Ufak Tefek Cinayetler’in başarısının formülü
.
Tartışmasız bu sezonun en çok öne çıkan dizisi Ufak Tefek Cinayetler oldu. Nereye gitsem, kiminle konuşsam herkesin dilinde bu dizi var. Sanırım uzun zaman sonra ilk defa bir kadın projesi insanları bu kadar kendisine bağladı. Aslında bir önyargıyı da sildi. Demek ki kadın işleri de izleniyormuş, hep birlikte görmüş olduk. Evet, stilize hayatlar izlemeyi seviyoruz ama bu işi alıp bambaşka bir dünyaya koysalardı da izlerdik. Şimdi o dört kadını alın ve bir mahalleye koyun. Başlarına yine aynı şeyleri getirin izlemez miydiniz? İddiaya girerim gözümüzü kırpmadan izlerdik. Çünkü Ufak Tefek Cinayetler bizi içimizdeki kötüyle yüzleştiriyor. Fakat işi büyüten ve reytingi artıran formül başka! Ufak Tefek Cinayetler’de inanılmaz stilize bir dünya var. Bu da bize bir oyun oynanmasını sağlıyor. Yani izlediğimiz kadınlar bir yandan biz olurken, diğer taraftan bizimle hiç alakası olmuyor. İşin özü; kendi kötülüğümüzle yüzleşirken, bir yandan da öyle bir hayatımız olmadığı için durumu inkar ediyoruz. Tıpkı hayatın içinde de yaptığımız gibi aynı yalana sığınıyoruz. Kendimizi inkar edip suçu hep başkasına atıyoruz.
Geçmiş olsun Hakan ve Elif
Akıl tutulması, adalet şaşması yaşadığımız bir dönemden geçiyoruz. Önceki akşam Hakan Yılmaz ve eşi Elif bilinen bir otelde saldırıya uğradı. Üstelik nedeni Yılmaz’ın yanına gelip “Beni tanıdın mı? diye soran kişiye “Tanıyamadım” cevabını vermesi... İnsanın aklı almıyor, bir ünlüye beni tanıdın mı diye soruyorsunuz, cevap hayır olunca hem ona, hem de eşine saldırıyorsunuz. Üstelik Elif’in başına vuruyorsunuz. Araya giren otel görevlileri de sizi ayıramıyor. Sonunda polis geliyor. Hakan ve Elif şikayetçi oluyor, ancak saldırgan ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılıyor. İşte bu sonuca ağzınız açık kalıyorsunuz. Korkuyorsunuz, adalet nerede diye çığlık atıyorsunuz. Çünkü bu haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Herkes kim olduğunu kanıtlamanın derdinde, kimsenin saygıyla işi kalmadı. Herkesin tek derdi görünür olmak. Nasıl olduğuysa kimsenin umurunda değil! Hakan olayı Twitter hesabından “kaygılarımla” diyerek paylaştı. Haklı, çünkü olay korkunç, sonrası daha da tüyler ürpertiyor. Adalet kişiye özel bir şey değildir. Ortada bir suç var. Darp edilmiş bir kadın ve adam var. O nedenle o saldırganın vakit kaybetmeden ceza alması gerekiyor. Zaten bu olayların son zamanlarda ardı arkası kesilmiyor. Suç en çok görünür olan şey! Üstelik bu tip bir olay bir ünlünün başına geldiğinde ve karşı taraf ceza almadığında durum daha da meşrulaşıyor. Bu zihniyet elini kolunu sallayarak “Ne de olsa kime yaparsam yapayım başıma bir şey gelmeyecek” diyerek suçu daha da görünür hale getiriyor. Hakan ve Elif çok geçmiş olsun, umarım bu olaya karışan herkes bir an önce cezasını çeksin.