Pilot bölüm çekmeye var mısınız?
.
Şu aralar kimi görsem, hangi masaya otursam aynı soruya maruz kalıyorum: “Bu sene diziler neden tutmuyor?” Bana kalırsa yeni bir fikir olmaması bizi geriye itiyor. İnsanlar izledikleri şeyin aynısına bir daha ilgi göstermiyor. Tabii izlediğimiz dizilerde karşımıza çıkan karakterlerin yaşamaması ve karton kalması da bence en büyük sorunlardan biri. Neyse konumuz bu değil. Bu sene başlayan diziler arasında Küçük Gelin dışında zirveye oturabilen hiçbir dizi yok. Pazartesi Karadayı, salı O Ses Türkiye, çarşamba Muhteşem Yüzyıl, perşembe Kurtlar Vadisi, cuma Karagül, cumartesi ve pazar Yetenek Sizsiniz gün birinciliklerini ele geçirmiş durumda. Medcezir, cuma akşamları AB’de birinci oluyordu, o da bu hafta yerine Karagül’e bıraktı. Yani anlayacağınız elimizde sadece Küçük Gelin var. Oysa ekranlarda Şafak Sezer’den Gürkan Uygun’a, Timuçin Esen’den Müjde Ar’a dizileri hep izlenmiş isimler var. Ama bir türlü olmuyor. Şu anda sektörde hiç kimse neyin tutacağını da kestiremiyor. O nedenle Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Dünya standartlarına geçme vaktimiz geldi. Hem yapımcılara, hem kanal yöneticilerine, hem de oyunculara bir önerim var. Herkes büyük umutlarla dizilere başlıyor. Ancak yaşanan başarısızlık hem kanala, hem yapımcıya hem de set çalışanlarına zarar veriyor. En az 200 kişi işsiz kalıyor. Öyleyse işi sağlama alın. Yapımcı bir projeyi kanala götürdüğünde pilot bölüm çekilsin. Sonra oluşturulan denek gruplarına o proje izletilsin. Kanalla, oyuncularla ve ekiple anlaşmalar ondan sonra imzalansın. O zaman ekran dizi çöplüğüne dönmez. Başlayan dizilerin büyük bir çoğunluğu da başarıya ulaşır. Şimdi hepinizin “Böyle bir şey mümkün değil” dediğini duyar gibiyim. Aslında mümkün. Sonuçta dizi tutmayınca herkes maddi olarak zarar ediyor. Öyleyse kanal güvendiği projeye birinci bölüm parasını ödesin ve diziyi çektirsin. Böylece ekranda izleyicinin seveceği işler izleriz. Hem de büyük zarar edilmez.
Fahriye kitap çıkardı
Beni Böyle Sev dizisinin Fahriye’si Bala Atabek’i Benim Annem Bir Melek dizisinden beri takip ediyorum. Bala, duru oyunculuğunun yanı sıra tam bir sanat aşığıdır. Oyunculuk dışında, müzik yapar. Ancak geçtiğimiz gün elime ulaşan bir kitapla başka bir yönünü daha keşfettim. Meğer Bala Atabek aynı zamanda fotoğrafa tutkunmuş. Bala Atabek’in Marsha Franco’yla birlikte İtalya’da çektiği fotoğraflar da bir kitaba dönüştürülmüş. Italian Shadows (İtalyan Gölgeleri) adını taşıyan kitap, İtalya’yı siyah beyaz karelerle anlatıyor. Işık patlamaları ve güçlü kontrastlarla yarattıkları gölgeler ise fotoğraflarda adeta birer karakter oluşturuyor. Küçük detaylar İtalya’nın mimarisini de gözler önüne seriyor. Ben bakmaya doyamadım. Her baktığımda başka bir ruh buldum. Fotoğrafevi Yayınları’ndan çıkan Italian Shadows’u (İtalyan Gölgeleri) kütüphanenize eklemenizi öneririm.