Soma değil diziler izlendi!
.
Soma’da maden faciası gerçekleşeli bugün yedi gün oldu. Yedi gündür ekranlarda Soma’yı izledik. Uzun zamandır habercilik refleksini kaybetmeye başlayan kanallar ve gazetecilerin günah çıkarışını izledik. Zira, herkes vicdanını temize çekti. Fox, bir eğlence kanalı olmasına rağmen gün boyu Soma’dan yayın yaptı. Her kanal haberi birinci sıraya koydu. Peki, reyting sonuçları ne dedi? Salı gününden itibaren hem Tüm Kişiler’de, hem AB’de yine diziler birinci oldu. Salı Küçük Ağa, çarşamba Muhteşem Yüzyıl Gizli Dünya, perşembe Beni Affet, Cuma Karagül’ün tekrarı ve Beni Affet, cumartesi Arka Sokaklar zirveye oturdu. Demek ki neymiş? Bu ülkede yaşanan her acının ilacı dizilermiş. Daha önce de böyle olmuştu. Van depreminde de reyting listesinin zirvesinde diziler vardı. Kimseyi yargılamayacağım. Çünkü günlerdir yazdığım gibi ateş düştüğü yeri yakıyor. Belki de, toplumun Soma’ya ya da dünyanın en zor mesleklerinden biri olan madenciliğe ilgisini çekmek için bir madencinin hayatının anlatıldığı dizi çekilmeli. Belki o zaman toplumun ilgisi çekilebilir. Ama düşünmeden edemiyorum. Biz ne zaman kendi ülkemizdeki acıya karşı bu kadar duyarsız olduk.
Soma: Bir İlçenin Yalnızlığı
Cumartesi CNN TÜRK’te Rıdvan Akar’ın hazırlayıp sunduğu Hayatın Tanığı vardı. Her cumartesi tarihin sayfalarını aralayan ve dilini çok beğendiğim belgeseller yapıyor Rıdvan Akar. Soma’yı da sıcağı sıcağına merkezine almış ve ekibiyle birlikte soluğu orada almış. Bu hafta ekrana gelen bölümün adı Soma: Bir İlçenin Yalnızlığı’ydı. Önce bu ilçenin coğrafyasını, iş olanaklarını inceledi. Öğrendiklerimi sizlerle de paylaşmak istedim. Soma’nın yüzde 23’ü tarım arazisi, çok az da hayvancılık yapılıyor. Başka bir iş olmadığı için herkes çocuğuna bakmak ya da evlenebilmek için soluğu yerin altında almak zorunda kalıyor. 100 yıldır Soma’da madencilik babadan oğula, dededen toruna geçiyor. Belgeselde Akar, ailelere “Çocuğunuzun ne iş yapmasını istersiniz?” diye soruyor. Hep bir ağızdan “Okumasını isteriz” diye cevap veriyorlar. Çocuklar babalarının bu işi yapmasını istemediğini haykırıyor. Eşlerini ve çocuklarını kaybeden kadınlar feryat ediyor. İşin en acı tarafını ise istatistikler gösteriyor. Sadece 2013 yılında Türkiye’de 706 bin iş kazası gerçekleşmiş ve Türkiye iş kazalarında Avrupa’da 1’inci, AB’de 4’üncü ülke. Yani kaza geliyorum demiş. Hatta geliyorum demekle kalmamış birkaç ay önce Soma’da gerçekleşen göçükle yakında geleceğinin sinyalini vermiş. Ama önlem alınmamış. Beni Rıdvan Akar’ın belgeselinde en çok yaralayan ise Soma faciasından kurtulan bir işçinin isyanı oldu: “Bizleri daha önceden görmeniz gerekirdi. Gelmiş geçmiş en büyük felaketle aklınıza gelmek istemezdik.” İşte bu cümleyi düşünüyorum iki gündür ve utanıyorum. Çünkü o kadar kendimize döndük ve ülkemizdeki insanları unuttuk ki, ancak bir felaket olduğunda birbirimizi hatırlar olduk. Rıdvan Akar ve ekibinin en azından benim aklımı başıma getirdiği için eline ve emeğine sağlık.