Çorlu’daki kaza önlenebilir miydi?
Çorlu’daki kaza önlenebilir miydi?
Çorlu’daki tren kazasında 24 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda vatandaş yaralandı. Gerçekten ülkemiz için büyük kayıp, dayanması zor bir acı…
Artık geriye getirmek mümkün değil.
Ancak şimdi sorumluların bulunması ve bir daha böyle bir kazanın yaşanmamasını sağlamak çok önemli. Zira son 60 yılda 14 büyük tren kazası yaşanmış ve bunların 9’u çarpma/çarpışma geri kalanı raydan çıkma şeklinde gerçekleşmiş. Bunlardan 2004 yılında Sakarya Pamukova’da 41 kişinin yaşamını yitirdiği kazaya ilişkin dava yaklaşık 10 yıl sürdü. Genel Müdürlük’te 4/8 suçlu bulunmasına karşın sadece makinistler ceza aldı. Dolayısıyla bu süreçte adaletin tecelli etmesi kayıplarımız açısından oldukça önemli.
Olay sonrası yansıyan bilgilere göre 14.20-15.10 arası yoğunlaşan yağmur zemin kaymasına neden oluyor ve bu noktaya gelindiğinde ilk vagondan sonra 6 vagonun raydan çıkması 17.00 sularında gerçekleşiyor. Tren ise 15.45’te yola çıkıyor. Yani zemindeki kayma birden bire olmuyor.
Olayla ilgili TCDD’yi iyi bilen bazı isimlerle görüştüm. Burada iki aşama var. Birisi imalat. Yani ray ile toprak arasında konulan malzemenin ne olduğu…Nitekim esnekliği de sağlayan ve dolgu malzemesi adı verilen bu malzemeler gerektiğinde 1.5 metre büyüklüğünde olabiliyor.
Projede böyle bir malzeme var mıydı? Yeterli biçimde kullanıldı mı?
İkinci aşama en az proje kadar önemli. Zira çok basit sanılan şeylerin aslında nice hayatlar kurtardığını daha iyi anlıyorsunuz. Öyle ki bu kez demiryolu hizmet sisteminin bakım ve işletme boyutu devreye giriyor. Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın dediği gibi her yıl düzenli şekilde yapılan bakım ve kontrollerin dışında her gün bu faaliyeti yerine getiren görevliler var. Bunlar kısım şefi, şube şefi gibi unvanlarla merkezi yönlendiren görevliler.
Olayın bu boyutunda çok önemli bir hizmetin eksikliği dikkat çekiyor. Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası, yol bekçilerinin artık görev yapmadığını, 5 yıl önce bu personelin yenisinin alınmadığını söylemişti.
Hemen aklıma yol bekçiliği yapan İbrahim Çivici geldi. Al Jazeera Türk’ün hazırladığı videodaki samimi açıklamaları ile ilgi görmüştü. Zira haftada 75 km yol yürüyen birisi olarak “ailecek hiç tatilimiz olmadı” sözü yankı uyandırmış ve Fatih Belediyesi bu isteği karşılamıştı. O videoyu mutlaka izleyin. Rayların, köşesindeki vidaların, hasar görmüş yerlerin nasıl kontrolden geçtiğini göreceksiniz.
Yol bekçileri her gün yaklaşık 10 km’lik mesafeyi kontrol ederek amirlerine imzalatıyorlardı.
Gerçekten artık yoklar mı?
Evet…TCDD’nin 2004’te yürürlüğe gire 105 no’lu emri kaldırılınca yol bekçileri de kaldırılmış. Gerekçesi personel yetersizliği ve görevde yüksel sistemine geçiş. Şuan ilgili WEB sayfasında gözükmüyor. Yeni emirde özelikle yol baş kontrolörü/kontrolörleri kısmında “heyelan, sel tahribatı” vb olaylarda yapılacaklar yazıyor. Sorumluluklar belirtiliyor.
Bakalım şimdi incelemelerde projede mi? Uygulanmasında mı? Ya da denetlenmesinde mi? problem olduğu ortaya çıkacak.