Yeni havalimanının adı ne olacak?
.
Üçüncü havalimanı için geri sayım başladı. 29 Ekim tarihinde ilk uçuşun gerçekleşmesi planlanıyor. Eğer bir aksilik yaşanmazsa dünyanın tek çatı altında toplanan en büyük havalimanı olacak. %97’si bitmiş olan inşaat çalışmalarından yansıyan görüntüler çok sayıda işyeri, farklı aktiviteler ve modern bir şehrin işaretleri... Bu açıdan önemli ve gurur verici bir proje. Üstelik zor bir dönemden geçerken farklı sektörlere katacağı dinamizm ve topluma vereceği motivasyon göz ardı edilmemeli.
Bununla birlikte bir yandan taşınma işleminin alacağı zaman ve İstanbul trafiğine etkileri bir yandan da metro hattının en erken 2020’de devreye girecek olması ulaşım konusunda ivedi tedbirleri gerektiriyor. Dünyadaki uçuş trafiğinden daha yüksek pay alabilmek açısından havalimanının İstanbul gibi bir metropolle entegresi vazgeçilmez bir gereklilik. Ayrıca Atatürk Havalimanı’nın bir anda kapanması da söz konusu değil. Belki de bazı teknik bölümler için burada bir kısım alanlar muhafaza edilecek. Tüm bunlara rağmen zaman içerisinde eksikliklerin giderilerek beklenen faydanın elde edilmeye başlanacağına inananlardanım...
Desteklemeli ve katkı sağlamalıyız.
Bir başka önemli husus ise kamuoyuna zaman zaman yansıyan “Havalimanının ismi ne olacak?” tartışması ve muhtemel neticeleridir... Öyle ki ülkede mutabakat ve huzur iklimine her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyarken milletin böylesine vizyoner bir projede ayrışması ve kutuplaşması kabul edilebilir değil. Herşeyden önce ortaya konulan emeğin, hedefin ve bilhassa geleceğin zarar görmesi demek.
Bu sebeple açılış tarihinin sembolik anlamı, projenin Türkiye için önemi ve özellikle sosyal medya olan bitenler dikkate alındığında “hangi isim olmalı?” sorusunun geniş kesimlerde karşıtlıklar meydana getirebileceğini öngörmek zor değil. Çok dikkat etmeliyiz.
Keşke halka sorabilecek vakit ve sosyal/siyasal koşullar mevcut olsa...
O halde elimizde hazır olan bir dünya markası var. Onunla taçlanan bir kurtuluş öyküsü var. En zor dönemlerde milletin ekseriyetinin çimentosu olan bir isim var. O isim ki Pakistan’dan Japonya’ya, Hollanda’dan Avusturalya’ya kadar dünyanın hemen her yerinde cadde, heykel, anıt vb yerlere veriliyor.
Kişiler, kurumlar ve siyaset üstü bir marka... Hatta ülkeleri, coğrafyaları aşan birleştirici bir güç.
Atatürk’ten bahsediyorum.
Eğer ortak akıl ve ortak yarar çabasındaysak ya da milletin rüzgarına ve desteğine ivme kazandıracaksak yeni havalimanı için benim önerim “Atatürk Havalimanı” olarak devam edilmesidir.
Peki seslendirilen diğer isimler yetersiz mi?
Elbette değil. Pek çoğu farklı icraatlarla buluşturulabilecek bir değer taşıyor. Havalimanının önceki adı ve inşa süreci bu şekilde gelişmeseydi benim de bunların içinde olabileceğini düşündüğüm isimler vardı. Ancak yukarıda bahsettiğimiz endişeler ve toplumun beklentileri bir arada irdelendiğinde hepimizi gururlandıracak bu yapıtın adı yine ve yeniden Atatürk olmalıdır diyorum.