“Ne Diyosuun!” nasıl başladı?
İlker Aksum, Dilara Gönder, Ayçin İnci, Bülent Seyran ve Mehmet Ali Kaptanlar, Ne Diyosuun! dizi, Ne diyorsun Oya Doğan,
Pazartesi akşamı İlker Aksum, Dilara Gönder, Ayçin İnci, Bülent Seyran ve Mehmet Ali Kaptanlar’ın rol aldığı “Ne Diyosuun!” ilk bölümüyle görücüye çıktı. Diziyi Limon Yapım’ın davetiyle Milliyet Gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu’yla birlikte ekiple izledik. Dizi başlamadan önce yapımcı Hayri Aslan bize diziyle ilgili bilgiler verdi: “70 dakikalık bir dizi yaptık. İlk bölümü çektikten sonra Kanal D’ye satışımız gerçekleşti. Ritmi çok hızlı oldu. 0.25’lik sahnelerden oluşuyor. 70 dakikada 165 sahne var. Normalde 120 dakikalık bir dramda bile 110 sahne olur.” Hayri Aslan anlattıkça merakım arttı. Sonunda 22.30’da başlayacağı ilan edilen dizi 22.57’de başladı. Dizinin senaristliğini Murat Boyacıoğlu, yönetmenliğini ise Kerem Çakıroğlu üstleniyor. “Ne Diyosuun!” bir ayrılık komedisi olma iddiasıyla yola çıktı ama ilk bölümde vaat ettiğini gerçekleştiremedi. Öncelikle üç yıllık ilişkisini noktalayan Ali Kemal ve Cansu’nun karakter konumlandırmasında ciddi sorunlar vardı. Senarist ve yönetim ters köşe bir iş yapmak isterken gerçekçilikten uzak bir işe imza atmışlar.
Cansu’dan kahraman olmaz
Yeni panelde ayrılık komedisi yapıp kadını duygusuz, erkeği sadık göstermek en büyük hata olmuş. Hiçbir kadın üç yıllık ilişkisini noktalarken onu polisle evinden attırmaz. Velev ki attırdı, bundan dizi olmaz. Çünkü o kadını izleyecek kadın bulmak zordur. Kısacası Cansu gibi duygusuz, bencil bir karakterden esas kız, kahraman olmaz. Benim Cansu gibi bir arkadaşım olsa ve yalnızlıktan evine bile almak istemediği eski sevgilisiyle görüşmek istese bencilliği sebebiyle onunla görüşmem. Anlatmak istediğim, bu kadar antipatik bir karakterden ben bile hoşlanmadıysam, bunu anneanneme izletmeniz çok zor. Amerikanvari bir dizi olmuş “Ne Diyosuun!” ama rejisine, color correction’ına, efektlerine gösterilen özen senaryoya gösterilmemiş. Diyaloglara acilen müdahale edilmesi lazım. Değişik bir şey yazmak değildir önemli olan, o farklılığı gerçekçi kılmaktır.
İlker Aksum başarılıydı
Oyunculuklara gelirsek… İlker Aksum bence senaryodaki Ali Kemal’in üzerinde bir performans sergilemiş. Yine şahaneydi. Dilara Gönder, ilk oyunculuk tecrübesi olmasına rağmen iyiydi. Ama esas kız olmaktan uzaktı. Bence karakteri biraz daha yumuşatmalı, çok sert görünüyor. Ayçin İnci beni en çok güldüren oyuncuydu. Amasya elması sahnelerine çok güldüm. Bülent Seyran ve Mehmet Ali Kaptanlar’da başarılıydı. Ama bu iş ekranı dörde bölerek, zamanları binaların üzerine yazarak, Ali Kemal’in odasındaki London kitabını Lon Don diye ayırarak yazarak olmaz. Değişik bir iş yapalım derken, karmaşık bir işin içine düşmüşler. Modern de olmamış. Zaten reyting sonuçları da bunu gösteriyor. Dizi, Tüm Kişiler’de 2.24 reytingle 30’uncu, AB’de 3,06’yla 15’inci oldu. Dizi biterken Ali Kemal, buraya kadar olanları bildiniz ama bundan sonra ne olacağını bilmiyorsunuz dedi ve göz kırptı. Sanırım artık hepimiz ne olacağını tahmin edebiliyoruz Ali Kemal.