Bir KHK önerisi
.
Bir süredir sadece iç karartıcı konularla ilgiliyiz. Konuştuğumuz konuları alt alta sıralayınca bir olumsuzluklar abidesi çıkıyor.
“Olumlu” niyetine konuştuğumuz ise, “Kaç DEAŞ’lı öldürdük, Suriye ve Irak’ta nereyi ele geçirdik” üzerine.
Geçen hafta kitap fuarı açılışında Erdoğan’ın yaptığı konuşma “okumak” konusundaki durumumuz bayağı açık anlatıyordu.
Bu konuşmadaki tespitlerin üzerine devam ettiğimiz zaman da bir öneri geliyor. Bir Kanun Hükmünde Kararname önerisi.
Bu KHK’larda bugüne kadar hep “menfi” kararlar çıktığı için, KHK lafını duyunca insanların gerilmesi de çok doğaldır.
Bu öneri kitapla, okumakla, sanatla ilgili bir öneri. Hükümet bir KHK yayınlasın ve bütün belediyeleri iki konuda yükümlü kılsın.
Biri şehir kütüphanesi. Her belediye bir şehir kütüphanesi kuracak, burada en az bir kitap bulunacak ve şehrin bütün öğrencileri ayda bir kez buraya getirilecek.
İkinci madde: Alışveriş merkezi ruhsatı isteyen her işyerinde bir kitapçı bulunacak.
(Talip yok diye bir bahane olmaz, kira almazlar talip çıkar.)
Kitapçısı olmayan AVM’ye ağır para cezası verilecek.
Üçüncü madde: Nüfusu belli bir sayının üzerindeki her şehrin belediyesi bir sanat galerisi açmaya mecbur olacak. Bu galeride öncelikle yerel sanatçıların eserleri sergilenecek.
Şehirdeki bütün öğrencilerin her sergiyi ziyaret etmesini il veya ilçe milli eğitim müdürlükleri sağlayacak.
“Bunca önemli sorunumuz varken kitap, resim işleriyle uğraşılır mı” diyenlere kimse kulak asmasın. O çok önemli sorunların veya çok önemli olduğunu sandığımız sorunların birçoğunun kilidi de buradadır.
“Bunlar genelgelerle yapılabilir, neden kanun hükmünde kararname” diyecek olanlara cevap:
KHK lafı yeterince korkutucu olduğu için KHK ve KHK gibi bir imkanın olumlu olarak kullanılabileceğini göstermek için de KHK.
Bu arada kimse kimseye “şu kitabı alacaksın, şunu okuyacaksın” diye karışmasın, nehir bir kere akmaya başlasın, su yolunu bulur.