Acun’un Amerika seferi
.
Vatan Haber
Acun Ilıcalı sürprizlerle dolu bir isim. Hiç durmuyor ve her defasında “Yok artık” dediğimiz başka bir projeyle karşımıza çıkıyor. Yunanistan, Meksika, Romanya, Kolombiya’nın ardından bu kez ABD’ye gözünü dikti. Yakında Amerika’nın en büyük kanallarından Fox TV’de bir formatın prodüksiyonunu üstlenecek
TV8’i aldığınızda konuşmuştuk. Aradan 4 yıl geçti. Zorlu bir süreç miydi?
Tahminimden çok daha fazla zorlandığımızı söyleyebilirim. Bütün televizyonculuk bilgimizi konsantre bir şekilde kullanarak kanalı istediğimiz yere şu an itibariyle getirdik. Bu da 4 yıl sürdü. Bizim yaptığımız akıllı insan işi değildi. Türkiye’de 25 yıllık alışkanlığı olan, share ortalaması 14-15 olan kanalların arasına ortalama share’i 1 olan bir kanalı illa sokacağız iddiasıyla yola çıktık. Bu arayı kapamak için de göbeğimiz çatladı. Ekip olarak çok büyük bir mutluluk yaşıyoruz.
- Hiç boş durmuyorsunuz. Yurt dışına açıldınız. Orada neler yaptığınızı merak ediyorum...
Rahat durmayan biriyim. Hayatım challenge (meydan okuma) ile geçti. Yeni bir challenge gerekliydi. Bunu dünyada ararken bir anda karşıma önemli ülkelerle anlaşmalar çıktı. Başardıkça da yeni ülkeler gelmeye başladı. Aslında yurt dışı maceramız 1.5 yıl önce Yunanistan’la başladı. Çok yüksek reytinglere imza attık. Bu bizim kendimize güvenimizi yerine getirdi. Yunanistan bizim dünyaya açılma kapımız gibi oldu. Tabii ki o sırada Türkiye’de çok komik iddialar vardı. Ben bunların hepsine gülüyordum. “Türk insanına göre program yaptığı için izleniyor” diyorlardı. Bu asla doğru değildi. İyi program yaptığımızı iddia ediyordum ben! Ayrıca o cümlede sanki Türkler kaliteli program izlemiyor iması var. Yani vatandaşımızı aşağılama var. Bizim dizilerimiz dünyayı yıkmış. Biz burada yaptığımız programlarla bu dizilerle mücadele edebiliyorsak neden dünyada başarılı olmasın? İkinci iddia; ‘Acun’un olmadığı iş tutmuyor’du. Ben mutfağımın iyi olduğunu söylüyordum. Aslında yemeği iyi pişiriyorum, servisi de güzel yapıyorum. Bu iddianın yanlış olduğunu da yurt dışı başarısıyla ispat etmiş olduk.
- Meksika’yla kısa süre önce bir anlaşma yaptınız...
Aslında Yunanistan’dan sonra Meksika’yla çalışmaya başladık. Ondan sonra Romanya, Kolombiya ve Amerika (ABD’de yaşayan, İspanyolca konuşan 70 milyona açık yapan Telemundo kanalı) geldi. Özellikle Amerika ve Meksika yayınlarımız olağanüstü gidiyor. Meksika’nın en büyük kanallarından biriyle çok önemli bir anlaşma imzaladık. 3 yıl boyunca kanalın bütün içeriğini üreteceğiz. Yıl boyunca 5 program yapacağız. Bu bizim için büyük bir gurur. Şimdi Macaristan’la anlaştık, Arjantin’le görüşüyoruz.
Bir de Fox’la anlaşıyoruz. Nasıl yani ABD’deki Fox TV mi?
Evet. Amerika’nın dört büyük kanalından biri olan Fox, yeni çıkaracağı bir formatı bizim üretmemizi istiyor.
Bu gelişme nasıl oldu?
Dünyaya sattığımız Exathlon formatımız hakkında görüşmek için iki defa Dominik’e geldiler. Orada bizim prodüksiyonumuza, işimizi nasıl yaptığımıza baktılar. Sonra bana “Exathlon’u 2 gün yayınlasanız olur mu?” diye sordular. Ben de “Olmaz, kabul etmem. Olay bir şey satmak değil. Bir şeyi eğer doğru şekilde konumlandıramazsam, Fox’a 20 bölüm satsam ne olacak ki? Evet, çok iyi para kazanacağım ama o beni mutlu etmeyecek. Ben o piyasada başarılı olmak istiyorum. O yüzden 2 bölümün başarılı olacağına inanmıyorum” dedim. Daha sonra tekrar geldiler ve kendi formatlarını bizim yapmamızı istediler. İnşallah nisan ayında Amerika’da yayında olacağız. Prensipte anlaştık, detaylarda bir yerlerde takılmazsak çok eğlenceli bir formatı yapacağız.
Acun-Beyaz avantajını kullanmamız lazım
- Bu yoğunluk içinde ‘O Ses Türkiye’deki yerinizi Beyazıt Öztürk’e bırakacağınız konuşuldu...
Bu sene Beyaz’ın jüri, Acun’un moderatör olacağı ‘O Ses Türkiye’ izleyeceksiniz. Bizim her yan yana gelişimiz olay oldu. O nedenle Acun-Beyaz avantajını kullanmamız lazım. Haklısın, çekim süreleri bana bu yoğunlukta büyük baskı yaratıyor. Ama ona zamanla karar vereceğiz. Beyaz her pozisyonda oynayabilecek biri. Fakat şimdi böyle bir birliktelik varken bunu en güçlü şekilde ekrana koymak istiyoruz. En güçlü şekilde Acun moderatör, Beyaz, Seda Sayan, Hadise ve Murat Boz jüri üyesi.
- Peki bu sene Survivor’da neler olacak?
Sürpriz olsun. Ama şu kadarını söyleyebilirim. Olimpik Survivor üzerine gideceğiz.
BASİT ŞEYLERDEN MUTLU OLURUM
- Sizi ne mutlu eder?
İş tatminini 20 yıldır yaşıyorum. 20 yıl boyunca her sene bir önceki yıldan bilanço olarak daha iyi olmuşum. Artık vücudum psikolojik olarak iş başarısına alışkın diyebilirim. İlk işinizi başardığınızdaki tat bambaşka oluyor. Ama 20, 30, 40’ıncıdan sonra bu başarı işi mutlu ediyor ama insana eskisi kadar heyecan vermiyor. Fakat kızlarımla olduğum her an heyecan yaşıyorum. Ben basit şeylerden mutlu olan biriyim. Kendime ait küçük bir dünyam var. O küçük dünyamda eşimle yemek yediğimde, çocuklarımla vakit geçirdiğimde, kızlarımdan enerji aldığımda nasıl mutlu olduğumu anlatma şansım yok.
- Peki iş dünyasında bundan sonra sizi ne mutlu eder?
Dünyanın en büyük prodüksiyon şirketi olmak mutlu eder. Buna da çok uzak değilim.