Kerkük ve Türkmenler yeni bir tehlikeyle karşı karşıya
.
Türkmenlerin Kerkük’teki seçim protestosu 27. gününde devam ediyor. Irak Türkmen Cephesi, Başkanları Erşat Salihi öncülüğünde tarihi bir direniş gösteriyor. Üstelik seçimde hile yapıldığını ve elektronik sayım yoluyla KYB (Kürdistan Yurtseverler Birliği) lehine sonuç çıkarıldığını iddia eden sadece Türkmenler değil. Araplar da bu eylemi destekliyor. Gelinen aşamada İbadi’nin de olumlu görüşü İle Irak Parlamentosu Kerkük’teki 186 sandığın elle sayımına karar vermişti. Ancak yüksek seçim komiserliği “bize karışamazsınız” diyerek kararı sürüncemede bıraktı. Hatta hilenin merkezinde kabul edilen KYB yetkilileri Türkmenlerin mevcut sandıklarda oynama yaptığını bile iddia ettiler. Oysa Türkmenler sadece sandıkların şehirden çıkarılıp Bağdat’a götürülmesini engelliyor. Zira burada kimin nasıl bir denetim yapacağı meçhul. Elle sayım yapılmaması için en çok uğraşan isimlerden birisi de Irak Cumhurbaşkanı Fuat Masum...
İşte bu noktada çok önemli bir tehlikeye dikkat çekmek istiyorum. 2017’de Türkmen ve Arap milletvekilleri, Kerkük’e giden Cumhurbaşkanı Fuad Masum’a burada yaptığı açıklamalarından dolayı tepki göstermişti. Çünkü Masum, “Kerkük’te 140. maddenin uygulanması gerekir” demişti.
Neydi bu 140. Madde?
Irak’ta ABD’nin inisiyatifi ile hazırlanan 2005 anayasasında, “tartışmalı bölgeler” başlığı İle Kerkük’te bir süreç öngörülmüştü. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi buranın kendi sınırlarında olduğu iddiası ile gayrimeşru referanduma dahil etmişti. Bu maddeye göre söz konusu bölgelerde 2007 sonuna kadar önce geri dönüşler sağlanacak, sonra nüfus sayımı ve ardından referandum yapılacaktı. Bu madde Türkiye’nin de karşı çıkışıyla uygulanamadı.
Ve şimdi bu proje yeniden ısıtılıyor. Kasım ayında yerel seçim yaklaşırken yeniden bir oldu-bitti peşindeler. Biliyorlar ki bu madde en çok demografiyi değiştirenlere yarayacak en fazla da Türkmenleri bertaraf edecek.
İşte O Adımlar...
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerine bir mektup yollayarak Kerkük’teki belirsizliğin giderilmesi için BM’nin inisiyatif alarak 140. Madde kapsamında girişimde bulunmasını istedi. Erbil merkezli bu girişimin yanı sıra KYB adına Lahur Talabani katıldığı bir programda vaktiyle Celal Talabani’nin de desteklediği 140. Maddenin ihmal edildiğini ve Referandum ısrarı yüzünden gerçekleştirilemediğini ifade etti. KYB’nin yeni parlamento çatısı altında buna ağırlık vereceğini ekledi.
Ardından geçtiğimiz gün Birleşmiş Milletler (BM) Irak Özel Temsilcisi Jan Kubis, verdiği bir röportajda BM’nin Kerkük sorununda 140. Madde’nin uygulanmasını içeren bir çalışmayı Temmuz ayındaki çalışma gündemine almak için ön hazırlık yaptıklarını belirtti. Bireysel olarak bu mektuptaki öneriyi desteklediğini de söyledi.
Türkiye bu konuyu ve gelişmeleri çok dikkatli takip etmek mecburiyetindedir.