Anlatmak yok dövüşmek var
.
Meclis’in Milli Eğitim Komisyonu’ndan dün yansıyan görüntüler ne iktidar partisine ne de muhalefet partilerinin karnesine olumlu not olarak geçecek.
Konu temel eğitim sisteminde önemli değişiklik yapan bir yasadır ve asıl sorun bu yasayla neyin nasıl değişeceğinin kamuoyuna anlatılmamış oluşudur.
Değişiklik, AKP’li milletvekillerinin bir teklifi olarak gündeme geldi, ama hükümet tasarısı olarak ele alınıyor.
Bu değişiklik önerisine gelen tepkilerden biri, zorunlu eğitimi süresinde yapılan “esnetme” ile özellikle kırsal kesimde kız çocuklarının okumasının zorlaşabileceği şeklinde.
Yeni sistemin, imam hatiplerin orta kısımlarının açılmasını imkân vermesi dolayısıyla, esas amacın bu olduğuna ilişkin görüş ve eleştiriler de ortaya konuldu.
Ancak şu anda çok belli bir durum var, ne AKP sözcüleri ne de öneriye karşı çıkan CHP ve MHP sözcüleri kamuoyuna açık bir bilgi veriyor. Belki de veremiyorlar; çünkü geçtiğimiz günlerde CHP’nin yaptırdığı bir araştırmada bu “4+4+4” sisteminin ne olduğunu tam anlamıyla “kimsenin” bilmediği ortaya çıkmıştı.
AKP’nin tercihi, bu değişikliğin neden gerekli olduğunu kamuoyuna anlatmak yerine, dün komisyondaki manasız görüntülere yol açan bir süratle yasayı çıkartmaya girişmek oldu. Milyonlarca çocuğun kaderi, en geniş şekilde tartışılmadan, neyin ne olduğu anlaşılmadan belirlenecek.
Aslında komisyondaki görüntülere, siyasilerin çeşitli beyanlarına bakıldığında onların da, iktidar ve muhalefet vekillerinin de yasanın içeriğini kavradıklarının çok kuşkulu olduğu anlaşılıyor.
Böyle bir yasayı ele alacak Meclis komisyonunun, en azından eğitim uzmanlarını, ilgili sivil toplum örgütlerini çağırarak dinlemesi, görüş oluşturmalarını sağlaması gerekirdi.
Önerilen değişikliklerin içeriğini tam olarak kavramak ve bunları kamuoyuna anlatmak yerine kavga dövüşle halkın önüne çıkmak yine siyasetin temel meselelerde “demokratik irade”sini tartışma konusu haline getirecektir.
Çocuklarının eğitimi konusunda karar vermek zorunda olan milyonlarca kişinin bilmek, bilerek katılmak hakkını kullanabilmesi için bu kanun tasarısının geri çekilmesi ve en başından gerektiği gibi yeniden ele alınması, şu aşamada hükümet açısından da en doğru karar olacaktır.