Camdan konuşup efsane oldular
.
Kendimi bildim bileli “Nerede o eski bayramlar” repliğine aşina bu kulaklarım… Çocukken ne demek istediklerini pek anlamazdım ama büyüdükçe benim de dilime aynı cümle pelesenk oldu: “Nerede o eski bayramlar.” O nedenle bayramın ilk gününde nostalji yapalım istedim. Amacım eski bayramları hatırlatmak değil ama eskide kalan bazı karakterleri öne çıkarmak... Hatırlar mısınız, bir zamanlar ekranda Perihan Abla diye bir dizi vardı. 1986 yılında yayınlanan dizide meraklı Melahat diye bir karakter tarihin unutulmaz karakterleri arasına adını yazdırmıştı. Tuluğ Çizgen’in hayat verdiği ve oyunculuğuyla efsaneleştirdiği bu karakter ben dahil, bir dönem tüm soru soran insanların lakabı olmuştu. Hepimiz birer meraklı Melahat’tık. Melahat, evinin penceresinden herkese soru sorardı. Bazen olur olmaz soruları nedeniyle herkesi zor durumda bırakırdı. Ama Çizgen’in yarattığı karakter diziyi aşıp insanların hayatına sirayet etmişti. Çünkü gerçekti. Camdan konuşup efsane olan ilk karakter meraklı Melahat, Tuluğ Çizgen’di.
Cemil hiç unutulmayacak
Unutulmaz dizi karakterlerinden biri de Bizimkiler’in Cemil’iydi. 1989 yılında başlayan ve 14 yıl kesintisiz yayınlanan Bizimkiler’den kimler geldi, kimler geçti ama Cemil hiç unutulmadı. Alkolik Cemil’in camdan diyalogları aslında hiç boş değildi. Sorduğu sorular ve anlattıklarıyla muhalif bir tarafta duruyordu. Uğurtan Sayıner’in hayat verdiği Cemil karakteri dizi tarihine “Benim adım Cemil ve Sevim koş” replikleriyle yerleşti. Hiç unutulmadı ve unutulmayacak Cemil. Bayram bayram neden bu camdan konuşanları işlediğime gelince… Ulan İstanbul dizisinin ben de pek çok kişi gibi takipçisiyim. Hikâyenin bir derdi var ve bunu mizah yoluyla anlatıyor. Her karakter bir şeyi temsil ediyor. Oyunculuk performanslarıyla bu sezonun en çok konuşulan dizisi… Özellikle Uğur Polat (Kandemir), Şebnem Bozoklu (Yaren), Erkan Kolçak Köstendil (Karlos), Zeynep Kankonde (Şehriban), Beyti Engin (Hayati), Demet Gül (Maşuka) ve Zihni Göktay’ın (Servet) sahneleri hiç bitmesin istiyorum.
Servet özümüzü hatırlatıyor
Ama ne yalan söyleyeyim, Servet’i izlemeye doyamıyorum. Camdan konuşan bir efsane o. Her karaktere hayata dair dersler veriyor. Anlattıklarıyla muhalefeti de o yapıyor. Senarist tüm derdini Servet üzerinden anlatıyor. Zihni Göktay Servet’i o kadar gerçek oynuyor ki, gülerken düşündürüyor ve bizi 1980’li yıllara götürüyor. Servet hepimiz için nostalji, eski ve şimdiki zaman için sıkıcı. Tam da bu sebepten gerçek ve özlediğimiz değerleri hatırlatıyor. Camdan konuşan efsane Servet, yeni dünya düzeninde unuttuğumuz özümüzü hatırlatıyor. O yüzden hayatımızda hep Servet’ler olsun. Hepinize iyi bayramlar…