Kulüplerin futbolcuların akıbeti ne olacak?
.
Vatan Haber
Şike soruşturması; futbolun, sporun değil, Ankara’nın, ülkenin bir numaralı gündem maddesi. Adli soruşturma sürüyor. Üstelik, dosyanın üzerinde “gizlilik” kararı var.
“Gizlilik kararı varsa, gazeteler ve televizyonlardaki bu detaylar neyin nesi?” onu bana sormayın... Ben size, “bundan sonrası”nı anlatayım.
Dün gün boyu, bu işin üstadı hukukçularla konuştum. Durum biraz karışık... Hatta, biraz değil, bayağı karışık... “Bundan sonra ne olur?”un, birden çok yanıtı var.
Madde madde gidelim...
Kulüp, yönetici, futbolcu adı vermeden ve iddiaların detaylarına girmeden...
(Soruşturmanın gizliliğine bari biz riayet edelim.)
* Diyelim ki, bir futbolcunun şike yaptığı yargı kararıyla kesinleşti. Bu durum, diğer oyuncuları ve kulübünü bağlamaz, söz konusu kişinin şahsi sorumluluğudur.
* Şike yaptığı kesinleşen, başkan ya da yönetim kurulu üyesi ise durum değişir çünkü başkan ve üyeler kulübü temsil eder.
* Şike sabitse, cezası bir alt kümeye düşürülmedir.
* Soruşturmaya konu kulüplerin akıbeti, adli yargı süreci, yani dava devam ederken netleşebilir. Ki öyle olacak gibi de görünüyor. (Bu durumun en yakın örneği Almanya’nın Bochum Mahkemesi’nde süren bahis skandalı davası.)
* Soruşturmayı yürüten özel yetkili savcılık dosyayı Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) verirse ki verecek gibi de görünüyor Federasyon dosya üzerinden karar alabilir. Ki alacak gibi de görünüyor.
* Nihai karar ise (Yönetim ve Disiplin Kurulu’nun kararlarının temyiz makamı olan) Tahkim Kurulu’ndan çıkacak.
* Tahkim’in yeni başkanı Hasan Gerçeker henüz koltuğuna oturmadı. Yargıtay eski Başkanı, “Daha dosyaların içeriğini bilmiyorum. Önüme gelmemiş bir dosyayla ilgili konuşmam” diyor.
Bu kadar da değil...
Devam edelim:
* Ceza hukukundaki suç tanımları ile disiplin mevzuatındakiler bire bir aynı değil.
* Ceza hukuku, ‘şike’ suçunun sabit olması için ‘menfaat’ şartı arıyor.
* TFF’nun disiplin mevzuatında ise esas olan müsabakanın sonucunun etkilenmesi. Buna ‘hatır şikesi’ de dahil. Yani deliller net ise gereği yapılabiliyor.
* Bu noktada, “TFF, yargı sürecinin sonunu bekleyebilir ve alacağı bir tedbir kararıyla, davada adı geçen kulüplerin sportif faaliyetlerini dondurabilir” diyenler de var ama “Ya dava 3 5 sene sürerse?” sorusu bu görüşü baştan geçersiz kılıyor.
Peki... Diyelim ki bir takım, TFF kararıyla, Spor Toto Süper Lig’den Banka Asya Birinci Lig’e düşürüldü... Futbolcuların durumu ne olacak? Serbest mi kalacaklar mesela? Bu noktada da küçük tartışmalar var.
Vaziyet şöyle:
Bir yanda, “Oyuncunun sözleşmesi aynen devam eder” diyenler var. Bu görüşe karşı çıkıp, “ama” diyenler ise şu ihtimalleri sıralıyor:
* Takımı bir alt kümeye düşerse, oyuncu, bu durumun ‘mücbir sebep’ yani olağanüstü, zorlayıcı bir gerekçe olduğunu öne sürerek kulüpten ayrılmak isteyebilir.
* Beklenilmeyen hal teorileri bağlamında, oyuncu, Avrupa Kupaları’nda yer alamamak vb gerekçelerle mağdur olduğunu öne sürebilir.
* Gerçi hepsi ‘garanti para’lı sözleşmelere sahip ama yabancı futbolcuların, ayrılmak için CAS’a, yani Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne başvurmaları gündeme gelebilir.
* Futbolcunun, “Benim sportmenlik ve etik anlayışım, bu tür işlere bulaşmış bir kulüpte görev almama engel” diyerek yollarını ayırmayı istemesi de mümkün.
Sözün özü; durum böyle ama vaziyet karışık...
Bu da orduevi mönüsü
Dün TBMM Lokantası’ndaki mönüden bazı yemeklerin fiyatlarını yazdık ya... Hemen, “Orduevleri’ndeki durumu da yazsana” mesajları geldi. Başta da bizim meslektaşlardan...
Gerçi ben, “Meclis’te yemek sudan, hatta havadan bile ucuz” demek için yazmamıştım o bölümü. Söylediğim, fiyatların yeni vekilleri şaşırttığıydı ama genel istek üzerine Ordu Evi menüsünden birkaç kalemi de yazayım, olur, sizi mi kıracağım...
Buyurun...
Kuru fasülye 2 lira 25 kuruş. Pilav 50 kuruş. Tavuk çöp şiş 2 lira 55 kuruş. Izgara köfte 5 lira 34 kuruş. Tavuk pirzola 3 lira 74 kuruş. Adana kebap 7 lira 31 kuruş. Cacık 70 kuruş. Salata 70 kuruş. Tatlılar 2 2 lira 50 kuruş. Su 25 kuruş. Çay 25 kuruş. Bu fiyatların, malzeme alım maliyeti, elektrik, su, doğalgaz vb girdilere göre orduevinden orduevine cüz’i farklılıklar gösterdiği notunu da ekleyeyim. “Orduevi Meclis’ten pahalıymış” diyenlere, cevabımı da peşinen vereyim:
Benim kıyaslamak gibi bir derdim yok ki...
Dünkü yazı üzerine, “yaz” dediniz, yazdım...
Afiyet olsun.