemiz mümkün değil! Olsa olsa zenginlikten vazgeçemeyen bir mazoşist diyebilirim Aylin için... Bu iş böyle devam ederse Aylin diyemez ama seyirci “Yeter” der.