Ah ke vah’dan kardesim mu’ya
.
Geçen haftalarda Sisam’daydım. (Samos)... Seferihisar Belediyesi, Seferihisar’dan Samos’a tekne seferleri başlattı. Hazır vizem var, atladım gittim yaklaşık 100 İzmirliyle beraber.
Çok da iyi yapmışım. Samos Belediyesi bizi bizi resmen karşıladı. Davul zurnayla değil ama keman, çello ve Samos’un meşhur tatlı şarabıyla.
Ada, kış uykusundan yeni uyanmış, yarı mahmur bir haldeydi. Her taraf yeşil, çiçekler böcekler rengarenk. Kalabalıklar da daha basmamış, Yunan garsonları bir şeker bir şeker.. (Bilen bilir, Yunan garsonları aksilikleriyle ünlüdür. Ve biz bunu yıllarca Türklere mahsus yapılan bir aksilik zannederdik. Meğer tüm dünyaya böyle davranıyorlarmış. Meğer bu bir Yunan garson raconuymuş..)
Gittiğimiz yerde bir şarkı çalıyordu. Eski bir şarkı. Melodisini bilirdim de sözlerini bilmezdim. Şöyle imiş:
“Boğaz’da Yanni ile Mehmet
Oturur yan yana akşamları
Ağlar Yanni
Ve Mehmet içerek söyler şarkısını:
Ben Türküm, sen Rum
Ben de halkım, sen de halksın
Sen İsa’ya inanırsın, ben Allah’a
Ama ikimize de düşen ah ve vah
Biraz sevgi biraz şarapla
Sen de sarhoş olursun ben de
Al iç tasımdan
Adelfi ke kardesim mu”
Ah ke vah.. Yani ah ve vah.. Tercümesini dinleyince hepimizin burnu sızladı... Ne kadar basit ve çıplak.
Son satırı bilhassa Rumca yazdım. Adelfi de kardeş demek. Şarkıda hem Rumca hem Türkçe var. Demek istediği “ah” ve “vah” gibi bizim de kardeş olduğumuz. İster senin dilinde ister benim.
Çocukluğumda Yunanistan’a gitmek Sovyetler birliğine gitmek kadar (imkânsız değilse de) tuhaf bir şeydi. Akla gelmezdi. Niyetin bozuk olması lazımdı. Onca yıl İzmir’de Yunan televizyonunu izlediğimiz halde, hepimiz “kalisperasas kiriyes ke kiri” lafını ezberlediğimiz halde..
Benim çocukluğumda Atina’ya bir tek Rum arkadaşlarımız ve Reha Muhtar giderdi.
Ah Reha Muhtar ah.. Hatta axxx...
Şimdi Atina ve Yunanistan anılarını tatlı tatlı yazıyorsun da hiç düşündün mü o heyecanlı heyecanlı verdiğin haberlerin acaba olumsuz etkileri oldu mu diye?
Televizyonda ne zaman görünsen annem “bu Rumlar gene ne b*k yedi?” derdi zira.
Çünkü Rumların daima b*k yediğine inanırdık o günlerde.
Şimdi ise ah ke vah şarkısını beraber söylemelerdeyiz, taverna köşelerinde..
13 Haziran Pazartesi, bu sefer Samos’tan Seferihisar’a bir tekne gelecek. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, konuk Yunanlı turistlere yanlarında bir kap yemek ve şaraplarıyla gelme çağrısında bulundu. 100 Samosluyu davet etti.
Kocaman bir piknik yapacaklar. Piknikte Türk Yunan mutfakları ve halkı hep birlikte yemek yiyecek. Seferihisar esnafı tutacakları “veresiye defteri” ile yeterli parası olmasa dahi Yunanlılara alışveriş yapma imkanı verecek.
Size de haber vereyim dedim çünkü bu fikir çok hoşuma gitti. Ve işleri yola koyabilirsem de gideceğim.
Ah ke vah olmayalım, adelfi ke kardesim mu olalım diye.