Çok kalabalığız çok...
.
Vatan Haber
Her ülkede bir bebeğin “7 milyarıncı” olarak seçilmesinin amacı, sayının farkına varılması, bu sayıyla birlikte artmış ve artacak olan sorunlara dikkati çekmekti.
Bizde öyle olmadı, 7 milyarıncı insan olan bebeğe bakıp sayfayı çevirdik, gitti...
Sayılara bakınca ürkmemek mümkün değil.
1 yılında, yani Hazreti İsa henüz bir yaşındayken dünyanın nüfusunun 200 milyon olduğu tahmin ediliyor. 1 milyara ancak 1804 yılında çıkılmış.
Buna 1 milyar daha eklenmesi için 123 yıl geçmesi gerekmiş. Sonrası da yağmur gibi gelmiş:
1959’da 3 milyar, 1974’te 4, 1987’de 5, 1999’da 6 ve 2011’de 7 milyar olmuşuz
Burada bir an durup kendi açımızdan baktığımızda, bizden sonra 4 milyardan fazla insanın doğmuş olması bile yeterince ürkütücü.
Uzmanların tahminlerine göre 2050’ye doğru dünya nüfusu 9 milyar olacak.
Dünyamız büyümediğine, büyümesi ihtimali olmadığına göre bütün bu milyar milyar insanın önce bakımı, beslenmesi gerekiyor.
Sonra onları eğitmek gerekiyor. Sonra barınabilecekleri binalar gerekiyor. Sonra onlara iş bulmak gerekiyor.
Bunlar olurken de sürekli yemek yiyecek, su içecek ve temiz hava soluyacaklar.
Dünya nüfusu 9 milyarı bulduğunda, 2 milyarı Afrika’da yaşıyor olacak, ne kadarının bugünkü gibi hâlâ aç ve susuz olacağını da şimdiden kimse bilemiyor.
Dünya büyümeyeceği gibi kaynakları da artmayacak.
Bütün bu yeni nüfusla birlikte petrole ya da ona benzer bir şeye de daha fazla ihtiyaç olacak. Onu bulan ya da elinde tutanlar gücüne güç katacak.
Beslenmek ve kendine hayat alanı açmak isteyen kalabalıklar çevreyi talan edecek.
İnsanlığın 1 milyardan 7 milyara çıkma sürecinde çok hızlı gelişmeler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor; bu arada “umulan ömür” denilen sayı da sürekli büyüdü.
Şu anda uzun ömür konusunda en mutlu olan Japonlar’ın 83 yaşına kadar yaşaması doğal.
En mutsuzlar da 44’ünde hayatta olmayacağını bilen ya da isterse öğrenebilecek olan Afganlar olmalı.
Bu konuda biz Türkler 70’lerin ortasındaki yerimizle Avrupalıların 5-6 yaş gerisinde bulunuyoruz.
Sayılara böylece bir baktıktan sonra, “3 çocuk” konusunu biraz daha düşünmek gerekiyor.
Bu çerçevede düşünmemiz gereken çok şey var, onların da çeşitli sonuçlarından hâlâ muzdaribiz.