Şu soruları bir düşünün bakalım...
.
Zaman makinesi gerçek olsa ve Mehmet Ali Aydınlar sadece 2 ay ileriye gidip dönebilse, haziranda TFF başkanlığına aday olur muydu?
Beşİktaş, Rusya’nın Alania Vladikavkaz takımından sekiz dakika içinde iki gol yiyince, hangi siyah-beyazlı taraftarın aklına 5 Kasım 1998’deki ‘Valerenga faciası’ gelmemiştir?
”Rakİplerİnİzİn az ya da çok şike soruşturması ile meşgul olması, sizin açınızdan bir avantaj oluşturuyor mu?” sorusuna yanıtlamayan G.Saray Teknik Direktörü Terim’in gündeme ilişkin hiçbir topa girmemesini nasıl yorumlamak lazım?
Bİr spor yazarı sadece taraftarı olduğu takım ve kulüp ile ilgili mi konuşmalı, yazmalıdır?
Azİz Yıldırım’ın tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilmesinin hemen ardından Ali Koç’un dudaklarından dökülen, “Daha yeni başlıyor” cümlesini hatırlıyor musunuz?
Şİke soruşturmasının ilk günlerinde, “Bu iş Ergenekon’a bağlanacak” ya da “Sonraki dalgalar hakemlere uzanacak” diyenlere, bu öngörülerini hatırlatmak gerekir mi, yoksa henüz erken mi?
Habercİler ve yorumcular için twitter ortamı, gazete sayfaları ya da televizyon ekranlarına göre daha mı özgür bir platformdur?
“Neden sadece biz?” sorusunun F.Bahçeliler’i tatmin edebilecek bir yanıtı var mıdır?
Trabzon camiası, gerçekten bir başkasının mutsuzluğundan kaynaklı, hak etmediği bir mutluluk mu yaşamaktadır?
ŞİKE soruşturmasında, her camia sadece kendisinin masum olduğuna inanıp, rakipleriyle ilgili iddialara, “Yapmıştır onlar” peşin kabulüyle mi bakmaktadır?
19 Mart 2007 tarihinde, NTV’ye verdiği mülakatta, “Hayâlim 50 yaşımdan sonra F.Bahçe’ye başkan olmaktı. Ama şimdi kendime ’Aman Ali, bir daha bu fikrin yanında bile geçme’ diyorum. Dokuz ayda ürktüm. Hem iş hayatını sürdürmek hem kulüp başkanlığı yapmak çok kolay bir şey değil. Esasında kulüp yöneticiliği akıllı bir insanın yapacağı şey değil. Ailenizi, işini boşluyorsunuz. Ayrıca malın da sahibi değilsiniz” diyen yönetici kimdir?
CUMHURBAŞKANI BİLMİYORDU
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geçen çarşamba, yani 24 Ağustos 2011 tarihinde, TFF Yönetim Kurulu’nu kabul etti. İstanbul’da, Tarabya Köşkü’ndeki görüşmeden sadece birkaç saat sonra F.Bahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılmaktan men edildiği açıklandı. Ve tabii ardından da, bu zamanlamadan kaynaklı söylentiler eşliğinde o soru: “Cumhurbaşkanı, UEFA-TFF işbirliği ile alınan kararı önceden biliyor muydu?”
TFF Başkanı Aydınlar ve yönetim kurulu üyelerinin Gül ile görüşmesinde masadaki isimlerden biri de Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever idi. Sever’e, “Görüşmede konu gündeme geldi mi? Aydınlar Cumhurbaşkanı’na F.Bahçe kararıyla ilgili bilgi verdi mi?” diye sordum.
SEVER açık yanıt verdi:
“Hayır. Bu konu hiç konuşulmadı. Esas itibariyle, gündemdeki kişi ya da kulüplerden hiçbirinin adı geçmedi. Sayın Federasyon Başkanı’nın Sayın Cumhurbaşkanı’na F.Bahçe ya da başka bir kulüp veya herhangi bir kişiyle ilgili bilgi vermesi gibi bir durum söz konusu değildir. Sayın Cumhurbaşkanı, F.Bahçe ile ilgili haberi TV’den öğrenmiştir.”
Durum bu...