Üretim süreçlerinde şeffaflık ve sürdürülebilirlik, son on yılın en öne çıkan konularından. Pek çok moda markası hem üretim şekillerini daha doğa dostu bir hale getirmeye çalışıyor hem de gereğinden fazla üretilen ya da ömrü sona eren ürünleri en uygun şekilde geri kazanmaya çalışıyor. Doğaya zarar vermeyecek uygulamalarla ya da geri dönüştürülmüş malzemeler kullanılarak üretilen kumaşlar, yeni koleksiyonlarda kendisine yer buluyor.
Özellikle mücevherat endüstrisinin ‘kanlı elmas’ diye bilinen uygulamaları, bu endüstriyi diğerlerine göre daha ‘kirli’ hale getiriyor. Ancak köklü mücevher markalarından Chopard, bu düzeni değiştireceğe benziyor.
İsviçreli mücevher markası, Temmuz ayından itibaren bütün üretim süreçlerinde etik üretilmiş altın kullanacağını açıkladı. Sürdürülebilirlik ilkelerini uzun bir süredir uygulayan marka, son beş seneye yayılan araştırma ve çalışmalarının sonucunda önemli bir karar aldı. Chopard, ürünlerinin temelini oluşturan ham maddelerin tamamen güvenilir iki kaynaktan temin edileceğini duyurdu. Bu sayede bütün üretim süreçlerinin %100 etik olduğunu garantileyecek uygulama, sektörde bir ilk olma özelliğini taşıyor.
Umarım Chopard’ın bu adımı mücevherat sektörüne örnek olur ve daha çok markanın şeffaf üretim süreçlerini benimsemesini sağlar.
Moda haftasına geri sayım
Şehir kış ve bahar arasında gidip geledursun, moda haftası kapıya dayandı. Geçtiğimiz yıllardan farklı olarak küresel moda takviminin bir hayli dışında bir tarihte gerçekleştirilecek olan moda haftamızla ilgili bana ulaşan hap bilgilere birlikte göz atalım:
-Organizasyonun el değiştirmesiyle birlikte moda haftamıza katılan tasarımcı ve marka sayısı 32’ye ulaşmış.
-Sertab Erener ve Merve Özbey gibi şarkıcılar farklı tasarımcıların defilelerinde performans sergileyecekmiş.
-Yabancı basın ve satın alma ekiplerinden oluşan 140 kişilik bir grup, Türk tasarımcıların ve markaların koleksiyonlarını incelemek üzere İstanbul’da olacakmış.
-Defileleri yakından takip eden Türk basın, influencer ve sokak stili fotoğrafçılarının yanına bir de yabancılar eklenecekmiş. 50 kişilik bu grup nedeniyle defilelerdeki “Oraya değil, buraya oturacağım” tadındaki sandalye savaşlarının artacağından eminim.
Bir skandal daha
Özellikle iç çamaşırı kategorisindeki birbirinden iddialı reklam kampanyalarıyla bilinen Calvin Klein, kusursuz fiziği yansıtmaya çalışırken dijital çözümlere başvuran ve bu nedenle sıklıkla ‘fotoğraf rötuşlama’ iddialarıyla gündeme gelen bir marka.
Bu defa karşımızdaysa alıştıklarımızdan farklı bir ‘fotoğraf rötuşlama’ skandalı duruyor. Markanın Paris Jackson ile gerçekleştirdiği fotoğraf çekimi bütün sosyal medya kanallarında paylaşıldıktan sonra Facebook platformunda reklam olarak kullanılmış. Ancak seçili bir kitleye gösterilen kampanya görselinde, Paris Jackson’ın imzası haline gelen dövmeleri tek tek silinmiş.
Sanatçının hayranları tarafından ilk bakışta anlaşılabilecek büyüklükteki bu düzenlemenin neden yapıldığıyla ilgili henüz markadan bir açıklama gelmedi. Ancak özellikle beden olumlama konusunda sert söylemleri olan ve doğallığı ön plana çıkartan Paris Jackson’ın vereceği tepkiden az çok eminim.