Beş Kardeş nasıl başladı?
.
AY Yapım-Kerem Çatay’ın yapımcılığını, Onur Ünlü’nün senaryo ve yönetmenliğini üstlendiği, Serkan Keskin, Fatih Artman, Nadir Sarıbacak, Tansu Biçer, Osman Sonant, Nihal Yalçın ve Melisa Sözen’in başrolleri paylaştığı Beş Kardeş sonunda pazartesi akşamı ilk bölümüyle görücüye çıktı. Diziyi çok uzun zamandır bekliyordum. Çünkü Onur Ünlü kalemi ve rejisini çok severim. Popüler tabiriyle Onur Ünlü kafası başkadır. Ekrana Leyla ile Mecnun, Ben de Özledim gibi işlerden sonra ara vermişti. Beş Kardeş’in Leyla ile Mecnun gibi absürt komedi olmasını bekleyenlere “Bu dizi benzemiyor” diye açıklama yapmıştı. Çünkü yeni denek grubu için Leyla ile Mecnun gibi projeler artık hayal olmuştu. Zaten Leyla ile Mecnun’u yapmak kendini tekrar etmek olurdu. Her neyse sonuçta Türkiye’nin en büyük yapım şirketlerinden biri Ay Yapım’la, tamamı iyi oyunculardan oluşan bir oyuncu kadrosuyla yola çıktı Onur Ünlü.İlk tanıtımlar geldiğinde de yine yaptı yapacağını dedirtti. Çünkü Müslüm Gürses’in Hangimiz Sevmedik şarkısının kullanıldığı tanıtım tüm derdini anlatıyordu. Beş kardeşin de derdi, karakteri ve dizinin ne anlatacağı bir dakikalık tanıtımda anlatılmıştı. Bu yılın en iyi tanıtımlarından biriydi.
Süre çok uzundu
Dizi, pazartesi gibi Paramparça’nın ambargo koyduğu bir günde, üstelik Ay Yapım’ın diğer iddialı dizisi Karadayı karşısında yarışa başladı. İlk bölümün süresi o kadar uzundu ki, dizi bir türlü bitmek bilmedi. Süreler kısalsın diye konuşurken reklamsız neredeyse 2.5 saat dizi izlemek sanırım bana biraz fazla geldi. Şikayetçi değilim, şahane oyunculuk performansları izledim ama süre uzayınca bazen dizinin kendini tekrar ettiği yerler olmaya başladı. Daha açık söylemem gerekirse, Sait’in Canan’a evlenme teklif edeceği yemekte zaten bütün kardeşlerin başına bir şey geldi. Orhan bıçaklandı, Nazım karakola düştü, Turgut hırsızın saldırısına uğradı, Aziz kaza yaptı. Ama dizinin finaline doğru aynı şeyler sanki tekrar yaşandı. O nedenle “Keşke süre daha kısa olsaymış” dedirtti.
Gözlerim doldu
Benim Beş Kardeş’ten en büyük beklentim bir mahalle komedisiydi. Onu da bu dizide buldum. Gerçi ilk bölüm için draması biraz fazlaydı ama ileride bizi daha çok komedi bekliyor. Dizi onun sinyalini verdi. İki sahnede kendimi gözleri dolmuş halde buldum. İlki, Fahriye’nin ölümüyle can düşmanı Kudret’le sarılan Sait, ikincisi Sait’in evleneceğini duyan Nazım’ın “Benim babam bir daha ölüyor” demesi oldu. Eve gelen Melike aslında tam Onur Ünlü kafasını ortaya koydu. Konuya fazla Fransız kalsa da, ileride bize o özlediğimiz Leyla ile Mecnun duygusunu yaratacak karakter Melike. Ona iyi bakın. Dizide şikayetçi olduğum iki şey oldu. Biri az önce de söylediğim gibi süre, ikincisi de kurgu. Çıkan haberlerden bölümlerin kurguda birleştirildiği açıklanmıştı. Ne yazık ki, ilk bölümdeki kurgu bunu hissettirdi.
Münir Özkul’u hatırlattı
Gelelim oyunculuklara… Serkan Keskin inanılmaz bir oyuncu… Bir insan her oynadığı karaktere inandırabiliyorsa onu ayakta alkışlamak lazım. Sait’i izlerken o Yeşilçam tadını bize fazlasıyla yansıttı. Münir Özkul’u izliyormuş gibi hissettim. Tansu Biçer’in kısa bir süre önce İtirazım Var filminde imamı oynayan Serkan Keskin varken bu rolü kabul etmesi riskmiş. Ama rolün altında kalmamış. Çok iyi bir karakter çıkarmış. Osman Sonant’a çok güldüm. Güvenlikten piyanist şantörlüğe geçişi hem komik, hem de hüzünlü oldu. Fatih Artman, Behzat Ç.’deki Harun’dan sonra Aziz’le son derece hayta olmuş. Melisa Sözen’i sadece aşk sahnelerinde izledik. Ama Sait’e bakışlarıyla bile o kadının aşkına inandık. Nihal Yalçın, belli ki Canan’ı oynarken çok eğlenmiş. Ayşen Guruda’nın deli dolu halleri çok güldürdü. Ece Dizdar, iki kardeşi birbirine sokacak. Gizem Erdem’i ilk bölümde az gördük ama Nazım sayesinde Gizem’in şahane performansını izleyeceğiz. Nadir Sarıbacak’ı zaten çok beğendiğimi defalarca yazmıştım. Eylül’de onu kamyon şoförü Nazif olarak izlemiştik Bana ArtıkHicran De dizisinde… Burada karşımıza gazeteci Nazım olarak çıktı. Üstelik takıntıları çok fazla. Belli ki, bize şahane bir oyunculuk resitali sunacak.
Sait abimiz olsana…
Ezcümle, Beş Kardeş Onur Ünlü mizahını, arabeski ve şahane oyunculuk performanslarını izlerim diyenler için biçilmiş kaftan. Ancak bu kafa total kafası.
Yani iyi bir mahalle hikâyesi izlemek isteyenlere de uygun. İlk bölüm yüksek başlangıç yapmadı ama ritmi biraz daha artarsa ikinci bölümden itibaren tadı daha lezzetli olacak. Beş Kardeş hoş geldin, Sait bizim de abimiz olsana…