Gülümse Yeter Fazla olmuş
.
MF Yapım-Faruk Bayhan’ın yapımcılığını, Banu Kiremitçi Bozkurt’un senaryo uyarlamasını, Alp Yenier’in müziklerini, Serdar Gözelekli’nin yönetmenliğini üstlendiği Gülümse Yeter, salı akşamı Show TV’de başladı. Erdal Özyağcılar, Aslı Bekiroğlu, Yılmaz Kunt, Sermet Yeşil, Erkan Sever, Seray Kaya, Pamir Pekin, Aslı Altaylar, Evrim Doğan, Uğur Kurul, Gökhan Çetin ve Sinem Uçar’ın rol aldığı dizi, Tüm Kişiler’de 3.23 reytingle birinci, AB’de 2.67’yle ikinci, ABC1’de 3.09’la ikinci oldu. Gülümse Yeter’in karşısında yeni dizi Kanıt: Ateş Üstünde vardı. Ama hem AB’de, hem de ABC1’de zirveye Taşıyıcı filmi oturdu. Ekranda kaç yüzüncü kez tekrar ettiğini hatırlamıyorum bile. Bu sonuç gösteriyor ki, Gülümse Yeter salı akşamı kanalın güzünü güldürmüş olabilir ama önümüzdeki haftalar risk altında! Gülümse Yeter, fakir ama gururlu bir ailenin evindeki hazırlıkla başlıyor. Hasan, evinin yanındaki oto tamircisine oğlunu bırakmak için verdiği mücadeleyle oğlu Ahmet ve gelini Ayten’le tanışıyoruz. Eve az sonra Amerika’dan torun Sarp’ın da geleceğini öğreniyoruz.
İnandırıcılık yoktu
Amerika’dan gelen Sarp, dizide dublajlı oynuyor. Bu da fazlasıyla göze batıyor. Yasemin gelin tacını almak için havalimanına gidip Sarp’la tanışıyor. Hayatımda ne duydum, ne de gördüm gelin tacı kırıldığı için karakola gidip şikayetçi olan birini... Hadi gitti diyelim, koskoca emniyet müdürü ciddiye alıp bu konuyu dinleyecek. Hadi, dinledi diyelim şuursuz bir kız “Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?” diyecek ve ağzının payını almayacak. Lütfü dizide komedi yükünü sırtına almış. Ancak komedi masa tenisi gibidir. Top sana gelir, sen karşılığını verirsin. Ne yazık ki, bu dizide Lütfü topu kimseden alamadığı için kendi kendine masa tenisi oynamaya çalışmış. Beni en çok şaşırtan sahnelerden biri de; düğünden gelin ve damadı kaçıran Lütfü’nün evine gelen icra memurlarıydı. İcraya lafım yok ama o kadar zengin aileler bu tip olayları kameralar önünde alelade yaşamazlar. Lütfü’nün evine gelen alacaklılar az önce cezaevinden çıkmış gibiydi. Bir işin inandırıcılığını sağlar yardımcı oyuncular... Siz adamı öyle bir evde oturtuyorsanız, alacaklılarını da o seviyede yaparsınız.
Özpirinççi’ye benzetilmiş
Yasemin’in şuursuzluğuna söyleyecek kelime bile bulamıyorum. Şımarıklığın kitabını yazmış dizide... Gelelim oyunculuklara... Aslı Bekiroğlu fazlasıyla Özge Özpirinççi’nin Melekler Korusun’daki haline benzetilmeye uğraşılmış. Ancak olmamış. Acilen ders almalı ve sesini nasıl kullanması gerektiğini öğrenmeli! Yılmaz Kunt, zaten dublajlı oynaması onu 1-0 yenik duruma düşürüyor. Erkan Sever, çok beğendiğim bir oyuncudur. Ancak bu dizide az önce yukarıda yazdığım gibi komediyi tek başına sırtlanınca oyunu fazla kaçmış. Sermet Yeşil de aynı sorunu yaşamış. Sahnede, sinemada, dizide bayıldığım bir oyuncudur. Ancak o da evdeki sahnelerde dozu fazla olmuş. Pamir Pekin ve Seray Kaya için hiçbir şey diyemiyorum. Zira, onların hikâyesini bile anlamadık. Erdal Özyağcılar’ı ise çok uzun yıllardır dominant rollerde izlediğimiz için ben şaşırdım Hasan Dede rolüne... Ama başka bir şeyi denemesi de hoşuma gitti.
Tebessüm ettirmeliydi
Senaryosunu Moon Hee Jung’ın kaleme aldığı Kore dizisi Smile You’dan uyarlama Gülümse Yeter. Ancak Türkiye’de uyarlamasında ne yazık ki sorunlu bir iş olmuş. Reji, yarattığı atmosfer ve tasarımla ne yazık ki, seyirciyi güldürmedi. Zira, bu işin ilk bölüm türü dramedi olmasına rağmen, komedi olması için FAZLA efor sarf edilmiş bir dizi olmuş. Süpervizör Merve Girgin gibi tecrübeli bir isimken, Gülümse Yeter’in ilk bölümde bize tebessüm ettirmesi yeterliydi. Güldürmek için gösterdiği fazla çaba doğallıktan uzaklaştırmış.