Gecenin Kraliçesi Ezel’e de benzedi
.
İddialı olan şeylere karşı sempatim vardır. Çünkü herkes korkup arkadan iş çevirirken iddialı insanlar herkesin gözünün içine baka baka ne yapacaklarsa yaparlar. Dürüsttürler. Çünkü kendilerinden başka kimseye güvenmezler. Hayatta da en çok kendilerine inanırlar. Zaten iddialı olmaları kendilerine ve işlerine olan güvenlerinden gelir. Ancak bu özgüvenin altı doludur. Bu kadar kelamı neden ettiğime gelince; tabii ki Gecenin Kraliçesi nedeniyle... O3 Yapım-Onur Güvenatam’ın yapımcılığını, Yağmur-Durul Taylan’ın hem yönetmenliğini, hem de yaratıcı yapımcılığını, Meryem Uzerli ve Murat Yıldırım’ın başrolünü oynadığı dizi; ikinci bölümüyle Tüm Kişiler’de 5.19 reytingle 7’nci, AB’de 4.20’yle 8’inci, ABC1’de 5.61’le 5’inci oldu.
Seyirci Meryem’i affetti mi?
İlk bölümüne göre reytingler artmış artmasına ama bu kadar iddialı bir işin merak uyandırmaması sadece beni değil tüm sektörü şaşırtıyor. Zira, dizinin ilk bölümü her ne kadar eleştirilecek çok şeye sahipse de, zaten seyirci gelip izlememiş. “Muhteşem Yüzyıl’dan sonra Meryem Uzerli’nin yeni dizisine bakarım. En azından kendi dizim özetteyken gelip izleyeyim” dememiş izleyici. Bu da araştırılması gereken başka bir konu. Dizi başlamadan önce “Meryem Uzerli’yi seviyor musunuz?” sorusuyla araştırma yaptıran kanal ve yapımcı, keşke “Meryem Uzerli’nin şu konulu dizisini izler misiniz?” diye araştırma yaptırsaymış. Ama şu saatten sonra asıl soru “Konusunu bile bilmediğiniz diziyi neden izlemediniz?” olmalı. Türkiye’de izleyici bir gecede baş tacı eder yıldızları ama bir kere kırıldığında da kolay affetmez. Belki de Muhteşem Yüzyıl’ı yarıda bırakıp giden Meryem Uzerli’yi seyirci affetmemiştir. Bunu da araştırmak lazım!
Teknik kısmına takılmışlar
Neyse gelelim ikinci bölümü detaylarına... Dizinin ilk dikkat çeken kısmı değişen senaristleri oldu. Ozan Aksungur ve Cüneyt Aysan’dan sonra Errtan Kurtulan ve Hasan Başoğlu devralmış diziyi. İtiraf etmeliyim, ikinci bölümün hem olay akışı, hem de diyalogları çok daha iyiydi. Ancak bu kez göz tırmalayan reji ve oyunculuklar oldu. Maalesef ne yapacağına karar verememiş bir reji var ortada... Dizi gibi başlayıp tam sizi hikâyenin içine çekeceği sırada bir anda Hollywood filmlerinden esinlenilmiş sahnelerle işten yabancılaştırıp uzaklaştırıyor sizi reji. Üstelik Taylan Biraderler işin teknik kısmına o kadar takılmışlar ki, mizansenleri es geçmişler. Oysa dizi mantığı; iyi tekniği doğru mizansenlerle birleştirdiğinde ve sahneleri sağdığında seni başarıya götürür. İş bu haliyle; kebap restoranında salyangoz ikram ediliyormuş gibi görünüyor.
Gizemi, görmeden patlattılar
Haliyle kebabın iyi olmasından çok salyangozun iyi görünmesine takılan bir durumda da ortaya oyun takip etmekte zorlandığımız performanslar çıkıyor. Tek tek değerlendirdiğimizde her biri iyi olmasına rağmen, sahnelerde fazlasıyla abartıya kaçan oyunculuklar izledik. Senaryoda ilk 30 dakika övgü almasına rağmen sonrasında birkaç bölüm saklansa ve iyi gizem yaratılsa ilgi çekebilecek Kartal ve Selin aşkının geçmişini saniyede, üstelik de bizim görmediğimiz bir şekilde patlattı. Selin Emre’ye sanırım arabada anlattı ve Selin Kartal’a koştu.
Masum değiller
Meğer hepsi bir intikam içinmiş. Çünkü Aşk-ı Memnu’ya bağlayacak diziye Ezel de kopyalanacakmış. Neden Ezel diziyorum, çünkü dizinin tema müzikleri Ezel’e o kadar benziyordu ki, ister istemez bilinçaltımı harekete geçirdi. Zaten finalde Selin’in intikam planını açıkladı. Ezel’in kadın versiyonuna dönüşeceğini gördük. Aziz’le olup Kartal’dan intikam alacak. Bir de gizemli erkek sesi girdi devreye... Ama Ezel’in de, İntikam’daki Yağmur’un da gerçek sebepleri vardı intikam almak için... Selin neden intikam alacak? Sebebi önemli bile olsa bize bu hiç hissettirilmedi. Eee ben artık hiç merak etmiyorum diziyi. Daha ikinci bölümde bize Selin’in hiç masum olmadığını gösterdiniz. Sözde sevdiği kadının hayatını kurtarmak için aşkından vazgeçen adama hiç acımadı. Üstelik daha fazlasını yapacağını vaat etti. Bu durumda biz kimi seveceğiz? Bir yanda intikama teslim olmuş ve gerçek bir sebebi olmayan Selin, diğer tarafta Aziz’in bir lafıyla aşkından vazgeçen korkak Kartal var. Bu saatten sonra ikisi de masumiyetini kaybetti geçmiş olsun!
Buzlanmasına rağmen belli oldu
Son olarak; saat tam 21.30’da, Mert’in uyuşturucu madde kullanmaya kalkması ve o maddenin gösterilmesi kimse kusura bakmasın ama olmadı. Üstelik o sahnede ekranda “İyi uykular çocuklar” yazdı. Keşke yaşadığı travmayla geçiştirilseydi ama maddeyi göstermeselerdi. Buzlamalarına rağmen net olarak ne olduğu anlaşılıyordu. Bu da bu yapıma yakışmadı.