PKK’nın yeni stratejisi: Çeçen eylemleri
.
Ankara’nın önünde duran ‘yeni bilgi’ ve bu bilgiye paralel ‘yeni gelişme’ şu:
Terör örgütü PKK’nın eylem türlerinde, yakın gelecekte dikkat çekici farklılıklar ortaya çıkması muhtemel.
Yani PKK’nın hedefi, bugüne kadarkilerden farklı eylemler de yapmak.
Mesela uçak, otobüs ya da gemi kaçırma ve bu taşıtlardaki yolcuları rehin alma...
Mesela otel, hastane, sinema, tiyatro veya okul baskınları ve buralardaki insanları rehin alma...
Büyük kentlerdeki bombalı eylemler ve intihar saldırılarının yanı sıra, PKK artık - yine özellikle metropollerde - sivillere yönelik bu tür terör eylemlerine yönelmeyi hedefliyor.
İstihbarat birimlerinin elindeki yeni bilgi doğrultusunda, güvenlik güçlerinin gündemine giren yeni gelişmenin alt başlıkları işte bunlar.
Örgütün - yukarıda saydıklarım gibi - yeni eylem türlerine başvurma stratejisini gündeme taşıyan, istihbari durum raporlarında yer alan bir ‘telsiz konuşması’.
Örgüt üyelerine telsizle talimat veren, bildik ve önemli bir isim: ‘Doktor Bahoz Erdal’ kod adlı Fehman Hüseyin.
Hüseyin’in kısa bir süre önce, Zap Kampı’ndan bölge sorumlularına hitaben yaptığı telsiz anonsu şöyle:
“Bundan böyle, Çeçenler’in yaptığı türden eylemlere yöneleceğiz. Planlamalarınızı buna göre yapın. Arkadaşları bu konuda bilgilendirin, yönlendirin ve görevlendirin.”
Şiddete dayalı politikanın devamını savunan, acımasızlığıyla tanınan ve örgüt içinde ‘Cellat’ olarak da anılan Suriye uyruklu Fehman Hüseyin, PKK’nın silahlı güçlerinin başındaki kişi.
Murat Karayılan ile girdiği liderlik mücadelesi biliniyor.
PKK’nın ‘Türkiye Kürtleri’ kanadıyla görüş ayrılıkları, çekişmeleri de öyle...
Uzun süredir örgütün eylem inisiyatifini elinde bulunduran o.
Çoğunlukla Irak’ın kuzeyinde, Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki kamplarda faaliyet gösteriyor. Genellikle de Zap Kampı’nda.
PKK’nın özellikle şehirlerdeki kanlı eylemlerinin arkasındaki terörist de Dr. Bahoz.
Ve o Fehman Hüseyin, PKK üyelerine şimdi de “Çeçenlerin eylem türlerini uygulamaları” talimatını veriyor.
Terör örgütünün ‘Çeçen eylemleri’ne yönelmesinin muhtemel sonuçlarını tahmin etmek zor değil.
PKK’nın bu yeni stratejiyi hayata geçirmesi halinde ‘neler yaşanabileceği’ni öngörmek için, 1995 sonrası Rusya ve Türkiye’de yaşanan Çeçen eylemlerine bakmak yeterli.
Farklı yerler ile kara, hava ve deniz taşıtlarına baskın düzenleyerek, buralardaki ‘savunmasız siviller’in rehin alınması, en sık uygulanan eylem yöntemi.
Keza Rusya’daki bombalamalar ve intihar saldırıları.
Bazıları kanlı ama hepsi toplumun psikolojik dengesini bozan eylemler.
Avrasya Feribotu’nun kaçırılması, The Marmara ve Swiss Otel gibi baskınlarını hatırlarsınız...
Çeçen eylemcilerin bir süre sonra rehineleri serbest bıraktığı, kan dökülmeden sonuçlanan başka birçok ‘rehin alma’ eylemi daha var.
Bu noktada karşımıza şu soru çıkıyor:
Bombalama ve intihar saldırılarının yanında Çeçenlerin sıkça başvurduğu ‘rehin alma’ eylemlerinin aynısını PKK yaparsa, sonuç yine aynı mı olur?
Yani uygulayıcı PKK olunca, türü aynı olsa da, eylemlerin sonuçlarının çok daha kanlı ve vahim olacağından endişe etmek paranoyaklık mıdır?
Behiye Winehouse, Sadık Whitfield
Ben mi çok abartıyorum ya da ‘genel duyarsızlığa tepki mahiyetinde bir aşırı hassasiyet’ mi bilemiyorum...
Hemen her gün bir şehit haberinin geldiği, hemen her gün karayollarında insanların öldüğü bir ülkede yaşıyoruz.
Töre ya da namus cinayetlerinin, çocuk istismarlarının, berdellerin, kadına şiddetin artık ‘vaka-i adiye’den sayıldığı bir memleketin fertleriyiz.
Ve bütün bu dramatik haberlere; bir Amy Winehouse ya da bir Andy Whitfield’ın ölümüne gösterdiğimiz hassasiyeti göstermiyoruz sanki.
Elbette dünyaca ünlü, çok özel bir sese sahip, genç bir sanatçı kadının ölümü üzücüdür.
Dünyaca ünlü, çok yetenekli genç bir aktörün kaybı elbette hüzün vericidir.
Bunlara sözüm yok.
Lakin;
Behiye Y. de gençti mesela. Töre cinayetine kurban gittiğinde, İngiliz şarkıcı Amy Winehouse ile aynı yaştaydı. Daha 27’sindeydi.
Sadık Güllü de işini iyi yapıyordu ve o da gençti mesela. Şehit olduğunda, Spartacus dizisinin yakışıklı başrol oyuncusu Andy Whitfield ile aynı yaştaydı. Sadece 39’du yaşı.
“Abarttın sen de” diyorsanız eğer bu satırları okurken...
Cevabım hazır:
Zamanında ‘abartmadığımız’ için bugünlere gelmişizdir belki de.