“46 Yok Olan” beklentiyi karşıladı mı?
.
Yönetmen Serdar Akar, senarist Ercan Mehmet Erdem ve oyuncu Erdal Beşikçioğlu, 2010 yılında bir araya geldiğinde ortaya Behzat Ç: Bir Ankara Polisiyesi çıkmış ve üç sezon boyunca ekranda kalmayı başararak bir fenomene imza atmışlardı. Üç yıl sonra, aynı üçlünün, aynı kanalda yeniden bir araya gelmesi ve 60 dakikalık dizi yapacakları iddiası ekranda kaliteli içerik görmek isteyen izleyiciyi haliyle heyecanlandırdı. Aylardır 46 Yok Olan’ı bekliyoruz. Üstelik tanıtımları da heyecan katsayımızı artırmaya yetti. O nedenle pazar akşamı, yani Behzat Ç. akşamı eski geleneğime döndüm ve telefonumu sessize alıp ekran karşısına keyifle oturdum. Saatin bir an önce 23.30 olmasını bekledim.
Allen’i göremedik
Yapımcılığını Nunova Film’in, yönetmenliğini Serdar Akar’ın, senaryosunu Ercan Mehmet Erdem’in, görüntü yönetmenliğini Volkan Aslan’ın, kurgusunu Ömer Cebeci’nin, genel sanat yönetmenliğini Yavuz Fazlıoğlu’nun üstlendiği 46 Yok Olan, güzel bir jenerikle başladı. Tüm oyuncu kadrosu da 9 kişiden oluşuyor. Erdal Beşikçioğlu, Yasemin Allen, Melis Birkan, Saygın Soysal, Metin Belgin, Berkan Şal, Ayça Eren, Özay Fecht ve Selin Uludoğan. Üstelik biz ilk bölümde daha Yasemin Allen ve Saygın Soysal’ı izlemedik.
Şaman ayiniyle başladı
Gelelim, 46 Yok Olan’ın bize ne anlattığına... Dizi ekrandaki bir şaman ayiniyle başladı. İlk karede bir Şaman gördük. Ardından TV izleyen Salim’e geçtik. İlk Berkan Şal’ı gördük ki, saçlarını kestirince muhteşem olmuş, Şaman belgeseli izliyordu. Ardından da Murat Günay’a yani Erdal Beşikçioğlu’na ışınlandık. Ancak dizinin ilk oyuncu diyaloğunu 3 dakika 23 saniye sonra bilgisayardan Linda Evens’tan yani bölüm oyuncusundan duyduk. O da İngilizce’ydi. 60 dakikalık dizinin yedinci dakikasına kadar bence açılış sahnesinde hiç gerek olmayan bir sahne izledik. O sahne daha sonraki bölümlerde kullanılabilirdi.
7’nci dakikada başlamalıydı
Dizi 7’inci dakikada yani Şaman belgeseli izleyen Salim’in yanına gelen Murat’la başlamalıydı. Babası Reha Günay’ın kurduğu vakıf üniversitesinde moleküler biyoloji ve genetik bölümünde profesör olan Murat’ın asıl amacının kardeşi Ezo’yu bitkisel hayattan çıkarmak olduğunu da ne yazık ki, 20’nci dakikada gördük. Olay 30’uncu dakikadan sonra açıldı ve su gibi aktı. Dizi bittiğinde ben de kesinlikle hemen ikinci bölümü izlemek istiyorum duygusu, merakı yarattı. Bundan sonra da su gibi akıp gideceğine eminim!
Behzat Ç. beklendi
Peki, 46 Yok Olan izleyicisinin beklentisini karşıladı mı? Hayır! Çünkü izleyici bu ekibi ekranda Behzat Ç. gibi bizden bir hikâye ve karakterle görmeyi bekliyordu. İlk bölümünde Şaman ayinine katılan bir Murat Günay görmeyi beklemiyordu. Belki o ayinine neden katılması gerektiğini, kardeşini uyandırmak için verdiği mücadeleyi dizinin ilk 10 dakikasında anlatsalardı, durum başka olurdu. 46 Yok Olan’ın benim beklentilerimi karşılayıp karşılamadığına gelince; akmayan bir 30 dakika kurulmasına, altyazılarda hatalar olmasına, yabancı dizileri anımsatan sahneler olmasına rağmen ben beğendim. Hiç Türk dizisi izliyormuşum gibi hissetmedim. Türk dizi içeriği açısından bakıldığında da farklı olmayı başardı.
2. bölüm güzel olacaktır
Erdal Beşikçioğlu oyunculuğuyla yine fark yaratmış. Ben bu ekibin yaptığı işleri seviyorum. Konuya girildiğine göre; ikinci bölümden sonra çok daha güzel bir dizi izleyeceğime inanıyorum. 60 dakika olmasının da hikaye hızına yansımasını hayal ediyorum. Dizi, yayınlandığı saate rağmen Tüm Kişiler’de 2.20 reytingle 22’nci, AB’de 2.86’yla 9’uncu, ABC1’de 3.52’yle 6’ncı oldu. 150 dakikalık, çok yüksek prodüksiyonlu, büyük starların oynadığı diziler bile bu reytingi alamazken 46 Yok Olan’ın yükselme şansı olabilir.