Stil kokan yeni dizi
.
American Horror Story ve GLEE gibi popüler dizilerle son yılların televizyon kültürüne yön vermeyi başaran yapımcı ve yönetmen Ryan Murphy, moda dünyasıyla ilişkisini hız kesmeden sürdürüyor. Son olarak Gianni Versace suikastını konu alan dizisiyle ünlü İtalyan moda devi Versace’ye yakından bir bakış atan Murphy, bu defa bizi çok daha eski bir döneme, 80’lere götürüyor.
Kulüp kültürünün sokakla buluştuğu ve müziğin modayla bütünleştiği bir dönemde geçen yeni dizi Pose, Amerikan rüyasına yeni bir gözle bakıyor. Her ne kadar dizi doğrudan bir moda ikonunu konu almasa da hikayenin yaşandığı dönem ve karakterlerin içerisinde bulunduğu ortam, biz moda severlerin ilgisini çekeceğe benziyor.
Toplumda kolaylıkla kabul edilemeyen farklı kimliklerin bir araya gelip yaratıcılığı dans ve müzik eşliğinde kutladığı ‘balo’ kültürü, Pose dizisinde başrolde yer alıyor. Balo denilince aklınıza Kül Kedisi’nin prensini bulduğu şatafatlı balolar gelmesin; bu balolarda farklı dans stilleri, birbirinden iddialı ve özgün görünümlerle buluşuyor.
Balo gecelerinde farklı gruplar ki kendilerini aile olarak tanımlıyorlar belirli temalara göre giyinip hazırlanarak hünerlerini sergiliyorlar. Örneğin ‘hanedan’ gecesinde performans sanatçıları farklı kraliyet ailelerinin gösterişli elbiseleri, taçları ve asalarıyla süzülürken ‘iş adamı’ gecesinde 80’lerin New York’unda sıklıkla karşılaşılan vakti az, işi çok yöneticilerin klasik takım elbiseleri sahne alıyor.
Pose, izleyicisine 80’ler modasını, şehrin ünlü alışveriş caddesini, lüks mağazaları ve stilini kendi kendine oluşturmayı başaran yaratıcı zihinleri bir paket halinde sunuyor. Elbette bol müzik, dans ve drama eşliğinde.
Ben henüz ilk bölümünü izlesem de bu dizinin moda referansları sayesinde bir dönemi yeniden keşfediyormuş gibi hissetmeye başladım bile. Eğer siz de günümüzde ana akım medyada kendisine yer bulmayı başaran bir moda kültürünün doğduğu yıllara şahit olmak isterseniz, Ryan Murphy’nin en yeni dizisi Pose’a bir şans verebilirsiniz.