Kuvvetli başkan
.
Ak Parti’nin başkanlık sistemi önerisiyle ilgili bir taslak metin ortaya çıktı.
Beklendiği gibi, öneri kuvvetli bir başkanlık öneriyor. Bu metinde Amerikan ve Fransız sistemlerinde bulunun “frenler”den herhangi biri yer almıyor.
Başkan veya cumhurbaşkanı partili olacak, dolayısıyla partisinin genel başkanı da olabilecek.
Başkanın iki yardımcısı olacak, bunlar ve bakanlar Meclis dışından atanacak. Bir milletvekili bakan atanırsa Meclis’ten istifa edecek.
Bu sistemde partinin Meclis grubunun ağırlığı kaçınılmaz olarak azalacaktır. Milletvekilliğine aday olanlar bakan olamayacağı için “negatif bir eleme”den de söz edebiliriz.
Buna karşılık milletvekilleri tekrar seçilebilmek için yerel düzeyde, seçim bölgelerinde çalışmalarını yoğunlaştırmak ve siyasi kuvvetlerini buradan kazanmak zorunda kalacaklardır.
Bunun faydası de yerel sorunların Meclis gündemine daha çok getirilmesi ve buradan yeni siyaset alanları açılması olabilir.
Başkanın iki yardımcısının olması da faydası ve sakıncaları yine uygulamada görülebilecek bir durumdur. Belki burada bir sayı belirlememek, başkana istediği sayıda yardımcı ataması imkanını tanımak da söz konusu olabilir.
Başkan veya cumhurbaşkanın elinde toplanan bütün yetkilerin de fayda ve sakıncalarını ancak uygulamada görebiliriz.
Sonuçta, kuvvetler ayrılığı sistemindeki “yürütmenin başı” başkan veya cumhurbaşkanı olacaktır.
Sistemin temel sorunuyla ilgili bir tedbir ortaya çıkan taslakta görülmüyor. Hem Amerika’da hem Fransa’da yaşanmış olan sorun başkan ve Meclis çoğunluğunun ayrı partilerden olmasıdır.
Şu andaki öneri, başkanlık sisteminin 2019’da, Erdoğan’ın görev süresinin sona ermesiyle birlikte başlamasıdır.
2019’da hem başkanlık seçimi hem milletvekili seçimi yapılacak, başkan 5, Meclis 4 yıl için seçilecektir.
Genel seçimlerin de, 2019’dan itibaren 5 yılda bir yapılması ve başkan ile milletvekillerinin görev sürelerinin aynı olması da düşünülebilecek bir ihtimaldir.
Bunların çözümü kolaydır, ama asıl tartışılması gereken halen “frenler”dir.
Frensiz bir sistem, sanıldığı gibi başkanın işini kolaylaştırmaz, tam tersine zorlaştırır.