Ustalara veda…
.
Bu ülkede sanatçı kimdir diye çok tartışıyoruz ya, işte cuma günü kaybettiğimiz Tuncel Kurtiz sanatçı kelimesinin tam karşılığıydı. Bir röportaj nedeniyle 6 yıl önce tanışma şerefine nail olmuştum onunla. Anlattıklarını, yaşam enerjisini, sanata bakışını, insana olan sevgisini dinledikçe de hayranlığım artmıştı. Çünkü nev-i şahsına münhasır biriydi. Bizim bildiğimiz kalıpların dışındaydı. O yola insanı severek çıkmıştı. Ünlüydü, seviliyordu ama halktan hiç kopmadı. Kendisini hiç saklamadı. Onu belediye otobüsünde, metroda, eylemde, pazarda, restoranda görebilirdiniz. Hiç izole bir hayatı olmadı. Herkesle sohbet ederdi. Onun beslenme kaynağı zaten insandı, hayattan kopmamaktı. Bir kez bile kimseyi hor gördüğüne şahit olmadım. Sabahları spor yapardı, dünya starlarının uyguladığı oyuncu egzersizini yapmadan güne başlamazdı.
Özakman vefat etti
Bu ülkenin demokrasiyle sınavının en yakın şahitlerindendi. İstanbul’a sevdalıydı. Ama “Artık İstanbul eski İstanbul değil” diyerek Kaz Dağları’na gitti. Mesleğinden de kopmadı. Gençlere hep yol gösterdi. Onunla sohbet etmek tarihte yolculuk yapmak gibiydi. Bazı insanlar hiç yaşlanmaz ya, Tuncel Kurtiz 77 yaşındaydı ama hepimizden genç bir ruha sahipti. O nedenle ona ölüm yakışmadı. Bizim ondan öğreneceğimiz çok şey vardı. Tuncel Kurtiz, sen çok büyük bir ustaydın, bize şahane filmler, diziler, şiirler, oyunlar bıraktın. İnsan olmanın her şeyin üstünde olduğunu gösterdin. Emanetin bizde, sen ışıklar içinde yat… Daha Tuncel Kurtiz’in vefatının şokunu üzerimizden atamadan dün Turgut Özakman’ın vefat haberi geldi. Türk tiyatrosuna çok güzel oyunlar armağan etti Özakman. Keskin kalemiyle romanlar yazdı. Ama çoğunluk onu Şu Çılgın Türkler kitabıyla tanıdı. TRT’ye çok hizmet etti. Hem Kurtiz, hem de Özakman bu ülkeye hizmet etti. Arkalarında onlarca öğrenci bıraktılar. Mekânınız cennet olsun, nur içinde yatın…
Yalan Dünya iyi başladı
Cuma reytingin aslanın midesinde olduğu akşam. Zira, Medcezir, Karagül, Tatar Ramazan, Huzur Sokağı, Böyle Bitmesin, Kayıp, Dila Hanım yayınlanıyor. Bu yarışa Yalan Dünya’da katıldı. Bu kadar dramanın arasında tek komedi alternatifiydi. O nedenle bence şansı yüksekti. Gelen reyting sonuçları da onu gösteriyor. Yalan Dünya Tüm Kişiler’de 3.96 reytingle 4’üncü, AB’de 6.38 reytingle 3’üncü oldu. Özellikle AB reytingi çok iyi. Zaten proje tasarımı daha çok AB kitlesine hitap eden bir proje Yalan Dünya. O nedenle bence AB başarısı şaşırtıcı değil. Peki, Yalan Dünya beklenen etkiyi verdi mi? Bence konu geçtiğimiz sezon sıkmaya başlamıştı. Hümeyra ve Rutkay Aziz’in katılması hikâyeyi hareketlendirmiş. Ayrıca Avrupa Yakası duygusunu da vermiş. Hümeyra’ya bayıldım. Onu ekranda görmeyi özlemişim. Belli ki, bundan sonra Deniz ve Rıza aşkına yeni engel geldi. Yalan Dünya’da kibar tabiriyle şehirli ve taşralı çatışması izleyeceğiz. Vasfiye Teyze’de bu iki aile arasında ortalığı karıştıracak. Dizinin oyunculukları konusunda fazla söze gerek yok. Herkes üstüne düşeni yapıyor. Ama ben bu sezon Hümeyra ve Gonca Vuslateri paslaşmalarını merakla bekliyorum. Eminim bizi gülmekten kırıp geçirecekler.