Tuzaklar içerden kuruluyor
.
Türkiye’de üniversite, akademisyenler üç kez hedef alındı, tasfiyeye, kıyıma uğratıldı.
27 Mayıs 1960 darbesinde üniversitede ilk büyük kıyım yapıldı.
12 Mart 1971 sonrasında cuntanın koyduğu hükümet ara rejimde tasfiye girişimleri yaptı.
12 Eylül 1980 darbesinin ardından askeri yönetim en büyük “temizliği” gerçekleştirdi.
İlk kez, serbest seçimle gelmiş bir sivil hükümet üniversitede kıyım yapıyor.
Kıyım, FETÖ soruşturmaları sırasında “at izi it izine karışırken” başladı, siyasi bildirilere, özellikle barış bildirilerine imza atmış akademisyenlerle devam ediyor.
Oyların yüzde 50’sini alarak seçilmiş bir siyasi iktidarın, üç askeri cuntanın üniversite tasfiyesini tekrarlaması büyük talihsizliktir.
Ak Parti ilk iktidar yıllarında YÖK’ün üniversitelerde kurduğu baskıcı sistemin düzeltilmesi konusunu açmış, tartışmıştır. Siyasi metinlerde üniversitede özgürlüğün bilim için esas olduğu da yer almıştır, seçim bildirgelerinde üniversitede demokratik reform vaadi de yer almıştır.
Birçok olumsuzlukta, dışarıdan kurulmuş komploların izlerini arıyoruz. Bu kez aramaya gerek bile yok.
Üniversiteye, akademisyenlere saldırı kimin fikriyse bunun sahipleri iktidara tuzak kurmuşlardır.
Üç askeri cuntanın üniversiteye baskı fikrini kabul ettirmek ve uygulanmasını sağlamak, bir sivil siyasi iktidara kurulmuş tuzaktan başka bir şey olamaz.
2010’da halk demokratik reformları onayladığı zaman Ak Parti hedefi “ileri demokrasi” olarak ilan etti.
Bu arada yaşadığımız FETÖ’cü darbe girişimleri ve askeri darbe girişimine cevap hep demokrasiye sahip çıkılarak verildi.
Tuzak da bu noktada kuruldu. Ve de çok belli ki Ak Parti’nin içinden kuruldu.
Ak Parti bir temizlik yapmalı, ama içinde, kendisine ve demokrasiye tuzak kuranlara karşı yapmalı. Kin ve nefret dozunu sürekli artırarak Ak Parti’yi bir korku merkezi haline getirmeye çalışanlara karşı yapılmalı.
Ak Parti demokrasi vaadiyle iktidara gelmiş, demokratik reformlar yaptıkça büyümüş, desteğini artırmış bir siyasi partidir. FETÖ’nün ve devletin yaptığı tahribata karşı direnecek ve kimliğini koruyabilecek olan da sadece Ak Parti’dir.