Şampiy10
Magazin
Gündem

Saadet Partisi’nin Kürt Raporu ve Tehlikeler

.

ABONE OL
Vatan Haber

Bu seçimin öne çıkan isimlerinden birisi de Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu. Özellikle sosyal medya üzerinden belirgin bir çıkış yakaladı. Şimdi Millet İttifakı’nda ve bazı adayları da doğrudan CHP listelerinde temsil ediliyor. Grup kurabilecekleri konuşuluyor.

Bu tahmin gerçekleşirse kanunların ilk görüşüldüğü komisyonlara üye verecek ve önemli konuların yasalaşmasında doğrudan söz hakkı bulacaklar.

Karamollaoğlu bu kapsamda Diyarbakır’da “Hak ve Adalet Ekseninde Kürt Meselesi” başlıklı bir rapor açıkladı. Konuya ilişkin Ak Parti, MHP, CHP ve İyi Parti’nin yaklaşımlarını da paylaşmıştık. Ak Parti 1 Kasım ve sözde çözüm sürecinde olduğu gibi “Kürt Sorunu” ifadesini kullanmıyor. Seçim ortağı MHP zaten terör sorunudur diyor. İyi Parti ise “Doğu-Güneydoğu sorunu” nu tercih ediyor.

Açıklanan raporda tehlikeli bulduğum bazı hususlar var.

1-Sorun neden meydana gelmiş?

“Tarihsel süreç içerisinde Kürtlerin temel haklarının inkar edilmesi ve adeta asimilasyona maruz kalması, etnik problemleri; Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin sosyo-ekonomik olarak geri bırakılması...Terör örgütünün istismar edebileceği bir zemin oluşturmuş

Hayır. Sorunun kaynağında bir kimlik inkarı ve asimilasyon benzeri şeyler aramak etnik ayrımcılığı körükler.

2-Dört ülke yaklaşımı:

Raporda Kürt Meselesinin sadece Türkiye’nin değil, en az 4 devletin (İran, Irak, Suriye) meselesi olduğu belirtiliyor. 4 ülkedeki Kürtlerin akrabalıklarına dikkat çekiliyor.

Hayır. Türkiye’deki Kürt kökenli vatandaşlarımızı 4 parçalı bir sistemle özdeşleştirmek iç barışa fayda getirmez.

3-Çözüm önerileri:

“Türk Türktür. Kürt Kürttür. Türk Türk olduğu için Kürt de Kürt olduğu için bir ayrıcalığa sahip değildir."

Elbette bu ülkede kimseye ayrıcalık yapılamaz. Ancak Türk kim Kürt kim? Hepsi bir bütün. Hepimizi birleştiren hukuki zemin Anayasanın 66.maddesindeki Türk Vatandaşlığı.

Raporda çözüm için dikkat çeken bir başka teklif anadilde eğitim…

“Anadil eğitiminin ve kullanımının önündeki engeller kaldırılacak ve anayasal güvence altına alınacak.” deniliyor. Anayasanın 42.maddesi bu konuda şöyle diyor: “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.”

Raporda bir başka çözüm ayağı ekonomi...

Doğu ve Güneydoğu’ya yatırım yapılacağı, işsizliğin önleneceği, sanayinin canlandırılacağı gibi hedefler var. “Devlet, toplumun bir kısmını zenginleştirir fakat büyük bir çoğunluğu yoksulluğa mahkum ederse, asli görevini yerine getirmemiş olur.” yazıyor. Şöyle tamamlayalım. Devlet bölgeye büyük yatırımlar yaptı, özel sektör gitmek istese de terör sebebiyle güvenlik sağlanamadı. Terör örgütünün buradaki varlığı ortadan kaldırılmadan nasıl sanayi canlandırılacak?

Acı Kaybımız

Demirören Holding kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı, ülkemize önemli hizmetleri bulunan Erdoğan Demirören beyefendiyi kaybettik. Merhuma Allah’tan rahmet, başta sayın Yıldırım Demirören ve Meltem Demirören olmak üzere ailesine sabırlar diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Türkiye işte bu yüzden farklı...
  2. “Gevşek Federasyon” bir tuzaktır…
  3. Bu milletin adı nedir?
  4. Gökoğuz’dan verilen tarihi mesaj
  5. Kaşıkçı olayında nasıl bir arka plan olabilir?
  6. Terörle mücadelede ihmal edilemeyecek nokta
  7. Türkistan, Türkiye için neden önemli?
  8. Suriyeli gerçeğiyle yüzleşmek
  9. Doğu Türkistan Meselesinde Ne Yapılmalıdır?
  10. Çin-Avrupa koridoruna bir adım daha

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.