Şampiy10
Magazin
Gündem

Cadı avı saptırmadır

.

ABONE OL
Vatan Haber


28 Şubat soruşturmasında, dönemin faal isimlerinden bir emekli generale, gazetecilerle görüşmelerinin sorulduğu bilgisi gazetelerde yer aldı.

Bir süre önce, soruşturmanın başladığının hissedildiği sıralarda başlayan tartışmalarda bazı çevrelerin gazetecileri “asli fail” durumuna sokma çabaları ortaya çıkmıştı.

1996-1997 yıllarında merkez siyasetinin çökmesiyle girilen kriz ortamını bugün yorumlayanların birçoğunun o dönemde toplumun geniş kesiminde etkili olan tedirginliği dikkate almak bir yana, yokmuş gibi yapmaları ancak 28 Şubat olayının “esası”nın anlaşılmasında zorluk yaratır.

Erbakan’ın 1973 yılında Ecevit‘le kurduğu koalisyon toplumun hafızasında olumlu bir iz bırakmamıştı. 1994 yerel seçiminde merkez ve kendisini merkez sol olarak niteleyen siyasi partilerin arasından Refah Partisi’nin sıyrılmayı başarmasıyla başlayan tedirginliklerin yaygınlığını görmeden 28 Şubat tahlilleri eksik kalacaktır.

***


1995 seçimi öncesinde havlu atmış görüntüsü veren merkezdeki siyasilerle, iç çekişmeleriyle kendi seçmenini bile bıktırmış merkez sol, toplumdaki tedirginliğin yayılmasına büyük katkıda bulunmuşlardır.

Medyanın, o günlerde karamsar havayı, toplumdaki tedirginlikleri yansıtması kaçınılmazdı. Refahyol’un bu tedirginlikleri giderme eğiliminde olmaması bir yana, tedirginliklerin çoğalmasına yol açan birçok olayı ve beyanatı aktarmak da gazetelerin doğal göreviydi.

Basının bu doğal görevini yerine getirmemesi “mesleki suç”tur.

Bu iklimde, Genelkurmay’daki faaliyetlerin birinci hedefi Refahyol’u iktidardan uzaklaştırmak, ikinci hedefi de basında başlamış olan Kürt meselesini yeni bakış açılarıyla tartışma eğilimlerinin önünü kesmekti. Meşhur gazeteci “andıç”ı bu nedenle, basında bir tasfiye operasyonu olarak uygulamaya konuldu.

Batı Çalışma Grubu‘nun yönlendirdiği “korku ortamı yaratma“, zaten tedirgin olan insanların iyice korkmasını sağlama faaliyetleri kuşkusuz medya aracılığıyla etkili oluyordu. Bunun başka bir yolu da zaten yoktur.

***


Refahyol hükümetinin Türkiye’yi çok daha olumsuz ortamlara götürebileceğini düşünmek, hükümeti eleştirmek, hatta gitmesini istemek ile bunun için meşru ve yasal olmayan faaliyette bulunmak arasında büyük fark vardır.

Bu amaçla yalan olduğunu bile bile haber yayınlamak en başta gazetecilik suçudur.

Bütün bu ayrımları doğru dürüst yapmadan herhangi bir suçlamada bulunmak, asker kişilerle görüşmeyi bile suç gibi görmek, göstermeye çalışmak Başbakan Erdoğan’ın da uyardığı “cadı avı”na kapı açmaktır ve böyle böyle bir “cadı avı” 28 Şubat davasını sadece sulandırır, amacından saptırır.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Sertleşme mi normalleşme mi?
  2. 9 Temmuz, sonra 15 Temmuz, sonra da seçim mi?
  3. Yürüyüşün son gününden sonrası
  4. Şaşıracak bir şey yok, beklenen oldu
  5. Anlaşılan ekonomiden herkes memnun
  6. Negatif enerjiden kurtulmak
  7. Bundan sonra seçim hazırlığı
  8. Nazi krizinin devamı
  9. Yüz yıl önceki Kürdistan vaadi
  10. Bu yürüyüşün bir finali olacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.