Görüş Günü Kadınları’nı cezaevinde ziyaret ettim
.
8 Ağustos’taki ilk yazımda size dizilerden haberler vereceğimi söylemiştim. Ama bazen de dizi setlerine konuk olup oradaki dünyayı ve perde arkasını aktaracağım. İlk ziyaretim Görüş Günü Kadınları setine oldu. Dizi Adana’da çekiliyor. O nedenle en zorlu ziyaretim buydu. Çünkü Adana sıcağına karşı mücadele etmek hiçbir şeye benzemiyor. Ben birkaç saatte pes edip klimanın esiri olurken, ekip sıcağa karşı savaşmaya devam ediyordu. Hepsine saygım sonsuz. Efendim, dört kadının cezaevindeki sevdiklerine karşı birbirlerine ve hayata tutunma hikâyesini konu alan Görüş Günü Kadınları 2 Eylül’de Fox TV’de başlıyor. Şenay Gürler, Nesrin Cevadzade, Yıldız Çağrı Atiksoy ve Semra Dinçer’in başrollerini paylaştığı Görüş Günü Kadınları’nın setinde ilk dikkat çeken şey, tanıdıklık hissi. Bir aydır çalışmalarına rağmen oyuncular ve teknik ekip üç yıldır birlikte çalışıyormuş gibi alışmış birbirine… Dizide sevdiklerine karşı birbirine tutunan dört kadın anlatılırken, set arkasında da sevdiklerinden uzakta birbirine tutunan insanların başka bir hikâyesi yaşanıyor. Dizinin yönetmeni Faruk Teber’di. Ancak birinci bölüm çekimlerinin ardından koltuğunu Veli Çelik’e devretti. Bu değişiklik kimseyi etkilememiş. Görüntü yönetmenliğini Sami Saydan üstleniyor. Ben ona parçalı ışık Sami lakabını taktım. Sami diziden çok umutlu ve olgunluk dönemini yaşadığını söylüyor: “Çok iyi bir iş ortaya çıkardık. İzlediğinizde gerçekten çok şaşıracaksınız. Her karakter için ayrı ayrı çalıştık. Hepsinin başka bir rengi, ışığı olacak” diyor.
Cezaevi inşa edildi
Dizi cezaevindeki sevdiklerine karşı ayakta kalmaya çalışan dört kadını anlattığı için ilk ziyareti cezaevine yaptık. Bir zamanlar en büyük iplik ve dokuma fabrikası olarak kullanılan, 15 yıldır atıl bir şekilde çürümeye terk edilmiş, 7 bin 500 metrekarelik alana kurulu Çukobirlik binası bugünün koşullarında bir cezaevine dönüştürülmüş. Benim için parmaklıklar ardında gezinmek değişik bir tecrübe olsa da, birkaç dakika sonra içinizi özgürlüğünüzün elinizden alınması hissi kaplıyor. Bir sürü duyguyla hesaplaşıyorsunuz. Sette oyuncular arasında müthiş bir uyum var. Yıldız Çağrı Atiksoy, Şenay Gürler, Nesrin Cevadzade ve Semra Dinçer’in arasından su sızmıyor. Sinan Tuzcu hem oyuncu arkadaşları hem de teknik ekiple sürekli muhabbet halinde… Sıcaktan söylendiğine bile şahit olmadım. Atiksoy’un canlandırdığı Gülay karakteri hamile. O nedenle set aralarında bile eli sürekli karnında… Sinan, “Bazen seni gerçekten hamile zannediyorum” diye espri yapıyor Çağrı’ya…
2 Eylül’de başlıyor
Bugüne kadar gezdiğim set sayısını hatırlamıyorum ama bu kadar konforlusuna ilk kez şahit oldum. Yapımcı Mehmet Yiğit Alp çalışanlarının rahatlığını ilk sıraya koymuş. Dizinin başarılı olması için hiçbir masraftan kaçınmıyor. Her şey güllük gülistanlık görünse de senarist Özgür Evren Heptürk’e dizinin adıyla ilgili şüphemden bahsediyorum. Bana kalırsa Görüş Günü Kadınları adı insanı cezbetmiyor. Ama Heptürk, “Şu anda başlayan dizilerin ismine bakarsan hepsi ne anlattığını açıklamak için çaba göstermek zorunda. Bizim dizimiz sadece adıyla birlikte ne anlatacağını söylüyor. Bu da bizi avantajlı konuma geçiriyor” diyor. Bu kez “Parmaklıklar Ardında dizisine benzeyecek mi?” diye soruyorum. Heptürk, “O dizide cezaevindeki kadınlar anlatılıyordu, Görüş Günü Kadınları’nda ise yakınları cezaevinde olan kadınlar” diye cevap veriyor. İki günlük Adana ziyaretimde birbirine ve hikâyelerine güvenen, sıcağa karşı mücadele eden ama inançlarından hiç vazgeçmeyen 100 kişilik bir ekibin müthiş emeğine şahit oldum. Ama bu emeğin karşılığını görüp görmeyeceğini 2 Eylül akşamı Fox TV’de yayınlanan ilk bölümle göreceğiz.