Son nokta Özkök’ten
.
Vatan Haber
Ergenekon davalarının son noktası, yine bir asker tarafından, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün verdiği ifadeyle konulmuş oldu.
Özkök kendi görev süresi içinde, iki müdahale planı yapıldığını bildiğini, astlarının “muhtıra”dan söz ettiğini ve Ergenekon yapılanmasından haberdar olduğunu açıkladı.
Eski Genelkurmay Başkanı bunları, suçlayan bir edayla, parmağını sallayarak söylemedi. “Astlarım” demek dışında hiç kimseyi kişi olarak zikretmedi. “Astlarını, arkadaşlarını satan komutan” görüntüsü vermedi.
“Genç subaylar rahatsız” manşeti ve jandarmanın gizli dinlemeleri konularını zikrederek, yine isim vermeden belli bir çerçeveyi tamamlamış oldu.
Özkök’ün ifadesi üzerinden daha çok soru sorulabilir, kendisine ulaşan belge ve bilgilerin hiçbirine “itibar” etmeyip resmi soruşturma açtırmamasının nedeni de açıkça sorulabilir.
Ancak anlattıklarının tümüne baktığımızda Özkök’ün çok ince bir çizgide yürüyerek iki darbe girişiminin savuşturulmasında, bu planların “kuvveden fiile” çıkmasını engellemekte başarılı olduğu ortadadır.
Eğer 2003’te bir muhtıra verilseydi, darbe planlarından birini “astları, genelkurmay başkanına rağmen uygulamaya kalksaydı“ ne olurdu?
Bu soruya hâlâ “keşke olsaydı” diye cevap verenler vardır. Asıl sorun da burada. Ergenekon davalarının tümünün “komplo” olduğuna inananlar var ve onların Hilmi Özkök’ü nasıl gördükleri de bellidir.
Bu zihniyet, bugünden yarına yok olmayacaktır. Ama yok olmak zorundadır.
Sivil siyaset, her sorunu bütün unsurlarıyla demokrasinin korunması ve ilerlemesi çerçevesinde ele aldığı ve her durumda bunu somut olarak gösterdiğinde “Ergenekon” kelimesiyle özetlenen anlayışlar biraz daha ufalacaktır.
“Sivil siyasetin hiç mi suçu yok” diyenlere, “hayır yok, çünkü kimsenin gizli gündemi de yok, kimse de asker üzerinden iktidar hesabı yapmıyor” cümlesini rahatça söyletecek olan, sadece sivil siyasettir.
Demokrasi korkusunun her türünü silecek olan da sadece sivil siyasettir.
Ergenekon davaları bitince, demokrasinin maddi ve manevi inşasının tamamlanması gerekiyor ki, Ergenekon kelimesi o destan dışındaki anlamlarından kurtulsun.