Anket şirketleri dönüm noktasında
.
Kamuoyu dediğimiz kavram oldukça geniş bir alanı kapsamakla birlikte siyaset bilimi açısından vatandaşların ve daha özelde seçmenlerin belirli bir tartışmalı konu hakkında biçimlenmiş tutum veya kanaatle rini içermektedir. Bu yönüyle bakıldığında kam uoyunun oluşumu, gerek seçmenlerin parti yönelimlerini belirlemede gerekse iktidarın kararlarına etki etmede hayati bir rol üstlenmektedir. Kamuoyu araştırma şirketleri de se çmenlerin hangi partiye ne ölçüde oy verebileceğini tahmin ederek görüş açıklamaktadırlar.
Bu haliyle 24 Haziran seçimleri araştırma şirketleri için belki de en zor seçimlerden birisi olacak...
Çünkü hem geçmişteki bazı tutumları sebebiyle bir güvensizlik algısı var hem de bu seçimin kendine özgü koşullarından kaynaklanan kısıtlar söz konusu...Bu noktada özellikle 4 önemli kısıtlama ile karşı karşıyalar. (1) Olağanüstü halde seçime gidiliyor olması, (2) Bu temel üzerinde seçmende yükselen çekimserlik, (3) Yeni sistemin doğası gereği farklı oy verme biçimlerinin ilk kez denenecek olması ve (4) Yeni bir parti olarak İyi Partinin geçmişte tecrübe edilemeyen seçmen desteğinin ölçülmesinde karşılaşılan zorluklar.
Yöntemleri neler?
İnsanların kendi aralarında şahit oldukları bir diyalog vardır: “Bu anket şirketleri bir kez bile bana denk gelmedi. Nerde yapıyorlar bunu acaba?”...
Doğrusu bana da rast gelmediler. Çünkü örneklem dedikleri az sayıda bir seçmen grubuna ulaşarak açıkladıkları sonuca ulaşıyorlar. Örnek seçilirken sayısal olarak temsil gücü kadar, bölgeler, iller ve hatta ilçelerde doğru bir yayılım yapılabilmesi önemli. Görüşüne başvurulan kişi sayısı 5 kat fazla olsa bile doğru bir dağılım grubu alınmamışsa daha düşük sayıdaki anketlere göre güvenilir olmayabilir. Zaten “güven düzeyi” diye bir şey var. Örneğin sık rastlanan %95 güven aralığı. Ya da (+) (-) %2 diye yazan küçük notlar. Anket yöntemi kullanılırken seçmenlerle birebir görüşme, telefonda görüşme, posta veya e-posta aracılığıyla görüşme yapılırken buna son dönemde bir de sosyal medya üzerinden anketler ekleniyor. Ancak kamuoyunda temayüz etmiş kuruluşların henüz bu yöntemle bir anket gerçekleştirmediği görülüyor. Zira en etkili ve güvenilir yöntem, kişinin davranışları üzerinden de analiz yapabilmeye imkan tanıyan yüz yüze görüşme. Telefonda görüşme genellikle vakit darlığı olduğunda tercih ediliyor.
Sorumluluğu olmalı
Görüldüğü üzere bu işin bir sorumluluğu da olmalı. Yarın çıkacak sonuçlar yorumlanırken anket firmalarının açıkladıkları oranlardaki sapmalar/yanılmalar mutlaka irdelenmeli ve makul payları aşanların toplumsal siciline mutlaka işlenmeli... En azından bir sonraki seçimde bunun aksini ispat edecek bir tutarlılık sergilenmediği takdirde ciddiyeti sorgulanmalıdır. Örneğin açıklanan ankette hata payı %2 ise bu oran ya da bununla birlikte yanılmalar firmaların genelinde ise karşılaştırmalı oranlar üzerinden değerlendirilmeli. Bu amaçla 7 anket şirketinin seçim öncesi açıkladığı bazı rakamları yukarıdaki tabloda görüyorsunuz. Andy-Ar gibi bazı firmalar sonuçlarını paylaşmadığı için göremiyorsunuz. Yarından ve/veya 8 Temmuz’dan sonra bu rakamlarla karşılaştırarak nihai hedefimize ulaşalım.