Muhteşem Yüzyıl’a nasıl veda ettim?
.
Benim için altı yıl önce başladı Muhteşem Yüzyıl serüveni. Rahmetli Meral Okay’dan dinlemiştim ilk kez Muhteşem Yüzyıl’ı. İlk tanıtımının yayınlandığı günü anımsıyorum. Eminim hiç kimse bu kadarını beklemezdi. Bizi hem tarihimizle yüzleştirdi, hem oyunculuk şöleni sundu, hem de dünyaya açılan penceremiz oldu. Yepyeni kavramlarla tanıştırdı. Dilimize zinhar ve âlâ kelimelerini pelesenk etti. Tükenmişlik sendromuyla tanıştırdı. Sakal modası başlattı. Siyasi gündemi de belirledi, magazini de… Meral Okay ve Tuncel Kurtiz’i dizi devam ederken kaybettik. Canımız yandı. Fakat Muhteşem Yüzyıl bize çok şey gösterdi. Genç bir yapımcının yani Timur Savcı’nın hayal kurup, risk alarak dünya çapında bir iş yapabileceğine şahit olduk. Zafer Kanyılmaz’ın şahane dekorlarını gerçekmiş gibi hissederek izledik. Nilüfer Çamur’un sanat yönetmenliğiyle geçmişi gözümüzün önüne getirmeye çalıştık. Serdar Başbuğ’un kostümlerini hem tartıştık, hem de hayranlıkla izledik. Aytekin Ataş müzikleriyle gönül sazımız titredi.
Ergenç’e büyük övgü
O kadar çok isim var ki, dimağıma kazınan bu sayfalar onları anlatmaya yetmez. Ama en büyük övgüyü Halit Ergenç’in hak ettiğini düşünüyorum. Çünkü aktörlüğün ne demek olduğunu hepimize gösterdi. Muhteşem Yüzyıl başlamadan önce 1.5 sene bekledi. Üzerine Kanuni Sultan Süleyman’ı öyle bir giydi ki, hepimizi kendisine hayran bıraktı. Sette ne kadar padişahsa, sokakta o kadar mütevazı oldu. Meryem Uzerli, projenin yarısında kaçıp gitti ama onun sempatisi ve yeteneği olmasaydı dizi belki de bu kadar sevilemezdi. Meryem Uzerli, Hürrem karakterini öyle bir oynadı ki, bu ülkede anti-kahramanı bağrımıza bastık. Ama Muhteşem Yüzyıl’ın starı kesinlikle projeydi. Kimler geldi, kimler geçti ama proje dört sezon sürdü. Dedim ya, tek tek saymak çok zor ama kamera arkasında ve önünde emeği geçen herkesin ellerine sağlık.
İzleyici emeğim var
Gelelim Muhteşem Yüzyıl’a nasıl veda ettiğime… Ekran karşısına geçip duygusuzca ayrılanlardan değilim. Her şehzadenin ölümünde ağlamaktan gözlerim şişti. O nedenle telefonum kapalı, gözlerim ekrana mıhlanmıştı. Sonuçta ortada benim de izleyici olarak dört yıllık emeğim var. Her çarşamba Muhteşem Yüzyıl mesaisi yaptım. Ben de emeğime gözyaşları içinde ama gururla veda ettim. Finalin ardından da Meral Okay’ın sözlerini yazıp, Sezen Aksu’nun seslendirdiği “Yine mi Çiçek” şarkısını dinleyip Meral Okay’a, Tuncel Kurtiz’e, Pargalı’ya, Hürrem Sultan’a, Şehzade Mustafa’ya, Bayezid’a, Cihangir’e, Hatice Sultan’a, Gülfem Hatun’a ve Kanuni’ye “Hoşçakal” dedim.