Şampiy10
Magazin
Gündem

Biraz sosyal demokrat

.

ABONE OL
Vatan Haber

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bugünkü kurultay dolayısıyla beş gazetede uzun beyanatları yer aldı. Kurultayda CHP’nin durmaya devam ettiği kavşakta ne tarafa doğru yöneleceği konusunda fikir sahibi olmak isteyenler, bu beyanatların tümünü değilse de çoğunu okumuştur.

Erdoğan’ın yabancı dil bilmediği için cumhurbaşkanı olmaması gerektiği, Çiller’in “siyasette kadın oluyormuş”un başarılı örneği olarak zikredilmesi gibi ifadeleri görenler “Kılıçdaroğlu ne kadar siyasi bir kişidir” sorusunu sormuş olabilirler.

***


CHP bir kavşakta duruyor. Bünyesinde, Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi, “kanatlar” var. Bu kanatlardan biri, partinin kökleşmiş ulusalcı-devletçi-muhafazakâr kanadı. Diğeri, 1965’te İnönü’nün “CHP soldadır” demesiyle, kısa Ecevit liderliğinde kuvvet kazanmış olan CHP’yi sosyal demokrat bir parti “yapma” umudunu taşıyan kanat.

Kılıçdaroğlu, Baykal’ın gayri ahlaki bir operasyonla gönderilmesinin ardından, ikinci kanada “şans tanıma” eğiliminin ağır basması ve partinin ulusalcı-devletçi hattının ikinci üçüncü sınıf kadrolarının elinde yok olmaması kaygısıyla genel başkan oldu.

Bu kurultayda da başkan adayı olmayacağına göre, CHP’nin bundan sonraki çizgisinin sorumlusu Kılıçdaroğlu olacaktır.

***


Beş gazetede yer alan beyanatlarında Kılıçdaroğlu benzer cümlelerle CHP’nin geçmişten geleceğe taşınması konusunda şunları söylüyor:

“CHP’yi ana omurgasını, felsefesini değiştirmeden yenileyeceğiz...

Partinin ideolojisini tartışmaya hiç ama hiç gerek yok. Kendi felsefi, görkemli bir tarihi var...”

Bu iki cümleden çıkan sonuç, “aslında CHP’de herhangi bir değişim yapmayı düşünmüyoruz”dur. CHP’nin geçmişini tartışmadan, bütün tarihinin, Dersim’iyle, Varlık vergileriyle, darbe teşvikleriyle, ırkçı operasyonlarıyla “görkemli” olarak kabul edince zaten mesele kapanmış demektir.

Ana eksen korunurken, yanına yenilenme görüntüsü verecek bazı unsurların katılması, “iktidar olabilmek için kitle partisi olmak gerekir” fikrinin “pratik fayda” kısmına girer. Kılıçdaroğlu da “eski ANAP, DYP ve DP’lileri CHP çatısı altına bekliyorum” diyor. Merkez sağın tasfiye olmuş partilerinin “eskilerini” çağırırken, Kürtleri çağırmaması “ana omurga”nın korunması refleksinin kuvvetinden kaynaklanıyor olmalıdır.

***


CHP Genel Başkanı, partinin ideolojisini tartışmak istemezken “sol, sosyal demokrat siyaset dilini daha fazla kullanacağız” diye bir cümle sarfediyor. “Biraz” sosyal demokrat CHP’nin, “biraz”ı artırarak “biraz daha fazla sosyal demokrat” olması hedefleniyor.

O “biraz”ın ne kadar artacağı da herhalde yönetime girecek isimler sayılarak anlaşılacak...

Biraz sosyal demokrat, biraz devletçi, biraz özgürlükçü, biraz muhafazakâr, biraz ondan biraz bundan bir siyasi parti ancak “biraz parti” olabilir. “Biraz parti”yi de her gören anlar, Kılıçdaroğlu’nun beş beyanatını okuması, bugünkü konuşmasını dinlemesi bile gerekmez. “Biraz parti”nin yönetimi de “biraz” olacağına göre bu kurultay da “biraz” yapılmış olacak.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Sertleşme mi normalleşme mi?
  2. 9 Temmuz, sonra 15 Temmuz, sonra da seçim mi?
  3. Yürüyüşün son gününden sonrası
  4. Şaşıracak bir şey yok, beklenen oldu
  5. Anlaşılan ekonomiden herkes memnun
  6. Negatif enerjiden kurtulmak
  7. Bundan sonra seçim hazırlığı
  8. Nazi krizinin devamı
  9. Yüz yıl önceki Kürdistan vaadi
  10. Bu yürüyüşün bir finali olacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.