Kazanan Vatanım Sensin oldu
.
Perşembe akşamı ekran karşısından kalkmadığımız bir gece oldu. Zira, Kanal D’de Vatanım Sensin, Star TV’de Cesur ve Güzel vardı. İkisi de iddialıydı. Üstelik Cesur ve Güzel ilk bölümüyle ekrana gelecekti. Kıvanç Tatlıtuğ ve Tuba Büyüküstün tanıtımlarda muhteşem görünüyordu. Tanıtımlardan buram buram aşk kokusu alıyorduk. Ancak Vatanım Sensin’de de Mustafa Kemal’den bahsediliyordu. Üstelik 10 Kasım’da ekrana gelecekti. Günler öncesinden yayınlanan tanıtımla sosyal medyada inanılmaz bir etkiye ulaşmıştı. Her izlediğimde gözümü dolduran bir tanıtımdı. Halit Ergenç’in Mustafa’m dediği ve sevgiyle baktığı an gözümden yaşlar akıyordu. Son zamanlarda gündem zaten Mustafa Kemal’e özlemimizi daha da artırıyordu. Ancak Cesur ve Güzel’de de sağlam bir aşk vardı. O nedenle hangisinin zirvede kapatacağı muammaydı. Bir yanda vatan, diğer tarafta aşk vardı. Kazanan vatan yani Vatanım Sensin oldu. Vatanım Sensin Tüm Kişiler’de 7.71, AB’de 11.12, ABC1’de 10.48 reytingle zirveye oturdu. Cesur ve Güzel Tüm Kişiler’de 5.33 reytingle 3’üncü, AB’de 5.35’le 2’nci, ABC1’de 6.10’la 2’nci oldu. Görünen iki dizinin de yüksek reytingle açılış yaptığı, ancak ilk 20 dakikada Vatanım Sensin aradaki farkı yarı yarıya açarak yükselişe geçmiş.
Kıvanç-Tuba kimyası vardı
Peki, Cesur ve Güzel izleyici karşına nasıl bir bölümle çıktı? Ay Yapım-Kerem Çatay ve Pelin Diştaş Yaşaroğlu’nun yapımcılığını, Ece Yörenç’in senaristliğini, Ali Bilgin’in yönetmenliğini, Toygar Işıklı’nın müziklerini üstlendiği Cesur ve Güzel, muhteşem bir yol görüntüsüyle açıldı. Kıvanç Tatlıtuğ’un canlandırdığı ve beden diliyle de cesaretini ortaya koyan Cesur’un karşısına kısa bir süre sonra atıyla Tuba Büyüküstün’ün canlandırdığı Sühan çıktı. Huzur ve güzellikle başlayan dizi üçüncü dakikada ikilinin uçurumdan düşme ihtimaliyle gerilime dönüştü. Kahramanımız Cesur Sühan’ın hayatını kurtardı. Sahne çok iyi çekilmişti, oyunculuklar muazzamdı. Üstelik bir diziden çok romantik türünde bir filmin açılışı gibiydi. Cesur ve Sühan arasındaki kimya ekrandan kalbimize akıyordu. Birkaç dakika sonra Cesur’un Korludağ kasabasına Sühan’ın babası Tahsin Korludağ’dan intikam almak için geldiğini öğrendik. Yani matematik olarak her şey doğruydu. Önce aşkı, sonra da Cesur’un motivasyonunu ilk 5 dakikada öğrendik. İkisi birbirine aşık olacak ama Cesur’un intikam dürtüsü bu aşkın önünde engel olacaktı. Tıpkı Ezel’de, Kara Para Aşk’ta, Karadayı’da, Hatırla Gönül’de ve daha onlarca dizide olduğu gibi...
Kendine güvenli erkek kaldı mı?
Sühan hayatını kurtaran Cesur’a ilk görüşte aşık oldu. Cesur hem yakışıklılığı, hem kendine güveni, hem cesaretiyle kısa sürede kasabanın gözdesi oldu. Kelimenin tam anlamıyla şeytan tüyü vardı Cesur’da... Kıvanç Tatlıtuğ, Cesur’u öyle güzel yorumlamış ki her sahnesinde fütursuz kendine güveni izleyiciden tam not aldı. Kaldı mı kendine bu kadar güvenen cesur erkekler? Tuba Büyüksütün’ü ilk defa bir dizide beden dilini ve sesini de kullanarak bu kadar güvenli izlediğimi itiraf etmeliyim. Sühan’ı yorumlayışını çok beğendim. Dizinin oyuncu kadrosu gerçekten çok iyi. Kıvanç Tatlıtuğ, Tuba Büyüksütün, Tamer Levent, Devrim Yakut, Erkan Avcı, Serkan Altunorak, Sezin Akbaşoğulları, Nihan Büyükağaç, Okday Korunan, Irmak Örnek, Gözde Türkpençe, Müfit Kayacan, Işıl Dayıoğlu, Zeynep Kızıltan, Cansu Türedi... Erkan Avcı zaten bayıldığım bir oyuncudur. Onu sinemada, dizide onlarca rolde izledim. Her defasında farkını ortaya koyuyor. Korhan Korludağ olarak da yine farklı bir renkle diziyi parlatmış. Tamer Levent müthiş bir Tahsin Korludağ çıkarmış. Tek tek herkesi yazmam zor. Ama herkesin üzerine düşen rolü fazlasıyla üstlendiğini söyleyebilirim.
Yapımcı, oyuncu, yönetmen başarısı
Ancak farkında mısınız? Ev sahibinden düşmana, kahyadan eczanede çalışan kıza dizide bir tane bile kendine güvensiz karakter izlemedik. Korludağ kasabasının havasından mıdır, suyundan mıdır bilinmez herkes fazlasıyla özgüvenli yaşıyor. Pardon Bülent hariç... Gelelim rejiye... Yönetmen Ali Bilgin Medcezir’den bu yana üzerine 1500 koyarak ilerlemiş. Görüntü yönetmeni Veysel Tekşahin’in de emeğini göz ardı edemem. İkisinin çabasıyla dizi ritmi yüksek ve izlenilebilir bir hal almış. Zira, Cesur ve Güzel’in ilk bölümü yapımcı, oyuncu ve yönetmen başarısıdır. Yapımcı prodüksiyona inanılmaz bir bütçe ayırmış, oyuncular inanmış, yönetmen bir şey oluyormuş duygusu yaratmak için inanılmaz bir ritimde çalışmış. Ne yazık ki, senaryo matematik olarak çok doğru olmasına rağmen, 137 dakikalık ilk bölümü karşılayacak kadar iddialı değildi. Açılışta Cesur Sühan’ı kurtardı, finalde de düşmanı Tahsin Korludağ’ı... Sonunda da Cesur Korludağ evine girdi.
Klasik bir melodram
Ezcümle; Cesur ve Güzel adının hakkını veren bir iş olmuş. Herkes cesur ve güzel! Ancak ilk bölüm hikayesi rakiplerindeki harekete göre durağan kalmıştı. 137 dakikanın büyük bir kısmı günlük rutinde yapılanlarla doluydu. Tuba Büyüküstün-Kıvanç Tatlıtuğ arasındaki kimya muhteşemdi. Erkan Avcı-Sezin Akbaşoğulları arasında da aynı kimyanın oluştuğunu söyleyebilirim. Bundan sonra Cesur ve Sühan aynı evde... Belki de Aşk-ı Memnu etkisi yeniden başlıyor diyebiliriz. Cesur ve Güzel’in önümüzdeki hafta daha yüksek reyting alacağı, olayların başlayacağı ve yurtdışına satışının şimdiden başladığını görmek için kahin olmaya gerek yok. Ancak Cesur ve Güzel bugünün farklılık söylemine uygun bir iş değildi. Klasik melodram türünde, geçmişten gelen, izleyicide bir tanıdığını yeniden görmüş hissi uyandıran bir diziydi. Yolu açık olsun!