Bir saksılık yeşil alan
.
Gazeteciliğe yeni başlamıştım. Şimdi Cevahir Alışveriş garabetinin (AVG) işgal ettiği Şişli’deki eski İETT garaj arazisinin ne olacağı tartışılıyordu. 350 bin metrekarelik “belediye arazisi” mezarlıklar dışında yeşil alanı olmayan Şişli’nin kent parkı olsun denmişti.
Bu harikulade fikir “ama bakın gelir de elde etmemiz lazım. Zaten merak etmeyin, öyle bir proje çizeceğiz ki hem alışveriş merkezi olacak hem de park... Bilmem kaç bin metresi yeşil alan olarak ayrıldı bile” denilerek “dönüştürüldü”. Utanmadan da koca koca tabelalar astılar.
İnşaat bitip de AVM açıldığında uğradığım hayal kırıklığını anlatamam. Bırak bilmem kaç bin metre kare yeşil alanı, bir saksı bile yoktu! Tamamen betonla kaplanmış koca bir arazi. Bu garabetin imzacısı Ergenekon kaçağı Bedrettin Dalan’a yeniden ve yeniden ah etmemek mümkün mü şimdi?
Üstelik daha acıklı olan şu: Bina dışarıya tamamen kapalı. İçeriye ön cephesinden hariç tek bir hüzme gün ışığı girmiyor. Bütün dükkânlar, sanki atom bombasına karşı önlem almışlar gibi sıkı sıkıya kapanmışlar dış dünyaya; lambalarla aydınlatıyorlar ortalığı.
Yani? Bu alışveriş garabeti pekâlâ yeraltında olabilir, üstü de nefis bir park olabilirdi! En azından binanın dışarıda görünen bölümü küçük (mesela camdan bir piramit) etrafı yeşil olabilirdi.
Ama ne yapıldı? Neredeyse tek bir penceresi olmayan, içeriye gün ışığı girmeyen ama kazuletlikte zerre taviz vermeyen affedersiniz ökkkkküz gibi bir bina dikildi. Ve etrafı da komple taşla kaplandı!!!
Projeye bak proje! Proje değil “poroje”!
Bir de geçenlerde ne göreyim? Porojenin önünde “Çevreci bir yatırım yaptık! Bisikletliler için park alanı açtık” diye tabela asmamışlar mı? Ay ne kadar iyisiniz! Gözlerim yaşardı. Acaba enerjinizi de kendinizi şiddetle sakındığınız güneşten mi elde ediyorsunuz yoksa kapkaranlık yaptığınız binayı bol bol şehir elektriğiyle mi aydınlatıyorsunuz? (bkz: çevrecilik bu kadar mı ucuzladı?) (bkz: bisikletle İstanbul trafiğinde SAYENİZDE dolaşamamak) (bkz: pedal çevirip çevrecilik yapan benim, sana ne oluyor?)
Ali Sami Yen’in olduğu yer yeşil alan olsun deniyor şimdi. Şişli İlçesi Çevre Platformu bu 60.000 m etrekarelik yerin park olmasını ve de mevcut Likör Fabrikası arsasının içindeki yaşlı ağaçların ve Atatürk’ün talimatı ile yapılmış 2. derece tarihi eser binanın korunmasını öneriyor. 29 Mayıs Pazar günü saat 11’de Şişli Camii önünde toplanıp Ali Sami Yen’e kadar yürüyüp yetkililere çağrıda bulunalım istiyor.
Ne kadar harikulade bir fikir değil mi?
Peki planlanan ne? 6 adet kule.
İETT Garaj arazisi üzerine bir saksılık toprak bırakmamacasına dikilen/diktirilen, bir Allah’ın belediyeci kulunun da “yazıktır, günahtır, biraz yeşillik bırakın Allah rızası için” demediği Cevahir alışveriş garabetinden sonra buranın park olmasını umut etmek ne kadar akıl karı?
Bu arada sayın Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül nerede?
Küçük Oteller Kitabı 2011
Büyük otellerden, açık büfe kuyruklarından, kalabalıklardan, animasyonlardan hoşlanmayanlar için ablamla beraber hazırladığımız “Küçük Oteller Kitabı 2011” çıktı.
İnsanın kendi yazdığı kitabı övmesi ayıp biliyorum ama hakikaten güzel oldu. Türkiye’nin her bölgesinden 300’e yakın küçük ve butik oteli kendi gözümüzle gördük, kendi dilimizle yazdık.
Dahası bu yıl tatil de hediye ediyoruz. Kitabın içinden çıkan şifreyi SMS ile yollayan 45 çifti 3 gün 4 gece küçük otellerimizden birine tatile yolluyoruz.
Bütün detaylar: boyut.com.tr/kucukoteller
Bu arada taklitlerinden kaçınınız. Üzerinde ismimiz olanı alınız.