Fatih Harbiye ekranda namus dersi verdi...
Fox TV’nin yeni başlayan dizisinde bir sahne izledik ki...
Haftalardır tanıtımlarını izlediğimiz Fatih Harbiye dizisi cumartesi akşamı ilk bölümüyle ekrana geldi. Peyami Safa’nın aynı adlı romanından ekrana uyarlanan dizinin başrollerinde Kadir Doğulu, Neslihan Atagül ve Yunus Emre Yıldırımer’i izledik. Koliba Film’in yapımını üstlendiği dizinin yönetmen koltuğunda deneyimli isim Sadullah Celen oturuyor. Senaryo ise Hayriye Ersöz’e ait. Dizi dünyasında hiç duymadığım bir isim Ersöz. O nedenle adını araştırdım ve Kanal 7’de ekrana gelen pek çok filmde imzası olduğunu gördüm. Gelelim dizinin detaylarına...
Bekâret kontrolü ses getirdi
Önümüzde Peyami Safa’nın 1920-1930 yıllarını anlatan bir romanı var. Fakat dizi günümüzde geçiyor. Ne yazık ki, dizinin uyarlamasında senarist Ersöz, Safa’nın toplumsal sınıf çatışmasındaki kodlarını ve o yıllardaki kadına bakışını yansıtamamış. Senaryoda tamamen reyting almaya yönelik hamleler vardı. Ama öyle çiğ hamleler var ki, ben bir kadın olarak izlerken dizinin kadın senaristine sinirlendim. Neden mi? Bu ülkede her gün namus cinayetleri haberleriyle uyanıyoruz. Gün geçmiyor ki, yeni bir katliama şahit olmayalım. Fox TV’de, üstelik cumartesi akşamı, hem de Peyami Safa’nın en çok bilinen eserinin uyarlamasında bir sahne izledik ki, kimimizi gözyaşına boğan, bazılarımızı da sinirden zıplatan... Evet, bekâret kontrolü sahnesinden bahsediyorum. Dizide komşu kadının Aslı’yı yatırıp sadece bakarak bakire olmadığını söylediği bir sahne yayınlandı. Altına dramatik bir müzik döşenerek ve bağırış çağırış içinde...
Dakikalarca bu acılı sahneyi izledik. Kabul ediyorum, bu sahne diziye reyting getirdi ama reyting için bile olsa izleyicinin aklına bu kadar yanlış bir bilginin ekilmesi doğru muydu? Üstelik kanalın C-D izleyici profilinin sayısı bir hayli yüksekken, bir kızı yatağa yatırıp bacaklarını açarak namuslu ya da namussuz olduğunu göstermek ne kadar ahlaklı bir tavırdı? Bu sahnenin yüzlerce alternatifi çekilebilirdi. Sadece sözle geçebilirlerdi. Bu kadar gözümüze sokulması, tartışılmasının istenmesiydi. Tebrikler, başarılı oldular...
Neyse ki, Neriman karakteri birkaç kelam etti de azıcık içim rahatladı. Ayrıca hem zengin ailenin hem de fakir ailenin kızlarını evlendirmek için bu kadar zil takıp oynaması çok rahatsız ediciydi. Sevgilisiyle zorla birlikte olan, o anlayışa göre namusunu kirleten Emre’nin annesinin “Ben evime yamalı bohça sokmam” demesiyle gerçekten ekran karşısında kendimi parçalayacaktım. Bunlar hep reyting hamlesi. Koliba Film gibi toplumsal duyarlılığı olan bir yapım şirketine ve Hayriye Ersöz’e reyting için bu hamleleri ben yakıştıramadım ama onlar kendilerine yakıştırıp bir de ekranda yayınladılar.
Reytinglerde birinci oldu
Kadir Doğulu, bugüne kadar hep gençlik dizilerinde rol almıştı. Onu ilk kez bir dramada izledik. Bence Macit karakterinin hakkını vermişti. Neslihan Atagül, çok başarılı bir oyuncu ama ondan jönfi olacağını hâlâ düşünmüyorum. Dizinin müzikleri Cem Yıldız, Murat Uncuoğlu ve Emre Dündar’a ait. Gayet güzel olmuştu. Kostümlere söyleyecek çok sözüm var. Bu kadar zengin ailelerin hepimizin pazardan bile alıp giyeceği kıyafetler giymesi olmamıştı. Özellikle parti sahnesi komikti.
Pelin, günlerce sosyetenin en büyük partisi diye tanıttı bize geceyi... Ama partiye gelenlerin kıyafetlerine baksanız en fazla Beyoğlu’nda bir partiye geldiklerini düşünürdünüz. Özetle, Fatih Harbiye ekranda karşısında çok güçlü rakipleri yokken, Tüm Kişiler’de 3.68 reytingle 1’inci, AB’de 2.79’la 2’nci oldu. Ancak karşısına Yetenek Sizsiniz, Arka Sokaklar ve kendi kanalındaki Lale Devri geldiğinde nasıl bir performans sergileyeceğini önümüzdeki haftalar gösterecek. Dizinin oyuncularına söyleyecek sözüm yok. Herkes elinden geleni yapmıştı. Ama bu senaryoyla kendimi 1980’lı yıllarda bir dizinin repliklerinde geziniyormuşum gibi hissettim.