Bir AVM’ye Kaç Kuşdili Çayırı Sığar?
.
Kuşdili Çayırı. Onun bir mesire alanı olduğu zamanlara, yani çok eskilere gitmeyeceğim. Daha yakınlarda Salı Pazarı’nın betondan çayırıydı orası. Çayırdan vazgeçeli epey olmuştu, ‘ne yapalım betonsa beton’ deyip bağrımıza basmıştık; çağımızın betona yazılmış hikayelerinin de bir parçasıydı sanki. Yolu nereye düşerse düşsün pusulası kuzey diye hep Kadıköy’ü gösteren bir insan olarak Salı Pazarı’nın taşınmasına isyan etmiştim. Hatta hızımı alamayıp orada saklı çocukluk anılarım yüzünden (aslında sayesinde) hayatımda ilk defa bir çocuk kitabı bile yazmıştım.
Pazarın taşınmasındaki gerekçe trafiğin yarattığı keşmekeşti. Bunu bir yere kadar anladık ve saygı duyduk.
Ancak son gelen haberler işin trafik keşmekeşiyle ilgili olmadığına dair ipuçları taşıyor.
Kuşdili betonunda bir yaşımıza daha gireceğiz arkadaşlar!
Burada yeni bir AVM (Alışveriş Merkezi) kurulması yolunda inatla atılan adımlar olduğunu biliyoruz. Fonda ise İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ve onaylanmış yeni bir imar planı var. Bu plana göre, sanki bu konuda çok eksiğimiz varmış gibi, başta Kuşdili olmak üzere sağda solda yeni AVM’lerimiz olacak! Projenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından da onaylandığını hemen belirtelim...
Doğal olarak Kadıköy halkı bu karara tepkili. Kadıköy Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bir itiraz dilekçesi hazırladı ve halkı bu tuhaf karara itiraz etmeye davet etti, imzalar toplanmaya başladı.
Güzel... Ancak bunun yeterli olmadığını biliyoruz. Bu tür konularda itirazlar yapılıyor, kampanyalar başlıyor, imzalar toplanıyor, ciddi bir kamuoyu tepkisi ortaya konuluyor, bu uğurda insanlar canla başla çalışıyor. Sonuçta proje durduruluyor. Demokratik bir sürecin işlediğini bile düşünüyorsunuz. Gelin görün ki devamı böyle gelmiyor, sorunlu süreç tam da burada başlıyor. Proje durduruluyor durdurulmasına ancak çok kısa bir süre sonra hiçbir şey olmamış gibi eski proje iki-üç ufak değişiklikle yeniden devreye sokuluyor! Buna örnek teşkil eden o kadar çok yaşanmış olay var ki... Bu projeye itiraz edenlerden biri olarak özellikle buna dikkat etmemizi rica ediyorum. Kısacası sürecin bütün aşamalarına!
Yazının başlığını atarken ‘Bir AVM’ye Kaç Kuşdili Çayırı Sığar?’ diye sordum. Değil bir, bin AVM’ye sığmaz Kuşdili. Dahası yaşanmışlıkla yaşanacak olan arasında oluşturulacak derin çatlak sağcı-solcu dinlemez gün gelir hepimizi yutar.
Kadıköylüler, bu alanın, tıpkı çok eskilerde olduğu gibi yeşillendirilmesini, şu an hizmet veren otoparkın yeraltına çekilmesini ve olası bir depremde sığınabilecekleri doğal sit alanı olan Kuşdili’nin kendilerine geri verilmesini istiyor. Haklılar. Büyükşehir’in bunu politik bir malzeme olarak görmemesini, bu yaşamsal isteğe ve insanların sesine gerçekten kulak vermesini diliyorum.