Sen Anlat Karadeniz’in ikinci bölümüyle Diriliş Ertuğrul’u tahtından etmesi perşembe sabahının en büyük şokuydu. Herkes şaşkındı. Ne büyük prodüksiyonlar, ne büyük starlar çıktı Diriliş’in karşısına yıllardır ama birincilik koltuğunu kazanamadı.
Ne oldu da Sen Anlat Karadeniz ikinci bölümüyle bu başarıya ulaştı? Öncelikle en büyük sebebi bu ülkenin gerçeğini anlatıyor olması... Bir haftadır kaç kadının bana diziyi sorduğunu ben bile hatırlamıyorum. Hep şunu söylüyorlardı: “Ekranda izlediğimiz masallardan farklı, çok gerçek! Hele o çocuğun bir kez bile denize girmediği sahne yok mu? Orada nasıl ağladım, inanamazsınız.” Kabul edelim, kadınların çok büyük bir kısmı bu dizide kendisini gördü. Fakat birincilik koltuğuna sadece kadınların beğenisiyle oturmadı dizi. Çarşamba akşamı Diriliş çok önemli bir bölümle ekranda olacaktı. Ancak TRT’nin 50’nci yıl kutlamaları vardı. Sen Anlat Karadeniz 20.08’de atv’de ikinci bölümüne başladı. Ancak Diriliş Ertuğrul TRT 1’de 21.09’da başladı ve hemen 12 dakika reklama çıktı. 21.21’de yeni bölümüne başladı. Yani 73 dakika Sen Anlat Karadeniz’e kazandırdı. Bu da dengeleri değiştirdi. Sen Anlat Karadeniz çok doğru bir hamle yaptı. Bir dizinin en büyük riski yıllardır zirvede olan bir işin karşısına çıkmasıdır. Fakat bu aynı zamanda en büyük avantajıdır. Çünkü o dizi yorgundur. Sen Anlat Karadeniz birincilik tahtına oturacak mı onu haftaya göreceğiz. Ancak yüksek reytinglere imza atacağı ve Diriliş Ertuğrul için bir tehdit olacağının garantisini fazlasıyla verdi.
Fazla Şaapma 26 Şubat’ta KAÇIRMAYIN!
Oyuncu, yazar, fenomen arkadaşım Ömür Özdemir, geçtiğimiz yıl Fazla Şaapma diye bir kitap yazdı. Kendi hayat hikayesini mizahi bir dille ele aldığı kitabının neden hala sinemaya uyarlanmadığını düşünürken Gergedan Yapım’la bir stand up’a başladığını öğrendim. İlk iki gösterisine gidememiştim ama geçen hafta üçüncüsüne yetiştim. Her gösterisinde bir ünlü konuğu da ağırlayan Ömür’e ben gittiğimde Murat Dalkılıç misafir oldu. Duru Tiyatro’da gerçekleşen gösterinin ilk bölümünde Ömür kendi hayatının yaşarken komik olmayan ama bugün bizi gülmekten yerlere düşüren anlarını anlatıyor. Bu bölümde kaybeden rolünde Ömür var. Televizyon sektöründe yaşadıklarını dinlerken gülüyorsunuz ama alınacak dersleri pas geçmemek lazım! İkinci bölümde ise konuğunu karşısına alıp bir kazanan ve kaybeden sohbetine başlıyor. Konuğunu bir kazanan olan yüceltirken çok zekice ama komik sorular soruyor. Kaybeden koltuğuna da kendisini yerleştiriyor. Hem stand up, hem söyleşi, hem de müzikle dolu dolu bir akşam yaşıyorsunuz. Ben izlerken hayalleri ve hayal kırıklıklarıyla dalga geçmeyi başardığı için Ömür’ü çok takdir ettim. Tepinerek kahkaha attığım anların sayısı da oldukça fazlaydı. Kısacası Ömür bize bu gösterisinde tıpkı kitabında olduğu gibi “Hayat akıp gidiyor. Hayaller, hayal kırıklıkları, başarılar, başarısızlıklar, acılar, mutluluklar an’da kalıyor. Fazla Şaapma’yın yaşayın, kabullenin, takılmayın geçin ve gülmeyi ihmal etmeyin” diyor. 26 Şubat’ta sürpriz konuklarıyla tekrar Duru Tiyatro’a olacak. Kaçırmayın derim.