"Temiz" referandum için
.
Bundan önceki iki anayasa da darbe anayasalarıydı. 1961’de de 1982’de de bu anayasalar halk tarafından onaylandı.
Bu anayasa değişikliği, anayasanın tümünü kapsamasa da getirdiği sistem değişikliğiyle “2017 Anayasası” olarak anılacaktır.
İlk kez seçilmiş bir Meclis, seçilmiş bir sivil siyasi iktidar tarafından yapılmış bir anayasa yine halk tarafından oylanacaktır.
1961’de “hayır” propagandası yasak değildi ama muhalif bir siyasi çalışma yapmak da çok zordu.
Eski Demokrat Partililer kahveleri gezerken ancak “Hayırda hayır vardır” diyebiliyorlar, eski siyasiler de “gözlerime bakın ne dediğimi anlarsınız” diye konuşuyorlardı.
1982’de Milli Güvenlik Konseyi kararıyla ve sıkıyönetim komutanlıklarının takibiyle “hayır” propagandası kesinlikle yasaktı.
Bugün herhangi bir yasak yok. Evet diyecek olanlar da hayır diyecek olanlar da görüşlerini ifade edebiliyorlar.
Hayırcıların var olan imkanları kullanmakta bazı haklı şikayetleri olabilir, ama bugünkü koşullar 1961 ve 1982’den farklıdır.
Referandum da dahil siyasi ortamda “temizlik” duygusunun tam hakim olmamasının karşısındaki engel de bellidir.
Siyasetçi, gazeteci, yazar tutuklamalarının yarattığı rahatsızlık sonuçta referandumla ilgili tartışmalara da yol açacaktır.
2017 Anayasası için referandumun hiç bir yönüyle 1961 ve 1982’yi çağrıştırmaması için yapılacak bellidir.
HDP’liler de dışarı çıkacaklar, terörle ilgisi olmayan bütün yazarlar, gazeteciler de çıkacaklardır.
Hapishanede bu kadar çok insanın bulunmasının yarattığı toplumsal zehirlenmeden referandum öncesinde kurtulmanın başka etkileri de olacaktır.
Referandumdan hayır çıkmasının yol açabileceği siyasi gelişmeler başka bir tartışma konusudur, ama halkın ilk kez oy vereceği bir anayasanın üzerinde hiç bir leke bırakmamak bugünün acil meselelerinden biridir.
Bunun için de ciddi bir mazeret yoktur, tam tersine acilliğinin bütün kanıtları ortadadır.