Alaköy’den haberler
.
12 Aralık 2011 tarihinde yazdığım “Eksik olan imkanlarımız değil gönlümüz” yazıma çok sayıda mektup, telefon ve mesaj geldi. Yazımı özetleyecek olursam, Van’ın Alaköy Köyü’nde çadırlarında çay içmişliğim olan bir aile benden yardım istedi, ben de elimden geleni yaptığımı ama insanları bu konuda yeterince dürtükleyemediğimi yazmıştım.
Önce İstanbul Yardım Grubu’dan ve haklı sitemlerinden başlamak istiyorum.
“Sayın Mutlu Tönbekici;
Bugünkü Vatan gazetesindeki köşenizde yazmış olduğunuz “Eksik olan imkanlarımız değil, gönlümüz” başlıklı yazınızı okuduğumuzda, üzülerek İstanbul Yardım Grubu’nun yapmış olduğu çalışmalardan habersiz olduğunuzu düşündük ve sizi halen yürütmekte olduğumuz Van-Alaköy yardım çalışmalarımız hakkında bilgilendirmek istedik.
23.10.2011 tarihli Van-Erciş merkezli deprem sonrasında 5N1K yapımcısı Cüneyt Özdemir’in canlı yayını sırasında, ulaşılamayan köylerden bir tanesi olan Erçiş’e 37 km mesafede ALAKÖY hakkında bilgi alma imkânımız oldu. Yardım ulaştırmamız gereken ilk adresin ALAKÖY olmasına karar verdikÖ
1999 depremi sonrasında aynı anlayışla başlatmış olduğumuz yardım hazırlıklarımı bu kez yine İstanbul Yardım Grubu dostları ile paylaşarak, yeniden 1999 yılında kurduğumuz zincirin halkalarını tekrar birleştirerek daha güçlü bir sinerji yaratma yolunda çalışmalara hemen başladık.
Acil bir çalışma planı ile Van’daki yerel idari kadrolardan, muhtarlardan, askerlerden ve orada bulunan kurtarma ekiplerinde çalışan dostlarımızdan aldığımız bilgiler doğrultusunda hazırlıklarımızı tamamlayarak ana ihtiyaç kalemlerini belirledik ve bunların hepsini merkez bir depo oluşturarak bu adreste topladık.
Topladığımız acil ihtiyaç malzemeleri arasında; 5 mevsim dayanıklı kar çadırları, büyük jeneratörler, katalitik sobalar, elektrikli ısıtıcılar, ışıldaklar, yün battaniyeler, piller, fenerler, matlar, uyku tulumları, çocuk büyük tekstil malzemeleri, oyuncak, kar botları, kuru gıda, konserve gıda malzemeleri, içme suyu, kadın pedleri, çocuk bezleri, bebek mamaları, hijyen malzemeleri, temizlik malzemeleri, ilaçlar, ilk yardım malzemeleri, çocuk pişik kremlerine varana kadar çok çeşitli ürünler bulunmaktadır. Tüm yardım malzemelerinin ihtiyaç sahibi depremzedelere ulaştırılması çalışmalarımızın yanı sıra, Van-Alaköy’de bir Rehabilitasyon Çadırı kurduk. Devam eden çalışmalarımızın arasında Van-Alaköy halkının rehabilite çalışmaları, sosyal ve psikolojik destek çalışmaları planlanmaktadır.
ALAKÖY’de yaklaşık 100 çadırlı ve 500 kişiyi barındıracak bir çadır kent kurma amaçlı çalışmalarımızı tamamlamış olduk.
Çarmıklı Grubu’nun kendi inşaat kadrosundan inşaat mühendisi, makine mühendisi, mimar, güvenlik elemanı ve arama kurtarmada uzun yıllar görev almış dağıtım ve alt yapıyı oluşturacak kadroları koordinasyonu sağlayacak şekilde ön ekip olarak Van’a gönderildi ve hasar gören resmi kurum ve binalarda teknik inceleme yapılarak resmi mercilere ulaştırılmak üzere ön teknik rapor hazırlandı. İYG Ekibi olarak deprem sonrası pilot bölge olarak seçtiğimiz Van - Alaköy’e 4 kez ziyaret yaptık.
Ekte İYG Sosyal ve Teknik Çalışmalar sunusunu bulabilirsiniz.
Ayrıca, İYG gönüllü ekibinin yapmış olduğu Van-Alaköy çalışmaları ile ilgili bilgilere web sitemizden www.istanbulyardimgrubu.org ulaşabilirsiniz.
İstanbul Yardım Grubu”
İstanbul Yardım Grubu Koordinasyon sorumlusu Sibel Kurtoğlu’ndan da Alaköy’deki çalışmalara dair detaylı bilgi ve belgeler geldi.
İYG’ye çok teşekkür ederim. Ne onların ne bağışçılarının kalplerini kırmak gibi bir niyetim vardı. Ülkedeki hemen hemen bütün büyük şirketlerin, bütün yardım dernek ve gruplarının Van’da nasıl canla başla, büyük bir özveri ile çalıştıklarını biliyorum, çoğunu gözümle gördüm. Arçelik’inden Samsung’una, Çaykur’undan Penti’ye, Çorap Sanayicileri Derneği’nden Ayakkabı Sanayicileri Derneği’ne kadar binlerce belki on binlerce şirket, dernek Van’daydı. Osman Çarmıklı ile yaptığımız uzun telefon görüşmesinde birçok başka bilgi de edindim. Hepsine teşekkür borçluyuz. Bu karda kışta insanlarımızı aç açıkta bırakmadıkları için.
Ve lakin ihtiyaçlar bitiyor mu? Bitmiyor. Eşarp mesela kimsenin aklına gelmemiş olabiliyor... 54 beden uzun etek de... Veya elektrikli ocak... Veya kırılmaz kap kacak... Çatal bıçak... Küçük bir elektrikli fırın... Anten... Leğen... Çamaşır asma teli... Terlik... Diş fırçası... Nevresim... Ayna... Çay bardağı... Cımbız... Yok mu bunlar evinizde? Var. İlk etapta ne gereği var dersin ama yuvayı yuva yapan da bunlar.
Birbirimize sitem etmek yerine daha yapıcı olmak gerek. Ben dersimi aldım.
Ama bu “yardım etmenin” “insan nefsiyle” mücadelesi meselesine bir şekilde devam edeceğim. Bu arada aileye yollanmak üzere bana ayni ne nakdi yardım gönderen bütün okurlara, tanıdıklara teşekkür ederim. Yarın altı koli gidiyor.