Çalışma hayatının ‘beyin yakan’ soruları karşınızda
.
Ramazan ayını sonlandırmaya yaklaştığımız bu günlerde zor olsa da yüzlerinizde tebessüm bırakacak, belki de sizin de sormak istediğiniz ama çekindiğiniz soruları elbette isim vermeden yayınlayacağız.
Son dönemin sosyal güvenlik uygulamaları kızdırabilir, söyletebilir ancak zaman zaman yüzlerde tebessüm bırakan anlarda yaşatıyor bizlere. Yurdum insanından her şey beklenir doğrusu dediğimiz, okuduğumuzda gülmekten kendimizi alamadığımız 5 çalışma hayatı sorusunu sizlerle paylaşıyoruz.
1. Ramazanda işçimi kovdum, günahı var mıdır?
Sosyal medya hesaplarımıza ait gelen mesajlar içerisinde bu mesajı gördüğümüzde biz de çok şaşırdık. Ancak yine de ciddiyetle karşılığımızı verdik elbette. 4857 Sayılı İş Kanununa göre her hangi bir günahı yoktur. Yine de Alo Fetva hattına danışmak gerekebilir…
2. Kıdem tazminatımı vermeyen patronumun arabasının camlarını taşladım, lastiklerini patlattım. Mahkemeye vermiş, tazminatım yanar mı?
Her soruya olduğu gibi buna da içtenlikle cevap verdik tabi. Öncelikle fevri davranan ve anladığımız kadarıyla öfkesine hakim olamayan işçimize yaptığı eylemin bir adli vaka olduğunu aktardık. Adli yargı ile idari yargının ayrı olduğunu, adli yargıda alınacak bir cezanın sicile işleneceği bilgisinden sonra mahkeme kararını da istemeden edemedik. Şayet işçi lehine bir karar gelirse hak yiyen işverenlerin taşlanmaması için bir sebep kalmaz ortada.
3. Eşi doğum yapan erkek personelim 16 hafta işe gelmedi, ‘Yasal hakkım’ diyor bu doğru mudur?
Doğum izni gebe personellere 4857 sayılı iş kanunun 72. Maddesince tanınan bir haktır. Doğum öncesi 8 hafta doğum sonrası 8 hafta şeklinde kullandırılır. Personeliniz durumu çok yanlış anlamış…
4. Geç kalan işçiye yaptırım var da işe geç kalan işverene yaptırım yok mu?
İşverenlerin yükümlülüklerini yerine getirmeleri konusunda 4857, 5510 ve 6111 sayılı kanunlarda belli başlı idari para cezaları mevcuttur. Ancak bunlar işe geç geldi, ya da akşam erken çıktı veya işyerine hiç uğramıyor şeklinde değildir. Kanunlar sizin haklarınızın ödenip ödenmediğine dayalı bir ceza sistemi getirmiştir. Ayrıca işverenlerin herhangi bir kanuna dayalı da devam zorunluluğu bulunmamaktadır.
5. Geçtiğimiz yıl 5 yıllık personelimin babası ölmüştü. Bir haftalık izin verdim defin işlemleri için. Geçtiğimiz gün evlendi ve babası da ordaydı. İş akdini haklı nedenlerle fesh edebilir miyim?
Gerçekten bu durumda olmayı hiçbir işveren istemez sanırım. Yaşamış olduğunuz durumu ülkemiz genelinde her işveren mutlaka bir kez olsun yaşamıştır. İşçiniz iş akdini gönül rahatlığı ile 4857 sayılı Kanun’un 25/II. maddesine göre sonlandırabilirsiniz.
Soruların mizahi amaçlı olduğu konusunda derin şüphelerimiz olsa da en içten samimiyetimizle cevapladık.
Siz siz olun ne işvereninize pusu kurup arabasına saldırın, ne de yaşayan akrabalarınızı izin kullanmak için öldürün derim…