Bu görüntü bir yılda değişebilir
.
Adalet Bakanı Ergin önemli bir vaatte bulundu: “Bu görüntü bir yılda değişecek.” “Bu görüntü”, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde 59 yılda en fazla dava edilen ve en fazla mahkûm olan ülke görüntüsüdür.
Ergin “bu görüntünün değişmesi” için ne yapıldığını ve yapılacağını bize anlatırken dördüncü yargı reform paketinin hazırlandığını da açıkladı.
Bu pakette basın ve ifade özgürlüğüyle ilgili düzenlemelerin ağırlık taşıyacağını öğrenmek, kuşkusuz herkesi sevindirecektir.
Şu anda Meclis’e sevkedilmiş olan üçüncü pakette yayın durdurma ve basın özgürlüğüyle ilgili iki düzenleme de bulunuyor. Ayrıca bu paketin Meclis tarafından daha da genişletilmesi imkânı da var.
Uzun tutukluluk ve yargılama süreleriyle ilgili olarak bu pakette yer alan düzenlemelere son şekli Meclis’te verilecek.
Dördüncü pakette yer alacak değişikliklere AİHM’nin verdiği mahkûmiyet kararlarının temel olarak alındığını da doğrudan Bakan’dan aktarabiliriz.
Adalet Bakanlığı Türkiye’nin 47 ülke arasındaki “kara birinciliği”ni saklamadı, kendi açtığı web sitesiyle herkese bütün davaları, bütün mahkûmiyet kararlarını öğrenme imkânı sağladı.
Bakan Ergin’in anlattığı çalışmaların gerçekleşmesi halinde, Avrupa Birliği reformları kapsamında çok önemli bir ilerleme sağlanacağını söyleyebiliriz.
Bu yıl eylül ayında uygulamaya girecek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurular, en başta insan hakları ihlallerinin en üst yargı mercii eliyle en aza inmesini sağlayabilecek bir sistemi işletebilecektir.
Adalet Bakanı’nın açıkladığı “Hareket Planı” içinde, AİHM’deki 3 bin 500 insan hakkı ihlali başvurusu için de bir “dostane çözüm” yolu çalışması bulunuyor. Daha önce bu yöntem, Kıbrıs’taki Rum mülkleri sorunlarında ve terörle mücadelede zarar gören vatandaşların talepleri karşısında uygulanmış, sonuç da alınmıştı. Bakan, bu konulardaki gibi, insan hakları ihlalleri için de bir komisyon kurulması ve 3 bin 500 başvurunun aynı şekilde “devletin özür ve tazmini”ne bağlanması için AİHM ile ilke anlaşması sağlandığını ve çalışmanın başladığını bildirdi.
Avrupa Birliği’nin hukuk standartlarına göre yargılama yapan İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının iç hukukta “içtihat” olması gerekiyor. Ancak bunu hayata geçirecek “zihniyet” değişikliğinde yaşanan ciddi sıkıntılar kimsenin yabancısı değil.
Adalet Bakanlığı’nın çalışmaları arasında bir husus dikkati çekiyor:
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, hâkim ve savcıların “performans”ını değerlendirirken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarını kullanma ve bu standartlara uyumu da kıstas olarak ele alacak.
Adalet Bakanı Ergin’in özetlediği “Hareket Planı”nın gerçek anlamda ilerlemeler içerdiğine kuşku yok. Bunların tümü Bakan’ın vaat ettiği gibi “bu görüntüyü değiştirebilir.”
Biz de dün “Bu Karne de Düzelir” derken aynı umudu aktarmıştık.