Annenin evlat mücadelesi tutar!
.
Göç Zamanı’nın ikinci tanıtımı önceki akşam yayınlandı. İlkine göre izleyiciyi daha fazla işin içine dahil ediyordu. Mümin Sarıkaya’nın “Hayat” şarkısı çok doğru bir seçim olmuş. Bu defa oyuncuları da gördük. Vahide Perçin, Talat Bulut, Tilbe Saran, Ali Erkazan ve Arzu Gamze Kılınç’ı bir arada izlemek kesinlikle harika olacak. Herkesin iyi oyuncu olduğu bir dizide inandırıcılık cepte demek. Özellikle Tilbe Saran’ı Mardinli bir kadın olarak görmeyi merakla bekliyorum. Cansu Tosun, Engin Benli, Elif Ceren Balıkçı işin genç tarafı. Hikâye; bir annenin, zulümden kaçırdığı çocuklarını bilmeden bir cehenneme sokuşunun ve gözlerinin önünde her birinin dağılıp gidişini konu alıyor. Anne tabii ki, onlara sahip çıkmak için çırpınıyor. Limon Yapım-Hayri Aslan’ın yapımcılığını üstlendiği diziyi Veli Çelik yönetiyor. Dizinin yönetmeni, oyuncuları, yapımcısı iyi. Eğer senaryoda izleyeciyi içene çekerse bu dizi tutar! Çünkü Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri; çocuklarını fark etmeden bir cehennemden başka cehenneme atan ebeveynlerin sonraki kurtarma mücadelesidir. Göç Zamanı, ocak ayında Star TV’de başlayacak. Bakalım, bu soruna nasıl parmak basacak?
Seni seviyorum Burçin!
Poyraz Karayel dizisini mesleki olarak değil tamamen severek izlediğimi itiraf etmeliyim. Senaristinden yönetmenine, yapımcısından oyuncularına ciddi bir gönül koymuşluk var bu işte. Herkes taşın altına elini sokuyor ve üstüne düşen görevin fazlasını yapıyor. Pek çok dizinin süresinden şikâyet ederken Poyraz Karayel’i sıkılmadan izliyorum. Bu hafta da Adil Topal’ın kim olduğunun ortaya çıkmasını nefesimi tutarak izledim. Ama tartışmasız dizinin en eğlenceli tarafı Poyraz’ın uykusunda “Burçin çok güzelsin, seni seviyorum Burçin” demesiydi. Gerçek hayatta da birlikte olan Burçin Terzioğlu ve İlker Kaleli’nin aşkı da böylece dizide yer aldı. Bize de aşkınıza sağlık demek kalıyor.
Babanın adı var
Biz bugüne kadar hep annenin dramına şahit olduk. Bir evlilikte sorun varsa hep kadının tarafından baktık. Erkeğin, babanın arkasından söylendik. Erkek konuşmadığı için de hep laneti ona okuduk. Geçenlerde elime bir kitap geçti. Chiviyazıları Yayınları’ndan çıkan kitabın adı “Babanın Adı Var.” Talip Emiroğlu’nun kaleme aldığı kitap, “Ağıtı kadınlar yakar, babalar içine atar. Kadınlar söyler, babalar susar. Ve suçlu hep babalardır. Babanın sadece adı var” diyor. Kitap, bir babanın mücadelesini, hayata tutunmasını ve çocuklarının mutluluğu için verdiği savaşı anlatıyor. Bugüne kadar kadın hikâyelerine odaklanan biri olarak “Babanın Adı Var”ı cesur, samimi ve ters köşe buldum. Hatta bu hikâyeden iyi bir film ya da dizi bile çıkabileceğini düşünüyorum.