Anayasa uyutmaları
.
Ankara’da anayasa konusundaki faaliyetsizliğin iki nedeni olabilir. Terör, Suriye falan derken Ankara yine yoruldu, anayasa gibi ciddi yoğunlaşma gerektiren bir çalışmaya giremiyor.
Eğer faaliyetsizliğin nedeni yorgunluk değilse, bilinçli bir “uyutma” hâli var demektir. Tabii “uyutma”nın da mutlaka belli bir amacı vardır.
Meclis’te grubu bulunan dört siyasi partinin eşit sayıda üyelerle katıldığı bir hazırlık komisyonu kurulması, bir ilk adım olarak olumlu karşılanmıştı. Üye sayısının eşit tutulması, AKP’nin diğer siyasi partileri de anayasa çalışmasına ağırlıklı olarak katılmalarını teşvik iradesi olarak görülmüş ve desteklenmişti.
Fakat komisyonun çalışma şekli, siyasi parti sözcülerinin ve liderlerin bir süredir anayasayı hiçbir şekilde gündemlerine almamaları da göz önüne alındığında, “uyutma” ve zaman geçirme görüntüsü güçleniyor.
Hazırlık komisyonunun, eşit üyeyle katılan siyasi partilerden birinin çekilmesi durumunda dağılacağı açıklanmış ama böyle bir ihtimalde yeni anayasa çalışmasının nasıl devam edeceği de açıklanmamıştı...
Otuz yıldır anayasa konuşuluyor, tartışılıyor. Geçen otuz yıl içinde belli bir yol alındığını, ilerleme kaydedildiğini halkın açık olarak sivil demokratik anayasa yönünde irade beyan etmiş olmasıyla da görüyoruz.
Bunlar genel seçim öncesinde çok tekrarlandı, seçim sonrasının ilk sıcak günlerinde de defalarca aynı tespitlerde bulunuldu. Ona rağmen bir “uyutma” ya da “uyuma” halinin ortaya çıkmış olmasının muhtemel nedeni olarak iki görüş ortaya çıkıyor...
- Yeni anayasa kaçınılmaz olarak, Kürt vatandaşlara ilişkin ayrımcılıklardan arındırılacaktır. Şu andaki “uyutma” halinin nedeni olarak da siyasi iradenin bu düzenlemenin yapılması için PKK’nın silah bırakmasını beklediği yolunda görüşler var.
- Eğer siyasi iradede “sen silahı bırak ben sana eşit anayasal hak vereyim” tavrı geçerliyse bu, sadece gerçekten sivil ve demokrat bir anayasayı tehlikeye atacak bir durumu işaret eder. Ve bu yaklaşım, “teröre rağmen demokratik süreç işleyecek” vaadine tümüyle terstir dolayısıyla ancak sorunların devamına katkıda bulunabilir.
Anayasa “uyutma”sının bir başka muhtemel nedeni olarak Başbakan Erdoğan’ın tekrar başkanlık sistemini gündeme getirme isteği gösteriliyor. Kuşkusuz bu konu tartışılabilir. Ama böyle bir sebebin yeni anayasa çalışmalarında iyice ağırdan almanın gerekçesi olmasını savunmak kolay değildir.
Ankara sivil-demokrat-çağdaş-medeni bir anayasa yapma işinin üstesinden bir kez daha gelemezse, her şey unutulur, bu unutulmaz.