Yozgat’ın lokantası, Batman’ın tiyatrosu
.
FETÖ ile mücadeleye, bu örgütün etkili olduğu bütün alanlardan kazınmasına kimsenin itirazı yok.
İtirazlar bu mücadelenin ekseninin kaymaması, toplumda yanlış algılar yaratılmaması için.
Yozgat valisi, olağanüstü hal yetkisine dayanarak Yozgat’ta lokantaların içki satmasını yasakladı.
Batman’ın kayyumu da belediyenin bünyesindeki şehir tiyatrosunu kapattı.
Bunların FETÖ ile veya PKK ile mücadeleye ne faydası, katkısı olacağını kayyumlar izah edemez. Kayyumları tayin edenler de edemez.
15 Temmuz’un yarattığı travmadan vazife çıkararak kendi küçük akıllarıyla hareket edenler olabilir. Ama onları durdurmak da siyasi iradenin sorumluluğundadır.
FETÖ ile mücadelede her türlü eksen kaymasının sonuçta bu örgüte yarayacağını tekrar ediyoruz, etmek zorundayız.
Bugün FETÖ’ye bağlı bazı unsurlar yurt dışında bazı mevzileri tutabiliyorsa, bunun nedeni de eksen kaymalarıdır.
PKK ile mücadele adına, televizyon ve gazete kapatmayı marifet sanmanın da yansımalarının beklendiği gibi olmayacağı da defalarca kanıtlanmıştır.
Bu icraatların, bütün Kürtlerde, bütün hayat alanlarının tıkandığı, kapatıldığı şeklinde algılanması gayet doğaldır.
Kürtçe yayın yapan bir çocuk televizyon kanalını kapatmanın bundan başka bir yorumu olamaz.
FETÖ ile mücadele ne kadar bulandırılırsa, konunun siyasi tarafının da hukuki tarafının da sıkıntılı bir noktaya girmesi tehlikesi artacaktır.
15 Temmuz darbesine kalkışan ya da tetikleyen FETÖ’nün varlığını devam ettirdiğine ilişkin birçok işaret bulunuyor.
Bu işaretlerin en açığı da, en yetkili insanların bile hala yeni bir darbe girişimiyle ilgili beyanlarda bulunmalarıdır.
Yeni bir darbe girişimini ihtimalini değil tartışmak, ima etmek bile ciddi bir sıkıntı işaretidir.
Ülkeyi yönetenler içlerinin rahat olmadığı izlenimi verdikleri zaman da kimsenin içi rahat olmaz.
Lokantada içki yasaklamak, televizyon kanalı kapatmak, tiyatro kapatmak da kimsenin içini rahatlatmaz, tam tersine rahatsızlığın her türlüsüne yol verir.